Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (May 2006) > Dünya Siyaset > Türk-İsrail ilişkilerini doğru okumak
Dünya Siyaset
Türk-İsrail ilişkilerini doğru okumak
Z. Tuba Kor
GE­ÇEN ay İs­ra­il ile im­za­la­nan As­ke­rî Eği­tim İş­bir­li­ği An­laş­ma­sı’nın 10. yıl­dö­nü­mü mü­na­se­be­tiy­le Tür­k-İs­ra­il iliş­ki­le­ri­ni ele alan bir ya­zı ya­yım­lan­mış­tı der­gi­miz­de. An­laş­ma­nın yan­sı­ma­la­rı­nı toz­pem­be bir tab­lo­da su­nan “Tür­ki­ye-İs­ra­il ya­kın­laş­ma­sı” baş­lık­lı bu ya­zı­nın son bö­lü­mün­de, iliş­ki­le­rin Tür­ki­ye’ye iti­bar kay­bet­tir­me­di­ği, ak­si­ne Arap ül­ke­le­ri nez­din­de iti­ba­rı­nın art­ma­sı­na ve hat­ta İKÖ Ge­nel Sek­re­ter­li­ği’ne bir Türk’ün se­çil­me­si­ne ve­si­le ol­du­ğu id­di­a edil­mek­tey­di. An­cak Tür­ki­ye’nin İs­ra­il’le ya­kın­laş­ma­sı­nın, özel­lik­le Arap ül­ke­le­ri bağ­la­mın­da iki ül­ke­ye ne ka­zan­dı­rıp, ne kay­bet­tir­di­ği­nin doğ­ru okun­ma­sı ge­re­kir. Zi­ra as­lın­da sa­de­ce İs­ra­il’in le­hi­ne olan bu ya­kın­laş­ma, za­man­la Türkiye’nin dış po­li­ti­ka­da ma­nev­ra ala­nı­nı da­ralt­tı.
Ken­di­ni dar bir ala­na hap­sol­muş his­se­den ve cid­di gü­ven­lik prob­lem­le­riy­le yüz yü­ze olan İs­ra­il, Arap ül­ke­le­ri­ni, Arap ol­ma­yan ül­ke­ler­le ya­kın iş­bir­li­ği­ne gi­re­rek çev­re­le­me si­ya­se­ti­nin bir par­ça­sı ola­rak Tür­ki­ye’ye her za­man ih­ti­yaç duy­du. PKK ile mü­ca­de­le­nin yo­ğun­laş­tı­ğı ve İs­la­mî ha­re­ket­le­rin ye­ni teh­dit sı­ra­la­ma­sın­da üs­te çık­tı­ğı bir dö­nem­de, So­ğuk Sa­vaş psi­ko­lo­ji­sin­den he­nüz kur­tu­la­ma­yan ve Ba­tı’ya an­ga­je ola­rak iç ve dış me­se­le­le­ri­ni çöz­me­ye alı­şan Türk bü­rok­ra­si­si, Kör­fez Sa­va­şı ve Or­ta Do­ğu Ba­rış Sü­re­ci ile olu­şan el­ve­riş­li kon­jonk­tür­den de fay­da­la­na­rak İs­ra­il ile iş­bir­li­ği­ne yö­nel­di. Bu iş­bir­li­ği, Tür­ki­ye’nin Arap­lar­la İs­ra­il ara­sın­da güt­tü­ğü ge­le­nek­sel den­ge si­ya­se­tin­den uzak­la­şa­rak, İs­ra­il ile kon­jonk­tür­den ba­ğım­sız, ka­lı­cı iliş­ki­ler kur­ma­sı de­mek­ti.
Böl­ge­sin­de iz­le­di­ği iş­gal si­ya­se­tiy­le tep­ki top­la­yan İs­ra­il’in, Müs­lü­man Tür­ki­ye ile ya­kın­laş­ma­sı, onun ulus­la­ra­ra­sı meş­rui­yet ka­zan­ma ça­ba­la­rı­nı güç­len­dir­di. Bu ya­kın­laş­ma sa­ye­sin­de Or­ta As­ya ve Kaf­kas­la­ra açıl­ma fır­sa­tı­nı ya­ka­la­yan İs­ra­il yal­nız­lık­tan kur­tul­du. Tür­ki­ye açı­sın­dan ise ABD-İs­ra­il-Tür­ki­ye ya­kın­laş­ma­sı, sa­de­ce İslam ve Arap dün­ya­sı ile iliş­ki­ler­de bir yük ol­mak­la kal­ma­dı; AB, Çin ve Rus­ya ile iliş­ki­ler­de de ba­zı so­run­la­rı be­ra­be­rin­de ge­tir­di. Tür­ki­ye-İs­ra­il it­ti­fa­kı­na Ür­dün’ün de da­hil ol­ma­sı, Arap ül­ke­le­ri ara­sın­da­ki mev­cut ih­ti­laf­la­rı de­rin­leş­tir­di ve böy­le­ce İs­ra­il, Arap­la­rın ken­di­si­ne kar­şı bir blok ha­li­ne gel­me­si­ni ön­le­ye­rek di­ğer bir stra­te­jik he­de­fi­ne ulaş­tı. Ba­rış sü­re­cin­de İs­ra­il’in eli­ni güç­len­di­ren bu ya­kın­laş­ma, Arap­la­rın pa­zar­lık gü­cü­nü ise za­yıf­lat­tı.
İs­ra­il ile bu iş­bir­li­ği Arap­lar ta­ra­fın­dan, Tür­ki­ye’nin bu ül­ke­yi ta­nı­ma­sın­dan son­ra­ki ikin­ci bü­yük iha­ne­ti ola­rak al­gı­lan­dı. İs­ra­il ile im­za­la­nan an­laş­ma­lar uyarınca Türk ha­va sa­ha­sı­nın İs­ra­il kuv­vet­le­ri­ne açıl­ma­sı ve or­tak ha­va ve de­niz tat­bi­kat­la­rı, Arap ül­ke­le­ri­ne yö­ne­lik stra­te­jik teh­di­di ve Arap­la­rın ku­şa­tıl­mış­lık his­si­ni ar­tır­mak­la kal­ma­dı, özel­lik­le Su­ri­ye’nin Yu­na­nis­tan ve Er­me­nis­tan ile kar­şı it­ti­fak gi­ri­şim­le­ri­ni te­tik­le­di. İKÖ ve Arap Bir­li­ği zir­ve­le­rin­de Tür­ki­ye’nin sık sık eleş­ti­ril­me­si­ne se­bep ol­du.
Pe­ki, son dö­nem­de İKÖ Ge­nel Sek­re­ter­li­ği’ne bir Tür­kün se­çil­me­si ve Arap Bir­li­ği’ne “dai­mî mi­sa­fir” (göz­lem­ci) sta­tü­sün­de Tür­ki­ye’nin dâ­hil edil­me­si­ni bu bağ­lam­da ne­re­ye oturt­mak ge­re­ki­yor?
 
Türk-Arap İliş­ki­le­rin­de Buz­lar Eri­di
90’lı yıl­lar­da Tür­ki­ye-İs­ra­il ya­kın­laş­ma­sı se­be­biy­le di­be vu­ran Türk-Arap iliş­ki­le­rin­de son dö­nem­de gö­rü­len iyi­leş­me ve Arap dün­ya­sın­da Tür­ki­ye’nin iti­ba­rı­nın art­ma­sı­nın Tür­ki­ye-İs­ra­il ya­kın­laş­ma­sıy­la açık­lan­ma­ya ça­lı­şıl­ma­sı an­lam­sız. Bu­ra­da asıl et­ki­li olan, ulus­la­ra­ra­sı kon­jonk­tü­rün böl­ge den­ge­le­ri­ni al­tüst et­me­si ve Tür­ki­ye’de­ki iç den­ge­le­rin de­ğiş­me­si­dir. Arap­la­rın Türk al­gı­sı­nı olum­lu yön­de de­ğiş­ti­ren ve ara­da­ki buz­la­rı eri­ten dış ve iç ge­liş­me­ler şu şe­kil­de özet­le­ne­bi­lir:
Dış ge­liş­me­le­rin il­ki, 11 Ey­lül’ün et­ki­si­dir. Zi­ra 11 Ey­lül sal­dı­rı­la­rı­nın ar­dın­dan Arap top­lum­la­rı ve re­jim­le­ri aley­hin­de baş­la­yan pro­pa­gan­da­lar ve hat­ta Af­ga­nis­tan ve Irak’ın doğ­ru­dan he­def ha­li­ne gel­me­si Arap­la­rın ha­yat ala­nı­nı da­ralt­tı. BOP çer­çe­ve­sin­de ABD bas­kı­la­rı­na ma­ruz ka­lan Arap ve İs­lam dün­ya­sı açı­lım ih­ti­ya­cı içi­ne gir­di ve bu ül­ke­ler için AKP yö­ne­ti­min­de­ki Tür­ki­ye iyi bir ör­nek teş­kil et­ti.
İkin­ci­si, AB sü­re­ci­dir. 1999 Hel­sin­ki Zir­ve­si’nde aday üye­lik sta­tü­sü ka­za­nan Tür­ki­ye, AB’nin Or­tak Gü­ven­lik ve Dış Po­li­ti­ka­sı uya­rın­ca kom­şu­la­rıy­la mev­cut prob­lem­le­ri­ni çöz­me ve Or­ta Do­ğu’ya yö­ne­lik po­li­ti­ka­la­rı­nı AB’nin po­li­ti­ka­la­rı ile uyum­lu­laş­tır­ma yo­lun­da cid­di adım­lar at­tı. Bu sü­reç Tür­ki­ye’ye Or­ta Do­ğu si­ya­se­tin­de ABD ve İs­ra­il’e kar­şı ma­nev­ra ala­nı aç­tı. Yi­ne Ko­pen­hag Kri­ter­le­ri’ne uyum çer­çe­ve­sin­de gi­ri­şi­len re­form­lar se­be­biy­le si­vil­leş­me ve de­mok­ra­tik­leş­me yo­lun­da atı­lan adım­lar, dış po­li­ti­ka­nın, gü­ven­lik pers­pek­ti­fin­den ba­kan as­ke­rî bü­rok­ra­si­nin te­ke­lin­den ya­vaş ya­vaş çık­ma­sı­nı sağ­la­dı ve top­lum­sal ta­lep­le­rin dik­ka­te alın­ma­sı­nı zo­run­lu ha­le ge­tir­di ki, Türk hal­kı­nın böl­ge­de iş­gal­ci güç­le­re kar­şı Müs­lü­man-Arap­la­ra sem­pa­ti duy­du­ğu­nu söy­le­me­ye ge­rek bile yok.
Üçün­cü­sü, Irak Sa­va­şı’dır. ABD ile ya­şa­nan tez­ke­re kri­zi, Arap­lar ara­sın­da Türk­le­rin bir ne­vi “ye­ni­den keş­fi”ni sağ­la­dı. Irak’ın ge­le­ce­ği ko­nu­sun­da du­yu­lan or­tak kay­gı­lar ve Irak’a Kom­şu Ül­ke­ler İni­si­ya­ti­fi, özel­lik­le Tür­ki­ye-Su­ri­ye-İran ara­sın­da et­ki­li di­ya­log­la­rın ku­rul­ma­sı­na ve­si­le ol­du.
Dör­dün­cü­sü, or­tak teh­dit al­gı­la­ma­la­rı­dır. Baş­ta Ku­zey Irak ve Fi­lis­tin ol­mak üze­re ABD ve İs­ra­il’in iz­le­di­ği po­li­ti­ka­lar­dan ve böl­ge­ye iliş­kin plan­la­rın­dan du­yu­lan or­tak kay­gı ve ra­hat­sız­lık, Su­ri­ye ve İran’a yö­ne­lik ABD bas­kı­sı (muh­te­mel bir sal­dı­rı­dan du­yu­lan en­di­şe) ve Or­ta Do­ğu ba­rış sü­re­cin­de­ki tı­ka­nık­lık Türk­ler­le Arap­la­rı or­tak bir nok­ta­da bu­luş­tur­du. Bu bağ­lam­da Er­do­ğan’ın ABD ve İs­ra­il’e yö­ne­lik söz­lü eleş­ti­ri­le­ri Arap ka­mu­oyun­da bü­yük tak­dir top­la­dı. Da­ha ön­ce böl­ge ül­ke­le­riy­le iliş­ki­le­rin önün­de en bü­yük en­gel olan Su­ri­ye ile ya­kın­laş­ma da, Türk-Arap iliş­ki­le­ri­nin ge­liş­me­sin­de önem­li bir iti­ci un­sur ol­du.
İç ge­liş­me­ler­de ise en önem­li un­sur, Öca­lan’ın ya­ka­lan­ma­sı­nın ar­dın­dan PKK’nın za­yıf­la­ma­sıy­la iç ve dış si­ya­set­te gü­ven­li­ğin mer­ke­zî ko­nu­mu­nu kay­bet­me­si­dir. İs­la­mî bir geç­miş­ten ge­len AKP’nin ik­ti­da­ra gel­me­si de önem­li bir un­sur­dur. Zi­ra hü­kü­me­tin Arap ve Müs­lü­man­la­rın has­sa­si­yet­le­ri­ni dik­ka­te alan bir üs­lup­la böl­ge­ye yö­nel­me­si (her ne ka­dar BOP çer­çe­ve­sin­de­ki gi­ri­şim­ler ba­zı çev­re­ler­den hak­lı tep­ki­ler al­sa da), Tür­ki­ye’ye bü­yük bir iti­bar ve gü­ven ka­zan­dır­dı.
Türk-Arap iliş­ki­le­rin­de esas önem­li hu­sus ise, son dö­nem­de­ki iyi­leş­me­nin, İs­ra­il ile iliş­ki­ler­de ol­du­ğu gi­bi ka­lı­cı olup ola­ma­ya­ca­ğı me­se­le­si­dir. İç ve dış kon­jonk­tür­den et­ki­len­me­ye­cek şe­kil­de iliş­ki­ler­de ka­lı­cı­lı­ğı sağ­la­ya­bil­mek, kar­şı­lık­lı ön­yar­gı­la­rı ve olum­suz al­gı­la­ma­la­rı aşa­bil­me ve her alan­da ku­rum­sal­la­şa­bil­me ma­ha­re­ti­ne bağ­lı­dır. Bu ma­na­da Tür­ki­ye’nin iki­li iliş­ki­le­ri ge­liş­tir­me­si­nin ya­nı sı­ra böl­ge­sel ör­güt­le­re da­hil ol­ma­sı ve böl­ge me­se­le­le­rin­de ini­si­ya­tif al­ma­sı önem­li bir adım­dır.

Paylaş Tavsiye Et