Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (March 2005) > Panorama
Panorama
Irak’ta sandıktan Şiiler çıktı
Irak’ta yaşanan tüm problemlere karşın kritik seçimler yapıldı. 275 sandalyeli Irak Ulusal Meclisi’ni belirlemek üzere 30 Ocak günü, güvenlik sorunlarına rağmen Irak halkının yarıdan fazlası sandık başına gitti. Sonuçları oylamadan 18 gün sonra açıklanan Irak seçimlerini, Ayetullah Ali Sistani’nin desteklediği Birleşik Irak İttifakı 140 sandalye alarak kazanırken; Kürt İttifakı 75’te kaldı. Geçici Irak Başbakanı İyad Allavi’nin Irak listesi ise, 40 sandalyeyle meclise girdi ve böylece hükümet kurma yetkisini Şiiler almış oldu.
Sonuçlar henüz açıklanmadan seçimlerin meşruiyeti üzerine yoğun tartışmalar yaşandığı gibi, tartışmalar seçim sonrasına da yansıdı. Özellikle Kürt liderlerin ‘bağımsız Kürdistan’ talepleri ve bu yöndeki açıklamaları, Türkiye ve Kerkük bölgesinde yaşayan Türkmenler tarafından sert tepkiyle karşılandı. Hemen yanı başında yaşananlara sessiz kalmayan Türkiye ise, seçimde yapılan usulsüzlükler ve Sünnilerin yönetimde yer almaması sebebiyle seçimlerin meşruiyeti konularında rahatsızlığını dile getirdi.
Seçim sonuçlarına göre, Şiiler mecliste çoğunluğu sağladı sağlamasına ancak, devlet başkanlığı seçimleri için gerekli olan üçte ikilik çoğunluğu elde edemedi. Bu nedenle tüm dünyada gözler, seçim sonuçlarına göre yeni kurulacak koalisyon hükümeti ve devlet başkanlığı seçimleri sebebiyle Irak’a odaklanmış durumda.

Tavsiye Et
Rice’ın ziyareti memnun etmedi
ABD’nin yeni Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın göreve başladıktan sonra ilk ziyaret ettiği ülkelerden birisi Türkiye oldu. Avrupa-Orta Doğu turu çerçevesinde 5 Şubat’ta Türkiye’ye gelen Rice, Güneydoğu Asya ziyaretine başlayacak olan Başbakan Erdoğan’la Esenboğa Havalimanı’nda görüşebildi. Erdoğan’ın Irak’ın toprak bütünlüğüne verilen önemi yinelediği görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkileri ‘stratejik ortaklık temelinde’ sürdürme mutabakatına varıldı. Cumhurbaşkanı Sezer ve Dışişleri Bakanı Gül ile de görüşen Rice’a Türkiye’nin Kerkük ve PKK konularındaki hassasiyeti iletilirken, KKTC üzerindeki tecridin kaldırılması için destek istendi. Ne var ki Türkiye, Rice’ın ziyaretinden istediği sonucu elde edemedi. Türkiye’nin hassasiyetlerini anladığını söylemekle yetinen ABD Dışişleri Bakanı, taleplerin karşılanacağına dair bir garanti vermeden yurdu terk etti. Öte yandan, Irak Savaşı’nda Bush’un en büyük destekçilerinden olan Rice’ın Türkiye’ye gelişi bazı siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerince protestoyla karşılandı.

Tavsiye Et
Hariri suikastı Orta Doğu’yu karıştırdı
1990’da sona eren iç savaş sonrası Lübnan’ın yeniden yapılandırılmasının mimarı olan eski Başbakan Refik Hariri, 14 Şubat tarihinde düzenlenen bir suikastla öldürüldü. Saldırıda Hariri’yle birlikte 17 kişi hayatını kaybederken, 100’e yakın kişi de yaralandı. İç savaşın sona ermesinden sonra Lübnan’da meydana gelen bu en büyük terör saldırısını, adı daha önce duyulmamış ‘Büyük Suriye’de Zafer ve Cihad’ örgütü üstlendi. ABD’nin İran ve Suriye’ye yönelik tehditlerinin şiddetlendiği bir dönemde düzenlenen suikast, Orta Doğu’da suların iyice ısınmasına neden oldu. Suriye yanlısı Devlet Başkanı Emil Lahud ile anlaşamadığı için Ekim 2004’te başbakanlıktan istifa eden Hariri, Suriye’nin Lübnan’daki askerlerini çekmesini savunuyordu. Hariri suikastıyla gözlerin Lübnan’ın içişlerine sürekli müdahale eden Şam yönetimine çevrilmiş olması, ABD ve İsrail’in Suriye karşısında elini güçlendirmiş gibi görünüyor.

Tavsiye Et
Hükümet Davos’ta umduğunu bulamadı
Dünyanın önde gelen siyasilerini, işadamlarını, aydınlarını ve hatta ünlülerini bir araya getiren Dünya Ekonomi Forumu, 26-30 Ocak tarihleri arasında, her yıl olduğu gibi İsviçre’nin Davos kentinde gerçekleştirildi. 1971’den bu yana düzenlenen ve gayri resmî bir dünya zirvesi olarak da adlandırılan Davos toplantılarına Türkiye, Özal döneminde katılmaya başlamıştı. Geçtiğimiz yıl Kıbrıs’ta referandumla sonuçlanan sürecin temelleri de Erdoğan-Annan görüşmesiyle Davos’ta atılmıştı. 3 Ekim öncesi Kıbrıs sorununu çözmek isteyen hükümet, bu sebeple Davos zirvesine büyük önem veriyordu. Ancak Güneydoğu Asya’daki felaket yüzünden Annan’ın, hava muhalefeti nedeniyle de Fransa Cumhurbaşkanı Chirac’ın Davos’a gelememesi, öte yandan İngiltere Başbakanı Blair ile görüşme sağlanamaması bu yılki zirvenin Türkiye açısından sönük geçmesine neden oldu.

Tavsiye Et
Filistin’den İsrail’e zeytin dalı
Filistin’de Arafat’ın ölümünden sonra FKÖ’nün liderliğine gelen Mahmud Abbas ‘ılımlı’, ‘diyalog yanlısı’ başkan olarak 9 Ocak günü yapılan seçimlerle Filistinlilerin başına geçti. Abbas, göreve gelir gelmez harekete geçti ve Filistin’deki direniş örgütleri Hamas ve İslamî Cihad’la görüşmelerde bulundu; onları İsrail’le ateşkes konusunda ikna etti. Öyle ki, direniş örgütü Hamas, ‘şartlı’ ve geçici olarak ateşkesi kabul etti. Nihayetinde ABD Dışişleri Bakanı Rice Orta Doğu’ya gitti ve hem İsrailli, hem de Filistinli liderlerle görüşmelerde bulundu. İşte ne olduysa bundan sonra oldu ve iki ülke arasında olumlu mesajlar verilmeye başlandı. Barışa dünden razı olan Abbas ise, zaman kaybetmeden “Orta Doğu’da barış sağlanması için” İsrail’e zeytin dalı uzattı. İsrail ise, çok istekli olmasa da bu girişime olumlu yanıt verdi ve Mısır’ın ev sahipliğinde Şarm eş-Şeyh kentinde 7-8 Şubat 2005 tarihlerinde Abbas ve Şaron’un katılımıyla bir zirve gerçekleştirildi. Her iki lider, bundan sonraki dönemde şiddete son verilmesi yönünde mutabakata vardı. Bölgede kalıcı bir barışın sağlanamadığı bu tip ikili görüşmeler ilk olmadığı gibi son da olmayacak gibi görünüyor.

Tavsiye Et
Ankara’dan Bill Gates geçti
Microsoft’un patronu ve 48 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin adamı olan Bill Gates, Başbakan Erdoğan’ın davetlisi olarak Türkiye’ye geldi. Ziyaretini “her öğretmene bir bilgisayar kampanyası”na destek olmak için gerçekleştiren Gates, Erdoğan’la özel konutunda baş başa görüştü. Türkiye’de bilişim sektörünün güçlendirilmesi ve e-devlet projesiyle yakından ilgilenen Gates, İstanbul’da inşa edilmesi planlanan ve ABD’deki Silikon Vadisi’ni örnek alan Teknokent’in de ilk müşterisi olacağı sözünü verdi. Türkiye’de kaldığı dört saatlik sürede ayrıca siyasiler, işadamları, akademisyenler ve basın mensuplarından oluşan 200 kişilik bir grupla bir araya gelen Gates, yoğun bir ilgiye mazhar oldu. 50 yaşındaki Bill Gates, 1978’de arkadaşı Paul Allen’la Harvard’da hukuk eğitimini yarıda bırakarak bugün dünyanın en büyük yazılım şirketi olan Microsoft’u kurmuştu.

Tavsiye Et
AKP’de üst üste istifalar...
Bir ay öncesine kadar kulislerde, kabinede değişiklik olup olmayacağı yönündeki tartışmalar devam ederken, Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, hem partisinden, hem de görevinden istifa etti. İstifasına gerekçe olarak, görüş ayrılıkları sebebiyle içinde bulunduğu parti ve kabineye yeterli katkı sağlayamamasını gösteren Mumcu, mecliste düzenlediği bir basın toplantısıyla kararını kamuoyuna açıkladı. Konuşmasında, yeni bir siyasî oluşumun sinyalini veren açıklamalarda da bulunan Mumcu’nun istifasının ardından, Cumhurbaşkanı Sezer’le görüşen Başbakan Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na Adana Milletvekili Atilla Koç’u atadı.
Mumcu’nun bu kararının birkaç gün sonrasında, AKP Malatya milletvekili Süleyman Sarıbaş da, görüş ayrılıklarını gerekçe göstererek partisinden istifa ettiğini açıkladı. Sarıbaş’ın istifasıyla AKP’nin milletvekili sayısı 365’e düşerken; sayısı çok fazla olmasa da, kulislerde bu istifaların devamı geleceği yönünde haberler dolaşıyor.

Tavsiye Et
‘Yavru Vatan’da sandıktan ‘yine’ koalisyon çıktı
KKTC’de, CTP-DP koalisyon hükümetinin istifalar nedeniyle azınlığa düşmesi sonucu genel seçimler 14 ay sonra yinelendi. 20 Şubat günü yapılan seçimlerin galibi, 50 sandalyeli meclisin 24’ünü kazanan Mehmet Ali Talat liderliğindeki Cumhuriyetçi Türk Partisi oldu. Seçimlere katılan Derviş Eroğlu’nun başkanlığındaki Ulusal Birlik Partisi 19 sandalye kazanırken, Serdar Denktaş başkanlığındaki Demokrat Parti 6 sandalyede kaldı. Yaklaşık 150 bin kayıtlı seçmenin bulunduğu ve yedi parti ile iki bağımsız adayın katıldığı seçimlere halkın katılımının beklenenin üzerinde gerçekleşerek %80 civarında olduğu açıklandı. Yinelenen seçimler CTP’yi tek başına iktidara taşımadı. Ancak KKTC’de hükümetin kurulması için mecliste 26 sandalyeye sahip olunması gerektiği göz önünde bulundurulduğunda, CTP’nin içinde olmadığı bir koalisyon hükümeti zor görünüyor. Tek partiyi iktidara taşımayan bu seçimlerle ülke, ‘yine’ yeni bir koalisyon hükümeti ile yönetilecek. Bu koalisyon görüşmeleri ise, olası yeni Annan Planı görüşmeleri öncesinde Rumlarla pazarlığa oturacak güçlü bir koalisyon hükümetinin kurulması bakımından büyük önem taşıyor.

Tavsiye Et
ISAF’ın denetimi yeniden Türkiye’de
Soğuk Savaş sonrası dönemin fiilî güç kullanım kapasitesi bakımından en büyük gücü olan NATO’nun Afganistan’daki kuvveti ISAF’ın denetimi yeniden Türkiye’ye devredildi. Daha önce, yaklaşık bin 400 askeriyle Haziran 2002-Şubat 2003 tarihleri arasında ISAF’ın komutasını üstlenen Türkiye, bu defa Korgeneral Ethem Erdağı liderliğinde bin 600 askeriyle 13 Şubat günü altı aylık bir dönem için Avrupa Kolordusu EUROCORPS’dan görevi ikinci kez devraldı. Afganistan’da ISAF’ın komutasını üstlendiği ilk dönemde önemli başarılara imza atan Türk askeri, dinsel ve kültürel anlamda yakınlığı sebebiyle bölge halkı tarafından olumlu karşılanmış, ülke insanının güvenini kazanmıştı. Özellikle Taliban rejiminin yıkılmasından sonra bölgeye yerleşen uluslararası güce karşı bölge halkı sert tepki göstermiş, sonrasında Türk askerlerinin bölgeye intikaliyle ülkedeki çatışmalar minimum seviyeye inmişti. Bu ve benzeri sebeplerle NATO, ittifakın tek Müslüman üyesi olan Türkiye’nin Afganistan’da daha fazla rol almasını istiyor. Ancak bölge halkının içinde bulunduğu durumu iyi bilen ve bu konuda da her türlü yardıma hazır olan Türk ordusunu bahar aylarında yapılacak parlamento seçimlerinde asayişin sağlanması ve NATO’nun genişleme sürecinde ISAF’ın görev alanının tüm ülkeye yayılma planının uygulanması gibi zor görevler bekliyor.

Tavsiye Et
Güneydoğu Asya’ya geçmiş olsun ziyareti
Başbakan Erdoğan 5-11 Şubat tarihleri arasında, deprem ve tsunami felaketiyle yıkılan Güneydoğu Asya’ya geçmiş olsun ziyareti düzenledi. Ziyaretine depremden en çok etkilenen ve Türkiye ile tarihî bağları bulunan Endonezya’nın Banda Açe bölgesinden başlayan Erdoğan, daha sonra Malezya, Tayland, Maldivler ve Sri Lanka’ya giderek incelemelerde bulundu. Yaşanan felaket sonrasında Türkiye’den toplanan yardımı düşük bulduğunu belirten Erdoğan’ın çağrısı üzerine bu miktar 44 milyon YTL’yi buldu. Erdoğan ve beraberindeki heyet, deprem bölgelerinde yaptığı incelemelerde, yardımları ulaştırmada koordinasyon eksikliği olduğunu tespit edince, nakit yardımdan vazgeçerek projelere destek olma kararı aldı. Bu çerçevede, okul, hastane, yetimhane ve altyapı projelerine öncülük edecek olan Türkiye, öncelikle Banda Açe olmak üzere felaket bölgelerinde Türk köyleri kuracak. Erdoğan, ziyaretleri sırasında başta Müslüman nüfusun yoğunlukta olduğu Endonezya ve Malezya olmak üzere Güneydoğu Asya ülkeleriyle ekonomik, kültürel ve askerî işbirliğinin geliştirilmesi için girişimlerde bulundu.
Asya’da ilişkilerin geliştirilmeye çalışıldığı diğer bir ülke ise Çin. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Şubat ayı başında siyasî ve ekonomik arenada ağırlığı giderek artan Çin’e beş günlük bir ziyaret düzenledi. Gül’ün ziyaretinde iki ülke arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi ağırlıklı gündem maddesi olarak yer alırken, BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesinden birisi olan Çin’den Kıbrıs’ta çözüm için destek istendi.

Tavsiye Et