Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (April 2007) > Kitap
Kitap
İslam ve Terör
Ahmet Özel
İstanbul: Küre Yayınları, 2007
 
11 Ey­lül ön­ce­sin­de, el­le­rin­de ma­ki­ne­li tü­fek­ler­le yol­cu uça­ğı ka­çı­ran ya­hut çe­şit­li bom­ba­la­ma ey­lem­le­ri­ne so­yu­nan Holl­ywo­od fi­gür­le­ri se­be­biy­le Müs­lü­man-Arap te­rö­rist ima­jı­nın pek çok zih­ne ka­zın­dı­ğı­nı ka­bul et­mek ge­re­kir. Son­ra­ki dö­nem­de ya­şa­nan ge­liş­me­ler­de dün­ya halk­la­rı­nın bu den­li ses­siz ka­lış­la­rı­nın ve eleş­ti­rel ak­lı ha­re­ke­te ge­çir­mek­te bu ka­dar ge­cik­me­le­ri­nin önem­li se­bep­le­rin­den bi­ri de bu imaj­lar­dır.
Bu imaj­la­rı biz­le­re ar­ma­ğan eden kit­le ile­ti­şim araç­la­rı yal­nız­ca gör­sel imaj­la­rı­mı­zı de­ğil, dü­şün­me sü­reç­le­ri­mi­ze eş­lik eden kav­ram­la­rı­mı­zı da şe­kil­len­dir­me­yi amaç­lar­lar. Med­ya bu­nu, ki­mi za­man kav­ram­la­rı bağ­lam­la­rın­dan ko­pa­rıp ye­ni­den ta­nım­la­ya­rak, ki­mi za­man da bel­li kav­ram eş­le­me­le­ri üre­te­rek ya­par. İs­lam ve Te­rör kav­ram­la­rı­nın bir­bir­le­riy­le öz­deş­leş­ti­ril­me­ye ça­lı­şıl­ma­sı da böy­le­si bir sü­reç­ten ba­ğım­sız de­ğil­dir.
Söz ko­nu­su kul­la­nım her ne ka­dar Müs­lü­man­la­rın zi­hin­le­rin­de kar­şı­lık bu­la­ma­mış hat­ta do­ğal ola­rak in­ci­ti­ci bir kul­la­nım ola­rak te­lak­ki edil­miş ol­sa da, üzü­cü bir bi­çim­de pek çok gay­ri­müs­li­min zih­ni­ne yer­leş­miş bu­lu­nu­yor. Hat­ta ki­mi med­ya or­tam­la­rı işi da­ha da ile­ri gö­tü­re­rek “İs­la­mi te­rör” şek­lin­de art ni­yet­li bir kul­la­nı­mı do­la­şım­da tut­ma­ya ça­lı­şı­yor­lar. Bu kav­ram­sal­laş­tır­ma­da ye­ni dün­ya dü­ze­ni­ni in­şa ve ida­me et­tir­mek is­te­yen güç­le­rin par­ma­ğı ol­du­ğu ise, özel­lik­le Müs­lü­man­lar ta­ra­fın­dan bi­li­nen bir ger­çek.
Ah­met Özel, Kü­re Ya­yın­la­rı’ndan çı­kan ki­ta­bı İs­lam ve Te­rör, Fık­hî Bir Yak­la­şım’da bu me­se­le­yi ma­sa­ya ya­tı­rı­yor. Ya­zar, ese­rin­de bir ta­raf­tan İs­lam ve te­rör ara­sın­da ku­ru­lan ba­ğın ulus­la­ra­ra­sı iş­le­yiş­te­ki ye­ri­ni ana­liz eder­ken, di­ğer yan­dan da kla­sik eser­le­rin ışı­ğın­da İs­lam’ın te­rör me­se­le­si­ne ba­kı­şı­na da­ir fık­hî bir açı­lım sağ­lı­yor. İs­lam ve Te­rör, ak­tü­el bir tar­tış­ma­ya kla­sik eser­ler­den ha­re­ket ede­rek çağ­daş bir çer­çe­ve ka­zan­dı­ran de­ğer­li bir eser. / Fatmanur Altun

Tavsiye Et
Yürek Dede ile Padişah
Cahit Zarifoğlu
İstanbul: Mavi Uçurtma Kitapları, 2007
 
“Ağaç yaş­ken eği­lir” ata­sö­zü­nü he­men her­kes bi­lir. Ter­bi­ye­nin mak­bul ola­nı­nın ço­cuk­luk­ta edi­ni­len ter­bi­ye ol­du­ğu­nu gü­zel bir teş­bih­le an­la­tır bu ata­sö­zü. Ço­ğu ebe­veyn ya da eği­tim­ci de bu ger­çek­ten yo­la çı­ka­rak “ço­cuk­lar ve genç­ler ne ka­dar iyi ter­bi­ye edi­lir­se, ile­ri­de ya­şa­na­cak so­run­lar o ka­dar az olur” di­ye dü­şü­nür­ler. Dü­şün­me­si­ne dü­şü­nü­lür fa­kat bu işin na­sı­lı­na iliş­kin ola­rak pek az in­san ka­fa yo­rar. Ço­ğu du­rum­da ço­cuk­la­rı­mız, ço­cuk­luk­la­rıy­la hiç de ba­rı­şık ol­ma­yan ku­ru, ne­şe­siz ve can­sız bir ku­ral­lar diz­ge­si ile kar­şı kar­şı­ya bı­ra­kı­lır­lar. Emir ki­pin­de cüm­le­ler bir ku­lak­la­rın­dan öbür ku­lak­la­rı­na gi­der, ge­lir.
An­cak şu­ra­sı bi­li­nen bir ger­çek­tir ki ku­ral­la­rın di­dak­tik an­la­tı­mı ye­ri­ne oyun, ma­sal, hi­ka­ye ve ben­ze­ri ma­ter­yal­le­rin kul­la­nıl­ma­sı ço­cuk eği­ti­min­de çok da­ha et­ki­li bir me­tot­tur. Ço­cuk­lar özel­lik­le de ken­di­le­ri­ne dö­nük ola­rak ha­zır­lan­mış olan ede­bi­yat eser­le­ri ara­cı­lı­ğıy­la iyi­yi kö­tü­den, yan­lı­şı doğ­ru­dan ayır­ma­yı ka­lı­cı bir bi­çim­de, hem de hiç zor­lan­mak­sı­zın öğ­re­ne­bi­lir­ler.
Ta­ri­hî ve kül­tü­rel mi­ra­sı­mız ço­cuk­la­rı­mı­zı ve genç­le­ri­mi­zi ha­ya­ta ha­zır­la­ma ama­cı­na ma­tuf bu tür­den sa­yı­sız eser­le do­lu­dur. Da­ha da gü­ze­li, söz ko­nu­su bu bi­ri­kim, ço­cuk­la­ra ve genç­le­re ol­du­ğu ka­dar ye­tiş­kin­le­re de hi­tap ede­rek, mo­dern ço­cuk ede­bi­ya­tın­da na­di­ren ula­şı­la­bil­miş olan bir dü­ze­yi tem­sil eder. Ke­li­le ve Dim­ne, Hay bin Yak­zan, De­de Kor­kut Hi­ka­ye­le­ri, Ke­loğ­lan Ma­sal­la­rı, Nas­red­din Ho­ca Fık­ra­la­rı bu tür­den eser­le­rin yal­nız­ca ilk ak­la ge­len­le­ri­dir.
Mo­dern Türk ede­bi­ya­tı söz ko­nu­su ol­du­ğun­da ise ço­cuk ede­bi­ya­tı ma­ale­sef ih­mal edil­miş bir alan ola­rak kar­şı­mı­za çı­kar. Ço­cuk­lar için ki­tap yaz­ma­nın de­ğe­ri­ni tak­dir ede­bi­len ve bu­nu ba­şa­ra­bi­len az sa­yı­da ede­bi­yat­çı mev­cut­tur. Ye­ni Türk ede­bi­ya­tı­nın ön­de ge­len şa­ir­le­rin­den, de­ne­me, ro­man, hi­ka­ye gi­bi de­ği­şik pek çok alan­da eser ve­ren Ca­hit Za­ri­foğ­lu, bu­nu ba­şa­ra­bi­len en önem­li isim­ler­den bi­ri­dir. O, ken­di­si­ni an­lat­tı­ğı ese­ri Ya­şa­mak’ın her say­fa­sın­da du­yum­sa­nan rik­ka­ti­ni ve tes­li­mi­ye­ti­ni bel­ki de en ya­lın bi­çi­miy­le ço­cuk­la­ra ya da ken­di de­yi­miy­le “0-75 yaş ara­sı ço­cuk­lar için yaz­dı­ğı” eser­le­rin­de or­ta­ya koy­muş­tur. Yü­rek De­de ile Pa­di­şah dü­rüst­lü­ğü, sa­de­li­ği ve Al­lah’a tes­li­mi­ye­ti yü­cel­ten, yal­nız­ca ço­cuk­la­rı­mı­za oku­ma­mız ve okut­ma­mız de­ğil, ken­di­miz için de oku­ma­mız ge­re­ken bir eser./ Fatmanur Altun

Tavsiye Et
Coğrafyalar Gezdi Yüreğim
Sefer Turan
İstanbul: Pınar Yayınları, 2007
 
Se­fer Tu­ran, Türk med­ya­sı­nın Or­ta­do­ğu’yu en iyi ta­nı­yan de­ne­yim­li ga­ze­te­ci­le­rin­den bi­ri. Uzun yıl­lar Mı­sır’da ka­lan ve bu sü­reç­te hem Mı­sır’ı hem de böl­ge­yi ya­kın­dan ta­nı­ma ve ta­kip et­me şan­sı­nı ya­ka­la­yan Tu­ran, özel­lik­le de te­le­viz­yon ha­ber­ci­li­ği­ne geç­tik­ten son­ra Arap ül­ke­le­ri­ni da­ha sık zi­ya­ret et­me fır­sa­tı bul­du. Bu sü­reç­te çok de­ğer­li göz­lem­ler ya­pan Tu­ran, söz ko­nu­su in­ti­ba­la­rı ve böl­ge­ye da­ir de­ğer­len­dir­me­le­ri­ni ki­tap­laş­tı­ra­rak Coğ­raf­ya­lar Gez­di Yü­re­ğim baş­lı­ğı ile oku­yu­cu­nun il­gi­si­ne sun­du. Pı­nar Ya­yın­la­rı ta­ra­fın­dan ya­yım­la­nan ve son de­re­ce sı­cak, içe­ri­den an­la­tı­mıy­la dik­kat çe­ken eser, ya­za­rın ait ol­du­ğu “kül­tür ve coğ­raf­ya­nın in­san­la­rı­nın duy­gu­la­rı­nı, acı­la­rı­nı, se­vinç­le­ri­ni, gü­zel­lik­le­ri­ni, çir­kin­lik­le­ri­ni” or­ta­ya koy­ma ara­yı­şı­nın bir ürü­nü./ Fatmanur Altun

Tavsiye Et
Dergâh Yayınları Güldestesi
Hazırlayan: İbrahim Tenekeci
İstanbul: Dergâh Yayınları, 2007
 
Ya­yın ha­ya­tı­na 1990 yı­lın­da baş­la­yan Der­gâh der­gi­si­nin iki yüz sa­yı­lık bi­ri­ki­mi­ni or­ta­ya koy­mak mak­sa­dıy­la ha­zır­la­nan gül­des­te­le­rin üçün­cü­sü, yi­ne Der­gâh Ya­yın­la­rı ta­ra­fın­dan oku­yu­cu­ya ulaş­tı­rıl­dı. Da­ha ön­ce ya­yım­la­nan şi­ir ve hi­ka­ye gül­des­te­le­rin­den son­ra Der­gâh der­gi­sin­de ya­yım­la­nan ya­zı­lar­dan olu­şan Der­gâh Ya­zı­la­rı Gül­des­te­si, İb­ra­him Te­ne­ke­ci ta­ra­fın­dan ha­zır­lan­mış.
Eser, fi­kir ha­ya­tı­mı­zın önem­li ki­lo­met­re taş­la­rın­dan bi­ri olan Der­gâh der­gi­si­nin se­ren­ca­mı­nı göz­ler önü­ne se­ren önem­li bir bel­ge ola­rak her kü­tüp­ha­ne­de yer al­ma­sı ge­re­ken dik­ka­te de­ğer bir ça­lış­ma./ Fatmanur Altun

Tavsiye Et
Sibirya Ekspresi
Hüseyin Bargan
İstanbul: Sütun Yayınları, 2006
 
Ya­kın ta­ri­hi­miz hak­kın­da bil­me­di­ği­miz bir­çok şey ol­du­ğu mu­hak­kak. Si­bir­ya Eks­pre­si’nde an­la­tı­lan ha­yat­lar da bun­lar ara­sın­da yer­le­ri­ni alı­yor. Hü­se­yin Bar­gan’ın Tür­ko­lo­ji ta­le­be­si ol­du­ğu üni­ver­si­te yıl­la­rın­da Sol­je­nit­sin’in Gu­lag Ta­kı­ma­da­la­rı ese­ri­ni oku­ma­sıy­la Sov­yet dö­ne­min­de Öz­bek ede­bi­yat­çı­la­ra ya­pı­lan zu­lüm­ler me­ra­kı­nı uyan­dı­rır. Ya­zar, du­ru­mun va­ha­me­ti­ni Öz­be­kis­tan’a gi­dip oku­du­ğu Öz­bek­çe ki­tap­lar­da sık sık kar­şı­sı­na çı­kan “Sta­lin kur­ba­nı ola­rak kat­le­dil­di”, “Sür­gü­ne mah­kum edil­di” gi­bi ifa­de­ler­le an­lar. Bar­gan’ın 1992’de in­ce­le­me­ye baş­la­dı­ğı bu in­ce me­se­le, ay­dın­la­tı­cı ve ya­rar­lı bir eser ola­rak şim­di eli­miz­de du­ru­yor. Ki­tap­ta, in­san fik­ri­nin önü­ne ge­çen ide­olo­ji­nin so­nuç­la­rı­nın ço­ğu za­man kor­ku­tu­cu ola­bil­di­ği­ni gö­rü­yo­ruz. Me­se­la, ko­mü­nist re­jim sı­ra­sın­da Öz­be­kis­tan’da, sa­de­ce 1939-77 yıl­la­rı ara­sın­da res­mî kay­nak­la­ra gö­re 6920 ki­şi idam edil­miş. Hü­se­yin Bar­gan, ço­ğu ko­me­di film­le­ri­ne ko­nu ola­cak se­bep­ler­den öl­dü­rü­len bu in­san­la­rın bir kıs­mı­na, o dö­nem­de Si­bir­ya’ya sür­gü­ne gön­de­ril­miş Öz­bek ede­bi­yat­çı­la­rın ka­der­le­ri­ne ışık tu­tu­yor. Ki­tap, üç bö­lüm­den olu­şu­yor: Kat­le­di­len­ler baş­lık­lı ilk bö­lüm­de Şa­ir Çol­pan, Ab­dul­lah Ka­di­rî, Ab­dur­ra­uf Fıt­rat, Ba­tu, Os­man Na­sır gi­bi şa­ir ve ya­zar­la­rın ha­yat ve ölüm hi­ka­ye­le­ri, hak­la­rın­da­ki it­ham­la­rın ne ka­dar ko­mik ve yer­siz ol­du­ğu dil­len­di­ri­li­yor. İkin­ci bö­lüm “Bo­yun Eğen­ler”de ise Ay­bek ve Ab­dul­lah Kah­har’ın bas­kı­cı bir re­ji­me kar­şı bir yan­dan sis­tem rüş­ve­ti ve­rir­ken di­ğer ta­raf­tan onur­la­rı­nı ko­ru­ma gay­ret­le­ri­ni gö­rü­yo­ruz. “Sür­gün Edi­len­ler” isim­li kı­sım­da Mak­sud Şeh­za­de’nin ha­zin sür­gü­nü uzun uza­dı­ya an­la­tı­lı­yor. Dör­dün­cü ve son bö­lüm olan Ta­nı­dık Si­mi­lar’da ise Azad Şe­ra­fed­di­nov, Ra­uf Par­fi gi­bi aşi­na -ve bu ki­ta­bın ya­zıl­ma­sı­na da yar­dım­cı ol­muş- isim­ler, “Türk Dün­ya­sı­nın Ba­tı­sı İs­tan­bul’da” ise bir Or­ta As­ya sev­da­lı­sı Ah­met Mit­hat Efen­di’nin Or­ta As­ya’da­ki ede­bi­yat­çı mes­lek­taş­la­rı ile ala­ka­sı an­la­tı­lı­yor.
Ya­za­rın, ki­ta­ba ne ka­dar ih­ti­mam gös­ter­di­ği her sa­tır­da ken­di­ni bel­li edi­yor. Re­sim­ler­le ve dip­not­lar­la zen­gin­leş­ti­ril­miş ese­rin, an­lat­tı­ğı acı olay­la­rı aji­tas­yon mal­ze­me­si yap­ma­dan va­kur bir şe­kil­de ele al­ma­sı Si­bir­ya Eks­pre­si’ne cid­di­yet ka­zan­dı­rı­yor. 156 say­fa olan eser­de 268 adet dip­not ol­ma­sı­na kar­şın Hü­se­yin Bar­gan’ın üs­lu­bu­nun aka­de­mik bir ku­ru­luk ya­hut ay­rın­tı­cı­lık ta­şı­ma­ma­sı da ki­ta­bın bir di­ğer gü­zel özel­li­ği. / Betül Özel Çiçek

Tavsiye Et
Mavera Yolcusu
Hurşit İlbey
İstanbul: İlke Yayıncılık, 2006
 
Sam Am­ca’nın Ku­lü­be­si (Bant Ti­yat­ro­su, 1990), Umut Emek­le Bü­yür (Ti­maş Ya­yın­la­rı, 2. Bas­kı 1997, ilk bas­kı Ye­re Dü­şen Bu­lut­lar adıy­la, İl­ke Ya­yın­la­rı, 1993), Ber­zah (Ti­maş Ya­yın­la­rı, 1995), Ir­mak­lar De­ni­ze Akar (Ti­maş Ya­yın­la­rı, 1995), Yi­tik Ül­ke­nin İn­san­la­rı (Ti­maş Ya­yın­la­rı, 1996) gi­bi eser­le­ri, se­nar­yo­la­rı, ti­yat­ro oyun­la­rı, çe­şit­li der­gi­ler­de yap­tı­ğı ya­yın yö­net­men­lik­le­ri ve edi­tör­lük­le­ri, ya­yın­la­dı­ğı Kap­tan-ı Der­ya der­gi­si ve 2002’den be­ri tek ba­şı­na çı­kar­dı­ğı Kız­ku­le­si ga­ze­te­si ile ta­nı­nan Hur­şit İl­be­yi’nin en son ro­ma­nı Ma­ve­ra Yol­cu­su. Eser 1999 yı­lın­da, Tuz­la Be­le­di­ye­si’nin dü­zen­le­di­ği, jü­ri­sin­de Prof. Dr. İs­ken­der Pa­la, Mus­ta­fa Mi­ya­soğ­lu, Or­han Okay gi­bi isim­le­rin bu­lun­du­ğu ro­man ya­rış­ma­sı­nın man­si­yon ödü­lü­nü al­mış, İn­kı­lap Ya­yı­ne­vi’nin dü­zen­le­di­ği ya­rış­ma­da ise ilk on eser ara­sı­na gir­miş, İl­ke Ya­yın­cı­lık ta­ra­fın­dan da 2006 yı­lın­da ba­sıl­mış. Ro­man, sa­nat ta­rih­çi­si Art­hur Rich­mond’un evi­ni, ai­le­si­ni, mal var­lı­ğı­nı, aka­de­mik ka­ri­ye­ri­ni ve mut­lu­lu­ğu­nu fe­da ede­rek bir ef­sa­ne­nin pe­şi­ne düş­me­si­ni an­la­tı­yor. Yıl­lar sü­ren bo­şa ara­ma­la­rın ar­dın­dan ef­sa­ne­de­ki ki­mi ipuç­la­rı doğ­rul­tu­sun­da en son umu­du olan Tür­ki­ye’ye ge­len araş­tır­ma­cı, bu­ra­da dost­la­rı­nın, ki­mi te­va­fuk­la­rın ve yu­ka­rı­dan ge­len mü­da­ha­le­le­rin de yar­dı­mı ile pe­şi­ne düş­tü­ğü cev­he­rin es­ra­rı­na ma­lik olu­yor. 1990’da ya­zı ha­ya­tı­na baş­la­yan Hur­şit İl­be­yi’nin ede­bî du­ru­şu­nu ye­rel­den ev­ren­se­le doğ­ru ge­niş­le­yen “Ye­ni Top­lum­cu Ger­çek­çi­lik” di­ye ifa­de et­ti­ği, top­lu­mun so­run­la­rı­na kar­şı duy­du­ğu so­rum­lu­luk be­lir­li­yor. Ya­zar, ede­bî ola­rak ni­haî he­de­fi­ni ise Ak­de­niz, Or­ta­do­ğu ve Or­ta As­ya kül­tü­rüy­le bes­le­nen ye­ni Türk ede­bi­ya­tı­nın dün­ya top­lum­la­rı­nı ku­şa­tan güç­lü bir ko­nu­ma yük­sel­me­si şek­lin­de be­lir­ti­yor./ Betül Özel Çiçek

Tavsiye Et