Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (July 2006) > Dosya > Sermayeden ders almak
Dosya
Sermayeden ders almak
Ömer Faruk Güler
KA­FA­LAR çok ka­rı­şık son bir­kaç ay­dır. Can­lar sık­kın. Do­lar al­mış ba­şı­nı gi­di­yor. Fa­iz­ler de yük­se­li­yor. Bor­sa za­ten bir sü­re­dir iniş­te. Ko­ca bir en­di­şe sar­mış gü­ze­lim yaz gün­le­ri­ni. Aca­ba es­ki­si gi­bi mi ola­ca­ğız? 2001’de­ki gi­bi ya­ni. Yok­sa 1994’de­ki gi­bi mi? Akıl­la­ra kriz do­lu yıl­lar ge­li­yor. Bu da aca­ba bir kriz mi? Ner­de ha­ta yap­tık? Yok­sa bü­tün bun­lar Ame­ri­kan Mer­kez Ban­ka­sı (FED)’nın mı su­çu? Ya da Ja­pon Mer­kez Ban­ka­sı’nın? Cum­hur­baş­kan­lı­ğı se­çim­le­ri de ya­kın. Ge­nel se­çim­ler gi­bi. Aca­ba so­run Tay­yip Er­do­ğan mı? AKP mi? Si­ya­sî ger­gin­lik mi tüm ne­den? Ya Kıb­rıs? O da ko­ca bir en­gel de­ğil mi AB yo­lun­da? Ah, bir de şu ca­ri açık­lar ol­ma­say­dı. Uyar­mış­lar­dı za­ten bu böy­le git­mez di­ye. Sı­cak pa­ray­la da ol­maz ki! Hem Mer­kez Ban­ka­sı da da­ha ge­çen­ler­de ye­ni in­dir­miş­ti fa­iz­le­ri. Yok­sa o mu yan­lış yap­mış­tı? Enf­las­yon dü­şü­yor de­ni­lir­ken na­sıl da yük­sel­miş­ti ye­ni­den? Ah şu pet­rol fi­yat­la­rı yok muy­du? Onun yü­zün­den hep. Hem ulus­la­ra­ra­sı li­ki­di­te de bir risk de­ğil miy­di? Oy­du iş­te ger­çek­le­şen. Ya­ban­cı­lar gi­di­yor iş­te. Yok­sa, yok­sa yi­ne spe­kü­la­tör­ler mi dev­re­de? Ya­ban­cı­lar bi­ze oyun oy­nu­yor ol­ma­sın sa­kın. Bel­ki de bı­yık­lı ya­ban­cı­lar­dır...
Açık­la­ma lis­te­si­ni uzat­mak müm­kün. Hep­sin­de bir hak­lı­lık pa­yı var. İş olup bit­tik­ten son­ra an­lat­mak ko­lay. İk­ti­sat­çı, dün tah­min et­ti­ği şey­le­rin bu­gün ni­çin ger­çek­leş­me­di­ği­ni ya­rın söy­le­ye­bi­le­cek olan ki­şi de­ğil miy­di? İş­te bu­gün de dü­nün ya­rı­nı. O yüz­den ra­hat ola­lım. Ya­pa­ca­ğı­mız sa­de­ce res­mi bi­raz der­le­yip to­par­la­mak­tan iba­ret. Bü­yük re­sim bi­zi kü­re­sel den­ge­siz­lik­le­re gö­tü­rü­yor. Bir ta­raf­ta mu­az­zam ca­ri açık­lar ve­ren baş­ta ABD ol­mak üze­re bir avuç ül­ke ve on­la­rı fi­nan­se eden ço­ğu As­ya’da yer alan ca­ri faz­la ve­ren ül­ke­ler. Gö­rü­nen o ki, bu sü­re­cin do­ğur­du­ğu mu­az­zam li­ki­di­te bol­lu­ğu ar­tık sür­dü­rü­le­mi­yor. Ço­ğu ül­ke­de var­lık fi­yat­la­rı­nın şiş­me­si ve enf­las­yo­nist bas­kı­la­rın art­ma­sı bu­nun bir gös­ter­ge­si. Ya­tı­rım­cı­la­rın en­di­şe­len­me­si ve mer­kez ban­ka­la­rın şa­hin ke­sil­me­si bi­raz da bu yüz­den. Her­kes ne ola­ca­ğı­nı bi­li­yor, an­cak ne za­man ola­ca­ğı­nı bil­mi­yor­du. Ger­çek­le­şen, bek­le­nen ris­kin ta ken­di­si. O hal­de sür­priz de­ğil.
Kü­re­sel­leş­me­nin oyun sa­ha­sı fi­nan­sal pi­ya­sa­lar­dır. Ser­ma­ye ha­re­ket­le­ri­nin ser­best ol­du­ğu bir ulus­la­ra­ra­sı sis­tem­de ser­ma­ye is­te­di­ği ye­re gi­rer ve çı­kar. Ser­ma­ye­nin do­ku­nul­maz­lı­ğı var­dır. En­gel­le­ye­ne ce­za ke­si­lir. Geç­miş tec­rü­be­ler, özel­lik­le de As­ya kri­zi, ser­ma­ye akım­la­rı­na iliş­kin bi­ze önem­li ipuç­la­rı ve­ri­yor. Ser­ma­ye, bir ül­ke­ye gi­rer­ken ön­ce­lik­le ca­zip ge­ti­ri arar. Baş­lan­gıç­ta­ki risk­ler­le ge­ti­ri­ler­le il­gi­len­di­ği ka­dar il­gi­len­mez. Bel­ki de son­ra­sı için gü­ven­di­ği bir­ şey­ler var­dır. Ser­ma­ye ger­çek­te tam bir mi­yo­pi­dir. Ül­ke­den çı­kış­la­rı da ge­nel­lik­le ani­dir. Dı­şa­rı çı­kar­ken de içe­ri­de­ki ko­şul­la­rın ye­niden de­ğer­len­di­ril­me­si­ne pek ih­ti­yaç duy­maz. Ser­ma­ye­den böy­le bir de­ğer­len­dir­me bek­le­mek ta­bi­atı­na ters­tir. Bu açı­dan yak­la­şıl­dı­ğın­da ka­fa ka­rı­şık­lı­ğı­mı­zın bir kıs­mı­nı ra­hat­lık­la iza­le edi­le­bi­li­riz. Eko­no­mi­miz­de bir­çok şey iyi­ye de git­se ser­ma­ye­nin ani­den çı­kı­şı nor­mal­dir. Ser­ma­ye­nin çı­kı­şı bi­zim iyi ha­li­miz­den ba­ğım­sız ola­bi­lir. Ha­tır­la­ya­lım, As­ya kri­zin­den 2-3 yıl ön­ce As­ya eko­no­mik mu­ci­ze­si var­dı dil­ler­de.
Ser­ma­ye hep bü­yü­mek is­ter. Bü­yü­mek için en ca­zip ge­ti­ri­yi arar ve bu­lur. Bu, onun en do­ğal hak­kı­dır. Ba­zen de da­ha gü­ven­li ve li­kit bul­du­ğu pi­ya­sa­la­ra gi­der. Özel­lik­le be­lir­siz­li­ğin art­tı­ğı du­rum­lar­da gü­ven­li ve li­kit pi­ya­sa­la­rı ter­cih eder. Ör­ne­ğin, As­ya kri­zin­den son­ra ser­ma­ye­nin en gü­ven­li li­ma­nı ABD ol­muş­tur. Ame­ri­kan pi­ya­sa­la­rı­nın yük­sek li­ki­di­te­si, sığ pi­ya­sa­la­ra sa­hip ço­ğu ül­ke­le­re kı­yas­la ra­hat bir ha­re­ket ala­nı sağ­la­mış­tır. Biz­de­ki gi­bi sığ pi­ya­sa­lar gi­riş ve çı­kış­ta hem ser­ma­ye­ye hem de pi­ya­sa­la­ra sı­kın­tı çek­ti­rir. Li­kit pi­ya­sa­lar ca­zip ge­ti­ri­le­re de sa­hip­se ca­zi­be­si kat be kat ar­tar. Bu açı­dan ba­kıl­dı­ğın­da ABD’de fa­iz­le­rin ya­ni ge­ti­ri­le­rin art­ma­sı ve­ya ar­ta­cak ol­ma­sı, di­ğer ül­ke­ler­de­ki ser­ma­ye­yi çek­mek ya da bu­lun­du­ğu yer­ler­de hu­zur­suz et­mek için ye­ter de ar­tar bi­le. Kü­re­sel ser­ma­ye­nin 2/3’ünü çe­ken bir ül­ke­nin hap­şır­ma­sı ge­ri ka­la­nın nez­le ol­ma­sı için ye­ter­li­dir. Ame­ri­ka’nın hap­şı­rık­la­rı bir sü­re­dir sık­laş­­tı. Bu du­rum biz­de­ki ra­hat­sız­lı­ğı büyük bir öl­çü­de açık­lar. Ter­cih ede­bi­le­ce­ği­miz po­li­ti­ka se­çe­nek­le­ri­ni de bü­yük öl­çü­de sı­nır­lar.   
Nez­le olan sa­de­ce biz de­ği­liz kuş­ku­suz. Kü­re­sel ser­ma­ye açı­sın­dan Tür­ki­ye gi­bi ül­ke­ler tek baş­la­rı­na hay­li kü­çük­tür. Ser­ma­ye, ter­cih­le­rin­de ca­zip ge­ti­ri­nin ya­nı ­sı­ra ris­ki da­ğıt­mak gi­bi kü­çük bir amaç da­ha gü­der. Yu­mur­ta­lar ay­nı se­pe­te ko­nul­maz. An­cak ge­çen yıl­lar risk çe­şit­len­dir­me­sin­den el­de edi­len fay­da­yı azalt­mış­tır. Kü­re­sel ser­ma­ye özel­lik­le ül­ke­le­rin ser­ma­ye pi­ya­sa­la­rın­da kar­şı­lık­lı et­ki­le­şi­mi­ni ar­tır­mış­tır. Yük­se­len pi­ya­sa­lar ola­rak ad­lan­dı­rı­lan bu ül­ke­ler­de­ki olum­lu/olum­suz ge­liş­me­ler, özel­lik­le ben­zer ül­ke­ler­de­ki ge­liş­me­le­ri de te­tik­le­mek­le­dir. Bu kar­şı­lık­lı et­ki­le­şim ya da ba­ğım­lı­lık iliş­ki­si ar­tık sa­de­ce ih­ra­cat/it­ha­lat iliş­ki­si­ne bağ­lı de­ğil­dir. Fi­nan­sal akım­lar da­ha ön pla­na çık­mak­ta­dır. Bu iliş­ki­nin te­me­lin­de, ulus­la­ra­ra­sı ya­tı­rım­cı­la­rın il­gi­li ül­ke­le­ri ay­nı port­föy­de de­ğer­len­dir­me­le­ri­nin pa­yı var­dır. Ya­tı­rım­cı­lar ben­zer ni­te­lik­le­re sa­hip ül­ke­le­re yap­tık­la­rı ya­tı­rım­la­rı azal­ta­bil­mek­te ya da ar­tı­ra­bil­mek­te­dir. Tür­ki­ye’nin son haf­ta­lar­da pa­ra­sı­nın çok de­ğer kay­bet­me­si ve bu­nu da Gü­ney Af­ri­ka ve Ma­ca­ris­tan gi­bi ül­ke­le­rin iz­le­me­si bu­nun bir ör­ne­ği. Ca­ri açı­ğın bi­zim gi­bi yük­sek ol­du­ğu ül­ke­le­rin pa­ra­la­rı önem­li de­ğer ka­yıp­la­rı ya­şa­mış­tır.
Ev sa­hi­bi­nin hiç mi su­çu yok? Var ta­bii ki. En az ya­rı­sı bel­ki de. Bul­mak da hiç zor de­ğil. Ak­si hal­de sor­mak ge­re­kir, “Ne­den en çok Tür­ki­ye et­ki­le­ni­yor?” di­ye. Ev ödev­le­ri­mi­zin bir kıs­mın­da ba­şa­rı­lı, bir kıs­mın­da da ba­şa­rı­sız ol­du­ğu­mu­zu be­lir­te­lim ön­ce­lik­le. Da­ha sağ­lam bir büt­çe­miz ve da­ha sağ­lık­lı bir ban­ka­cı­lık sek­tö­rü önem­li ar­tı­la­rı­mız­dan. Yük­sek ca­ri açık­lar ve iş­siz­lik ise en bü­yük ek­si­le­ri­mi­zi oluş­tu­ru­yor. Pi­ya­sa­la­rı­mız ise hâ­lâ çok sığ. Özel­lik­le dö­viz pi­ya­sa­sı. İş­lem mik­tar­la­rı ve oyun­cu sa­yı­la­rı ye­ter­siz. Üs­te­lik şef­faf da de­ğil­ler. Tez­gah üs­tü mü tez­gah al­tı mı be­lir­siz. Za­man za­man dep­re­şen si­ya­sî ger­gin­lik­ler ve kim­lik bu­na­lım­la­rı­mız da baş­lı­ca is­tik­rar­sız­lık kay­nak­la­rı­mız. Akıl­lı ya­tı­rım­cı­la­rın en bü­yük ar­zu­su is­tik­rar ol­sa ge­rek. Gü­ven­li, is­tik­rar­lı or­tam­lar­da bu­lun­ma­yı se­ver ser­ma­ye. Sa­de­ce son al­tı ayın ga­ze­te baş­lık­la­rı­na göz atıl­dı­ğın­da te­dir­gin­lik için bin­ler­ce se­bep var. Ay­rı­ca kö­tü dü­şün­mek de kö­tü­lü­ğe yol aça­bi­lir.
Ga­li­ba en bü­yük ha­ta­mız ulus­la­ra­ra­sı pi­ya­sa­la­rı iyi oku­ya­ma­mak ol­du. Kü­re­sel li­ki­di­te ko­şul­la­rı­nın bi­ze sağ­la­dı­ğı avan­taj­la­rı ken­di­miz­den bil­dik. Risk­le­ri he­sap­la­ya­ma­dık. Son­ra ma­lî di­sip­lin ve ban­ka­cı­lık sek­tö­rün­de­ki ya­pı­sal iyi­leş­tir­me­le­ri dış den­ge­miz söz ko­nu­su ol­du­ğun­da ger­çek­leş­ti­re­me­dik. Dış ti­ca­ret­te sağ­lık­lı, güç­lü ve sü­r­dü­rüle­bi­lir bir ya­pı­yı he­nüz tam oluş­tu­ra­ma­dık. Kıs­men yan­lış araç­la­rı kul­lan­dık. Re­el sek­tör­de ge­rek­li ya­pı­sal dö­nü­şüm tam sağ­la­na­ma­dı. Bu dö­nü­şü­mün ne de­re­ce ba­şa­rıl­dı­ğı ih­ra­cat ve it­ha­lat ra­kam­la­rın­da ken­di­ni gös­te­re­cek­tir. Ma­ki­ne ve teç­hi­zat ya­tı­rım­la­rı­nın ne öl­çü­de ih­ra­ca­ta dö­nüş­tü­ğü­nü hep bir­lik­te gö­re­ce­ğiz. Bu ay­nı za­man­da ih­ra­ca­ta da­ya­lı bü­yü­me stra­te­ji­si­nin de tes­ti ola­cak­tır.
Dö­viz pi­ya­sa­sın­da uzun va­de­li sağ­lık­lı bir çö­züm ih­ra­cat des­tek­li li­ki­di­te ar­tı­şın­dan ge­çi­yor. Or­ta va­de­de ya­pı­la­bi­le­cek­ler de var kuş­ku­suz. Dö­viz pi­ya­sa­sı­na de­rin­lik ve şef­faf­lık ka­zan­dır­mak gi­bi. Baş­lan­gıç ola­rak dö­viz baz­lı ya­tı­rım fon­la­rı gü­zel bir şe­çe­nek. Bu sis­tem­de dö­viz bir ban­ka­nın he­sa­bın­da iş­le­me­ye de­vam eder­ken onun de­ğe­ri­ni gös­te­ren ya­tı­rım fo­nu bor­sa­da iş­lem gö­rü­yor. Do­la­yı­sıy­la dö­vi­zin de­ğe­ri bor­sa­da be­lir­len­miş olu­yor. Bor­sa­da iş­lem gö­ren dö­viz ya­tı­rım fon­la­rı, pi­ya­sa­da li­ki­di­te­nin ve şef­faf­lı­ğın art­ma­sı­na yar­dım­cı olu­yor. Böy­le­lik­le hem pi­ya­sa­ya ka­tı­lan oyun­cu sa­yı­sı ar­tı­yor, hem de dö­viz ha­re­ket­le­ri da­ha ras­yo­nel bir te­me­le otu­ru­yor. Tıp­kı New York Bor­sa­sı’nda av­ro baz­lı ya­tı­rım fon­la­rı­nın ol­ma­sı gi­bi bi­zim bor­sa­mız­da da do­lar ya da av­ro baz­lı ben­zer ürün­le­rin ol­ma­sı bi­rey­le­re ve fir­ma­la­ra da­ha ra­hat ne­fes al­dı­ra­cak­tır. Da­ha uy­gun ve da­ha ger­çek­çi fi­yat­lar­la. Üs­te­lik her­ke­sin gö­zü­nün önün­de.
Eko­no­mi di­sip­li­ni çok te­mel bir düs­tu­ra da­ya­nı­yor. O da; in­san­la­rın özen­di­ri­ci şey­le­re, dür­tü­le­re tep­ki ver­di­ği­dir. Eğer pa­ra­nın önem­li bir gü­dü ol­du­ğu­nu dü­şü­nü­yor­sa­nız bu­nu da­ha da ba­si­te in­dir­ge­ye­bi­lir­si­niz. İn­san­la­ra ne için pa­ra ve­ri­yor­sa­nız o işi ya­par­lar. Pa­ra ala­ma­dık­la­rı bir iş için de bir­şey yap­maz­lar. Sür­dü­rü­le­bi­lir bir bü­yü­me is­ti­yor­sak ona uy­gun bir ya­pı ka­çı­nıl­maz. En bü­yük şan­sı­mız bu ül­ke­nin in­san­la­rı. Uyum sağ­la­ma­da ola­ğa­nüs­tü bir ye­te­nek­le­ri var.

Paylaş Tavsiye Et