Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (March 2006) > Dosya > Türkiye’de doğal gaz
Dosya
Türkiye’de doğal gaz
M. Zahid Karakaya
TA­RİH bo­yun­ca As­ya ve Av­ru­pa ara­sın­da stra­te­jik bir köp­rü ro­lü üst­le­nen ve İpek Yo­lu’nun en önem­li nok­ta­la­rın­dan bi­ri du­ru­mun­da­ki Tür­ki­ye, hid­ro­kar­bon kay­nak­la­rı­nın dün­ya pa­zar­la­rı­na ulaş­tı­rıl­ma­sı için yo­ğun ça­lış­ma­la­rın ya­pıl­dı­ğı gü­nü­müz­de de bu özel­li­ği­ni sür­dü­rü­yor. Irak, İran, Azer­bay­can, Ka­za­kis­tan, Türk­me­nis­tan gi­bi Or­ta Do­ğu ve Ha­zar böl­ge­le­rin­de yer alan ül­ke­le­rin zen­gin pet­rol ve do­ğal gaz re­zerv­le­ri­nin dün­ya pa­zar­la­rı­na akı­tıl­ma­sı­nı sağ­la­ya­cak bü­yük bo­ru hat­tı pro­je­le­rin­de Tür­ki­ye, “önem­li ge­çiş ül­ke­si” ola­rak ta­nım­la­nı­yor. Bu je­opo­li­tik ko­nu­mu de­ğer­len­di­rir­ken şu­nu da be­lirt­mek ge­re­kir ki, pet­rol ve do­ğal gaz zen­gi­ni Or­ta Do­ğu ve Ha­zar Hav­za­sı ül­ke­le­ri açı­sın­dan uzun sü­re­li bir ba­rış or­ta­mı­nın sağ­lan­ma­sı ile eko­no­mik ve si­ya­sî is­tik­ra­rın te­mi­ni gi­de­rek ar­tan bir ih­ti­yaç ha­li­ni al­mak­ta. Bu­gün, dün­ya gün­de­mi­ni meş­gul eden ve ül­ke­mi­zi de ya­kın­dan il­gi­len­di­ren bu iki kri­tik böl­ge­de, çok ta­raf­lı bir iş­bir­li­ği or­ta­mı­nın oluş­tu­rul­ma­sı ça­ba­la­rın­da et­kin bir araç ola­rak en önem­li ve bel­ki de tek ala­nın “ener­ji” ol­du­ğu­nu be­lirt­mek ge­re­kir.
Söz ko­nu­su Ha­zar, Or­ta Do­ğu ve Rus­ya böl­ge­si “stra­te­jik elips” adıy­la anıl­mak­ta olup, dün­ya pet­rol re­zerv­le­ri­nin yak­la­şık %70’ini ve do­ğal gaz re­zerv­le­ri­nin de %68’ini ba­rın­dı­rı­yor. Bu böl­ge­de­ki ül­ke­le­rin he­men her bi­ri­nin 2 tril­yon m3’ten da­ha faz­la re­zer­vi bu­lu­nu­yor. 180 tril­yon m3’lük dün­ya do­ğal gaz re­zerv­le­ri­ dü­şü­nül­dü­ğün­de, bu re­zerv­le­re yö­ne­lik re­ka­be­tin se­be­bi ve böl­ge­nin öne­mi da­ha iyi or­ta­ya çı­kı­yor.
Stra­te­jik bir ge­çiş ül­ke­si olan Tür­ki­ye, bu böl­ge­ler­de ge­liş­ti­ril­me­yi bek­le­yen ener­ji kay­nak­la­rı açı­sın­dan bü­yük bir ener­ji pa­za­rı ol­ma­ya aday. Bu ne­den­le, pet­rol ve do­ğal gaz it­ha­la­tın­da kay­nak çe­şit­li­li­ği, arz gü­ven­li­ği ve arz sü­rek­li­li­ği­nin sağ­la­na­bil­me­si açı­sın­dan ge­niş kap­sam­lı ener­ji ta­şı­ma pro­je­le­ri­nin ge­liş­ti­ril­me­si ül­ke­miz için çok bü­yük önem ta­şı­yor.
Do­ğu-Ba­tı Ener­ji Ko­ri­do­ru’nun en kri­tik aya­ğı­nı oluş­tu­ran Ba­kü-Tif­lis-Cey­han Ham Pet­rol Bo­ru Hat­tı (BTC)’nın, ön­gö­rül­dü­ğü gi­bi Ma­yıs so­nun­da iş­let­me­ye alın­ma­sı ile hem Tür­ki­ye’nin je­opo­li­tik öne­mi ar­ta­cak hem de Azer­bay­can ve Gür­cis­tan’ın si­ya­sî ve ik­ti­sa­dî is­tik­ra­rı­na kat­kı sağ­la­na­cak. Pro­je, ay­nı za­man­da böl­ge ül­ke­le­rin­den dün­ya pa­zar­la­rı­na ham pet­rol ve do­ğal gaz nak­le­de­cek di­ğer bo­ru hat­tı pro­je­le­ri­ne de ön­cü­lük ede­cek. Cey­han’da ku­rul­ma­sı plan­la­nan ra­fi­ne­ri ve Sam­sun-Cey­han do­ğal gaz bo­ru hat­tı­nın ha­ya­ta geç­me­siy­le be­ra­ber Cey­han’ı, “Or­ta Do­ğu’nun Rot­ter­dam’ı” haline getirecek ve Tür­ki­ye’ye ta­şı­ma ge­li­ri­nin ya­nı sı­ra stra­te­jik kat­kı­lar da ya­pa­cak po­li­ti­ka, yıl­lar­dır de­ğer­len­di­re­me­di­ği­miz po­tan­si­ye­li­mi­zi or­ta­ya çı­kar­ta­cak.
BTC’yi sı­ra­sıy­la, Aze­ri ga­zı­nı Tür­ki­ye ve Av­ru­pa’ya ulaş­tı­ra­cak olan Şah De­niz Do­ğal Gaz Bo­ru Hat­tı Pro­je­si ve Türk­men ga­zı­nı ül­ke­miz ve Av­ru­pa pi­ya­sa­la­rı­na ta­şı­ya­cak Ha­zar Ge­çiş­li Türk­me­nis­tan-Tür­ki­ye-Av­ru­pa Do­ğal Gaz Bo­ru Hat­tı Pro­je­si iz­le­ye­cek­tir. Bu hat­lar, bu­gün iki­si de hız­la iler­le­yen Tür­ki­ye-Yu­na­nis­tan Do­ğal Gaz Bo­ru Hat­tı (DGBH) ile onun uzan­tı­sı ola­cak Tür­ki­ye-Yu­na­nis­tan-İtal­ya DGBH ve Tür­ki­ye-Bul­ga­ris­tan-Ro­man­ya-Ma­ca­ris­tan-Avus­tur­ya DGBH (NA­BUC­CO) pro­je­le­ri­ne bağ­lan­dı­ğın­da ko­ri­dor ta­mam­la­na­cak ve Tür­ki­ye ge­rek pet­ro­lü, ge­rek­se do­ğal ga­zı Ba­tı pi­ya­sa­la­rı­na ta­şı­yan bir ener­ji ter­mi­na­li­ne dö­nü­şe­cek­tir. Av­ru­pa Bir­li­ği, ken­di arz gü­ven­li­ği için, ül­ke­mi­zin önem­li ko­nu­mu­nun bi­lin­cin­de ola­rak pro­je­le­re des­tek ve­ri­yor ve tek kay­na­ğa (Rus ga­zı­na) bağ­lı kal­ma­ya­rak ar­zı çe­şit­len­dir­me­ye, böy­le­lik­le arz gü­ven­li­ği­ni sağ­la­ma­ya ça­lı­şı­yor.
Böl­ge­de­ki en önem­li oyun­cu­lar­dan Tür­ki­ye, hem net bir ener­ji it­ha­lat­çı­sı, hem coğ­ra­fî ba­kım­dan el­ve­riş­li bir tran­sit ge­çiş ül­ke­si, hem de Ba­tı’nın böl­ge­de­ki en güç­lü müt­te­fi­ki ola­rak önem­li bir ko­nu­ma sa­hip. Av­ru­pa’ya açı­lım stra­te­ji­si­nin, Tür­ki­ye içi arz-ta­lep den­ge­si­nin sağ­lan­ma­sı ve ola­sı risk­le­rin ber­ta­raf edil­me­si aşa­ma­sın­da da bü­yük bir önem ta­şı­dı­ğı aşi­kârdır. Ay­rı­ca, Av­ru­pa yo­lu­nun açıl­ma­sıy­la gaz kay­nak­la­rı­nı Tür­ki­ye üze­rin­den ta­şı­ya­cak ül­ke­ler­den, ile­ri dü­zey­de ge­li­şen ener­ji iliş­ki­le­ri­miz çer­çe­ve­sin­de, mev­cut it­hal kon­trat­la­rı­mız için da­ha iyi ko­şul­lar ta­lep edi­le­bi­le­cek; ül­ke­mi­zin gaz arz gü­ven­li­ği de per­çin­len­miş ola­cak­tır.
Tür­ki­ye-Bul­ga­ris­tan-Ro­man­ya-Ma­ca­ris­tan-Avus­tur­ya DGBH Pro­je­si ile ilk etap­ta Bul­ga­ris­tan, Ro­man­ya, Ma­ca­ris­tan, Po­lon­ya, Slo­vak­ya, Çek Cum­hu­ri­ye­ti gi­bi ye­ni­den ya­pı­la­nan eko­no­mi­le­rin gaz ih­ti­ya­cı­nın kar­şı­lan­ma­sı, son­ra­ki yıl­lar­da di­ğer ül­ke­le­rin gaz ta­lep ge­li­şim­le­ri­ne gö­re, Avus­tur­ya’nın Av­ru­pa’da önem­li bir do­ğal gaz da­ğı­tım nok­ta­sı ol­ma özel­li­ğin­den de fay­da­la­nı­la­rak, Ba­tı Av­ru­pa’ya ula­şıl­ma­sı plan­la­nı­yor. AB ül­ke­le­ri­nin so­na ere­cek gaz kon­trat­la­rı­nın ye­ri­ni ül­ke­miz üze­rin­den ta­şı­na­cak gaz­la il­gi­li an­laş­ma­lar ala­bi­le­ce­ği gi­bi, AB’nin he­def­le­miş ol­du­ğu ser­best gaz pi­ya­sa­sı ko­şul­la­rı oluş­tu­ğun­da, Avus­tur­ya dâ­hil, söz ko­nu­su ül­ke­le­rin de­vam eden alım kon­trat­la­rı, re­ka­bet­çi fi­yat ko­şul­la­rı dâ­hi­lin­de yi­ne Ha­zar ve Or­ta Do­ğu’da üre­ti­len gaz ile yer de­ğiş­ti­re­bi­le­cek­tir.
Tür­ki­ye bu­ra­da hem çok önem­li bir tran­sit ül­ke ko­nu­mu­na ka­vu­şa­rak bü­yük mik­tar­lar­da ga­zın top­rak­la­rı üze­rin­den ta­şın­ma­sı­nı sağ­la­ya­cak, hem de “re-eks­port” yo­luy­la ken­di kon­trat­la­rı kap­sa­mın­da­ki ga­zı pa­zar­la­ma im­kâ­nı­na sa­hip ola­bi­le­cek­tir. Her şey­den önem­li­si, özel­lik­le ener­ji fa­ki­ri Av­ru­pa ile ener­ji zen­gi­ni Do­ğu’nun Tür­ki­ye üze­rin­den ge­çen bo­ru hat­la­rıy­la bir­bi­ri­ne bağ­lan­ma­sı, coğ­raf­ya­mı­zın sos­yo-eko­no­mik kal­kın­ma­sı­na ve po­li­tik is­tik­ra­rı­na çok sağ­lam bir harç ko­ya­cak; me­de­ni­ye­tin doğ­du­ğu bu top­rak­lar­da ya­kın ve or­tak ge­le­ce­ği­miz­de “akan” tek şey pet­rol, do­ğal gaz ve is­tik­rar ola­cak­tır.
2006 yı­lı için ön­gö­rü­len 28,8 mil­yar m3’lük yurt içi do­ğal gaz ta­lep mik­ta­rı­nın kay­nak­la­rı­na ve do­ğal gaz alım an­laş­ma­la­rı­mı­za bak­tı­ğı­mız­da, Rus­ya’nın en bü­yük te­da­rik­çi ol­du­ğu an­la­şı­lı­yor. Bu­nun­la be­ra­ber İran’dan bo­ru hat­tı va­sı­ta­sıy­la, Ce­za­yir ve Ni­jer­ya’dan da LNG ha­lin­de do­ğal gaz alı­mı ger­çek­le­şi­yor. Ül­ke­miz için ar­zu edil­me­yen du­rum ise, tü­ket­ti­ği­miz do­ğal ga­zın %57’si­ni elek­trik üre­ti­min­de kul­la­nı­yor ol­ma­mız. Her ne ka­dar bu oran %65’ten 8 pu­an­lık dü­şüş­le %57’ye çe­kil­miş­se de, hâ­lâ ye­ter­li de­ğil. Her se­ne 5 mil­yar do­lar­lık su kay­na­ğı­mız de­ni­ze akar­ken, do­ğal gaz çev­rim san­tral­le­riy­le elek­trik üret­me po­li­ti­ka­sı­nın yan­lış­lı­ğı ve if­la­sı ne­de­niy­le, 2003 yı­lın­dan bu ya­na do­ğal ga­zın şe­hir­le­rin ısı­tıl­ma­sın­da ve sa­na­yi­de kul­la­nıl­ma­sı po­li­ti­ka­sı­na ağır­lık ve­ri­li­yor. İk­lim şart­la­rı­nın or­ta­ya çı­kar­dı­ğı gün­cel Rus­ya-Uk­ray­na kri­zin­de gö­rül­dü­ğü gi­bi, do­ğal gaz de­po­la­rı­na sa­hip ol­ma­mız ha­ya­ti önem ta­şı­mak­ta­dır. Ay­rı­ca Tür­ki­ye’nin, ge­liş­miş ül­ke­ler­de ol­du­ğu gi­bi do­ğal gaz, nük­le­er ener­ji, jeo­ter­mal, ter­mik ve hid­ro­lik kay­nak­lar ara­sın­da op­ti­mal ener­ji den­ge­si­ni sağ­la­ma­sı ge­re­ki­yor. Uzun va­de­li do­ğal gaz alım-sa­tım söz­leş­me­le­ri­nin mü­tem­mim cü­zü olan “al ya da öde” yü­küm­lü­lü­ğü ne­de­niy­le, al­ma­dı­ğı­mız do­ğal ga­zın pa­ra­sı­nı öde­me­mek için do­ğal gaz ile­tim ve da­ğı­tım hat­la­rı­nın in­şa­ası­nın bir an ön­ce bi­ti­ri­le­rek şe­hir­le­rin (ko­nut ve sa­na­yi) kul­la­nı­mı­na su­nul­ma­sı ça­lış­ma­la­rı tak­di­re şa­yan. Do­ğal gaz kul­la­nan şe­hir sa­yı­sı­nın 5’ten 21’e çı­ka­rıl­ma­sı ve 2007 so­nu iti­ba­riy­le ül­ke­miz­de­ki do­ğal gaz bo­ru hat­tı uzun­lu­ğu­nun, dev­rim ni­te­li­ğin­de bir ça­lış­may­la, yak­la­şık 10.000 km’ye ve do­ğal gaz kul­la­nan şe­hir sa­yı­sı­nın 51’e çı­ka­rı­la­cak ol­ma­sı he­ye­can uyan­dı­rı­yor. İla­ve­ten, sa­hip ol­du­ğu­muz çok bü­yük oran­da­ki jeo­ter­mal ve ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji po­tan­si­ye­li­miz ih­mal edil­miş, bu­nun kar­şı­lı­ğın­da da ener­ji den­ge­miz için­de do­ğal ga­za olan aşı­rı ba­ğım­lı­lı­ğı­mız, pet­rol fi­yat­la­rı­nın üç se­ne için­de iki kat­tan da­ha faz­la art­ma­sıy­la, ulus­la­ra­ra­sı an­laş­ma ni­te­li­ğin­de olan do­ğal gaz alım söz­leş­me­le­ri­nin Ha­zi­ne’ye çok cid­di fa­tu­ra­lar yük­le­me­si­ne yol aç­mış­tır. Bu nok­ta­dan iti­ba­ren ya­pıl­ma­sı ge­re­ken şey­le­rin en ba­şın­da, ener­ji den­ge­si için­de jeo­ter­mal, ye­ni­le­ne­bi­lir ve nük­le­er ener­ji­nin pa­yı­nı sü­rat­le art­tır­mak, do­ğal ga­zın pa­yı­nı da aşa­ğı­ya çek­mek ol­ma­lı. Bu­nun­la be­ra­ber, 4646 sa­yı­lı Do­ğal Gaz Pi­ya­sa­sı Ka­nu­nu’nun amaç­la­rın­dan olan do­ğal gaz pi­ya­sa­sı­nın ser­best­leş­ti­ri­le­rek ma­lî açı­dan güç­lü, is­tik­rar­lı ve şef­faf bir pi­ya­sa oluş­tu­rul­ma­sı ve bu pi­ya­sa­da ba­ğım­sız bir dü­zen­le­me ve de­ne­ti­min sağ­lan­ma­sı ik­ti­sa­dî ajan­la­rın önü­nü ra­hat­ça görebilmelerine imkan tanıyacak; böy­le­lik­le ik­ti­sa­dî kal­kın­ma­mız açı­sın­dan çok bü­yük avan­taj­lar sağ­la­ya­cak­tır.
Tür­ki­ye’nin ener­ji stra­te­ji­si; sı­nır­lı olan do­ğal kay­nak­la­rı­mı­zı da­ha akıl­cı kul­la­na­rak onun çev­re ve in­san sağ­lı­ğı­na olum­suz et­ki­le­ri­ni as­ga­ri­ye in­dir­mek, ye­ni kay­nak­la­ra ila­ve­ten ye­ni tek­no­lo­ji­ler­le ener­ji hiz­met­le­ri­ni çe­şit­len­dir­mek ve al­ter­na­tif ener­ji kay­nak­la­rı­nı en fay­da­lı şe­kil­de hiz­me­te su­na­rak ül­ke kal­kın­ma­sı­nı ve re­fah ar­tı­şı­nı ger­çek­leş­ti­re­cek da­ha te­miz, gü­ven­li, ve­rim­li, eko­no­mik, ti­ca­rî açı­dan ula­şı­la­bi­lir ve sür­dü­rü­le­bi­lir ener­ji ar­zı­nı sağ­la­mak şek­lin­de özet­le­ne­bi­lir. Bu çer­çe­ve­de ça­lış­ma­lar yü­rü­tü­lür­ken Tür­ki­ye’nin coğ­ra­fî ve do­la­yı­sıy­la stra­te­jik ko­nu­mu­nun ken­di­si­ne sun­du­ğu avan­taj­lar da en iyi şe­kil­de de­ğer­len­di­ril­me­li­dir.

Paylaş Tavsiye Et
Yazara ait diğer yazılar
M. Zahid Karakaya