Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (July 2008) > Müzik
Müzik
Aşkın Gözyaşları
Gazelhan ve Hanende Hafız Burhan
Yapım: Kalan Müzik, 2007
1897 se­ne­sin­de İs­tan­bul’da dün­ya­ya ge­len Ha­fız Bur­han (Ses­yıl­maz), II. Ab­dül­ha­mid’in mu­ha­fız ala­yın­dan bir as­ker olan Tü­fek­çi Ah­med Bey’in oğ­luy­du. İlk mek­tep dö­ne­mi­nin aka­bin­de Mu­al­lim İs­ma­il Hak­kı Bey’den ila­hi­ler meşk ede­rek di­nî mu­si­ki tah­si­li gör­dü. Ay­rı­ca Lem’i At­lı’dan ve Za­ti Ar­ca’dan kı­sa müd­det­ ders aldı. Kök­lü bir mu­si­ki tah­si­li gör­me­di, Kur’an hıf­zı­nı da son­ra­dan ta­mam­la­dı. He­nüz çok genç­ken Mu­zi­ka-yı Hü­ma­yun’a gi­ren sa­nat­kâr, Cum­hu­ri­yet’le bir­lik­te An­ka­ra’ya nak­le­di­len ve adı Ri­ya­set-i Cum­hur Fa­sıl He­ye­ti ola­rak de­ğiş­ti­ri­len bu ku­rum­dan ay­rıl­dı ve An­ka­ra’ya git­me­di. Et­ki­le­yi­ci se­siy­le oku­du­ğu ga­zel­ler ve mev­lit­ler ile aha­li­nin ala­ka­sı­nı cel­be­den Ha­fız, sa­de­ce se­siy­le de­ğil, bes­te­kâr­lı­ğıy­la da nam sal­dı ve Cum­hu­ri­yet dö­ne­mi­nin ilk yıl­la­rı­na dam­ga­sı­nı vur­du. Bes­te­kâr­lık ve ha­nen­de­li­ği­nin ya­nı sı­ra ima­met ve mü­ez­zin­lik va­zi­fe­le­ri­ni de ifa eden Ha­fız, 1925-1926 se­ne­le­rin­de dol­dur­du­ğu yüz ka­dar plak ile bü­yük şöh­ret bul­du ve hal­kın te­vec­cü­hü­ne maz­har ol­du. Uzun yıl­lar bo­yun­ca ses­len­dir­di­ği “Mak­ber” ad­lı mer­si­ye, öy­le­si­ne be­nim­sen­di ki, ese­rin bes­te­kâ­rı ol­ma­dı­ğı hâl­de bu pâ­ye ken­di­si­ne at­fe­dil­di. Ha­fız, mu­si­ki ge­le­ne­ğin­de­ki kla­sik ic­ra­la­rı­nın ya­nı sı­ra dö­ne­min­de zu­hur et­miş çağ­daş bir sa­nat olan si­ne­ma­ya da dik­ka­ti­ni tek­sif et­ti ve film bes­te­kâr­lı­ğı ile Türk si­ne­ma­sı­nın ilk dö­nem film­le­ri­ne bü­yük kat­kı­lar sağ­la­dı. Ka­lan Mü­zik bu al­büm­de Ha­fız Bur­han’ın taş plak ka­yıt­la­rın­dan der­len­miş ga­zel­ler, şar­kı­lar ve film mü­zik­le­ri­ne yer ve­ri­yor. “Mak­ber” mer­si­ye­sin­den “Sab­rı­mı Gam­ze­le­rin Sih­riy­le”ye, “İm­ti­dâd-ı Aş­kı­ma Çeşm-i Si­ya­hın­dır Se­bep”ten bes­te­kâr Bi­men Şen’in “Yü­züm Şen Ha­tı­ram Şen” ad­lı ese­ri­ne va­rın­ca­ya ka­dar çok seç­kin bir der­le­me. Cum­hu­ri­yet’in ilk yıl­la­rın­da Türk mu­si­ki­si­nin halk ara­sın­da na­sıl bir yer tut­tu­ğu­nu gör­mek için önem­li ipuç­la­rı su­nan bu de­ğer­li ça­lış­ma ar­şiv­ler­de bu­lun­ma­lı… /Cihat Arınç

Tavsiye Et
İstanbul Camileri ve Müezzinleri: Ezanlar ve Makamlar
Yapım: Artvizyon, 2007
Pây-i taht İs­tan­bul, her şe­yin en gü­zel ör­nek­le­ri­nin ser­gi­len­di­ği bir şe­hir iken, son yıl­lar­da ba­zı gü­zel­lik­ler yi­tip git­miş­ti. Pek ço­ğu­muz ba­zı se­lâ­tin ca­mi­le­rin­de da­hi hak­kı eda edi­le­me­den oku­nan ezan­lar­dan şi­kâ­yet­çi­yiz­dir. He­le ki ye­ni in­şa edi­len ca­mi­le­re ata­nan mü­ez­zin­le­rin bel­li bir ses eği­ti­mi gör­me­miş ol­ma­sı, ba­zen in­sa­nı hu­zur­suz eden ne­ti­ce­ler do­ğu­ra­bi­li­yor. Ezan­la­rın ge­le­nek­te­ki tav­rı­nın da­ha iyi bi­li­nip uy­gu­lan­ma­sı­na hiz­met eden bu al­büm, İs­tan­bul’un çe­şit­li semt­le­rin­de­ki ca­mi­le­rin gü­zel ses­li mü­ez­zin­le­ri­nin oku­du­ğu beş va­kit ezan­la­rın­dan olu­şu­yor. Fa­tih, Nu­ru­os­ma­ni­ye, Sul­ta­nah­met, Or­ta­köy, Sü­ley­ma­ni­ye, Mih­ri­mah ve Eyüp ca­mi­le­ri baş­ta ol­mak üze­re bir­çok ca­mi­den mü­ez­zin­ler, Sa­ba, Hü­sey­ni, Uş­şak, Rast, Hi­caz, Se­gah, Nik­riz ve Ni­ha­vend ma­kam­la­rın­da ezan­lar oku­yor. Ni­ha­vend dün­ye­vî dü­şün­ce­le­ri çağ­rış­tı­ran ve dün­ye­vî duy­gu­la­rı uyan­dı­ran bir ma­kam ol­ma­sı do­la­yı­sıy­la di­nî mu­si­ki­de pek ter­cih edil­me­miş­tir. Sul­ta­nah­met Ca­mii mü­ez­zi­ni Mu­zaf­fer Çe­li­ken­da­ze’nin Ni­ha­vend ma­ka­mın­da oku­du­ğu ezan bu açı­dan il­gi çe­ki­ci bir ör­nek. Bu ma­kam­da di­nî bir for­mu ic­ra edip de o for­mun icap et­tir­di­ği duy­gu­sal yo­ğun­lu­ğu ya­şa­ta­bil­mek, cid­di bir ma­ha­ret ola­rak tak­dir edil­me­li­dir. Bu gü­zel şe­hir­de da­ha gü­zel ezan­lar du­ya­bil­me­miz için mü­ez­zin­le­re gü­zel bir ör­nek ça­lış­ma su­nan bu al­bü­mün ya­pım­cı­la­rı­na ve ic­ra­cı­la­rı­na İs­tan­bul­lu­lar ola­rak te­şek­kür borç­lu­yuz. /Cihat Arınç

Tavsiye Et
Musıkiden Müziğe Osmanlı/Türk Müziği: Gelenek ve Modernlik
Cem Behar
İstanbul, Yapı Kredi Yayınları, 2005
Türk mu­si­ki­si üze­ri­ne ya­zı­lan ta­rih­ler ve mü­zi­ko­lo­jik ça­lış­ma­lar­da, mu­si­ki­yi özerk bir ya­pı ola­rak ele al­ma eği­li­mi şek­lin­de be­li­ren te­mel bir so­run ken­di­si­ni yo­ğun ola­rak his­set­ti­ri­yor. Mu­si­ki eser­le­ri­nin sa­de­ce ge­le­ne­ğin ır­ma­ğı içe­ri­sin­de akan ve sos­yal ger­çek­li­ğin her tür­lü et­ki­le­şi­min­den aza­de bi­rer ürün ol­ma­dı­ğı bi­lin­di­ği hâl­de, ya­pı­lan ça­lış­ma­lar­da sos­yal ve ta­ri­hî ger­çek­lik ile olan et­ki­le­şi­me pek az de­ği­ni­li­yor. Oy­sa mu­si­ki için­de­ki de­ği­şim­ler, sos­ya­lin ve kül­tü­rün için­de­ki de­ğiş­me­ler­den et­ki­le­nir ve bel­li bir öl­çü­de o ya­pı­la­rı da et­ki­ler ve dö­nüş­tü­rür. Bu du­rum­da dö­nem­sel sos­yo-kül­tü­rel şart­la­rı dik­ka­te ala­rak ya­zıl­mış, sos­yo­lo­ji ve sos­yal te­ori­den bes­le­nen, di­sip­lin­le­ra­ra­sı bir üs­lûp sa­hi­bi, zen­gin, salt be­tim­le­yi­ci ol­ma­nın öte­sin­de prob­le­ma­tik mü­zi­ko­lo­jik ya­yın­la­rın sa­yı­sı­nın art­ma­sı, kül­tü­rü­mü­zü da­ha doğ­ru ve da­ha de­rin­lik­li bir şe­kil­de an­la­ma­mı­zı sağ­la­ya­cak­tır. Ak­si tak­dir­de ez­ber­den oku­nan ve sor­gu­lan­ma­dan ka­bul edi­len öner­me­ler an­la­yı­şı­mı­zı kö­rel­tir. Cem Be­har, sos­yal ve po­li­tik ya­pı­lar ile iliş­ki­len­di­re­rek ka­le­me al­dı­ğı eser­le­riy­le Türk­çe mü­zi­ko­lo­ji li­te­ra­tü­rü­nü zen­gin­leş­tir­miş de­ğer­li bir mü­el­lif­tir. Mu­sı­ki­den Mü­zi­ğe’de Os­man­lı Türk mü­zi­ği ta­ri­hi ve mü­zi­ko­lo­ji açı­sın­dan bü­yük önem ta­şı­yan iki de­ğer­li kay­nak me­tin, Woj­ci­ech Bo­bows­ki (Ali Uf­ki), Char­les Fon­ton, Ze­kai De­de­za­de Ha­fız Ah­met Efen­di ve Ney­zen Hay­ri Tü­mer gi­bi önem­li mü­zik adam­la­rı­nın bi­yog­ra­fi­le­ri, üç te­mel baş­vu­ru kay­na­ğı ta­ra­ma­sı ve Os­man­lı Türk mü­zi­ği­nin “mo­dern­leş­me” se­rü­ve­ni ile il­gi­li iki ma­ka­le yer alı­yor. Türk mü­zi­ği­ni ve mo­dern­leş­me sü­re­ci­ni, fark­lı pers­pek­tif­ler­den, kay­nak me­tin­ler ve gör­sel­le­ri eş­li­ğin­de kar­şı­laş­tır­ma­lı ola­rak ele alan Be­har, Cum­hu­ri­yet’in ilk el­li yı­lın­da olu­şan ge­le­nek­sel mu­si­ki kar­şı­tı tav­rı eleş­ti­re­rek mu­ha­fa­za­kâr­lık ya da çağ­daş­lık adı­na Os­man­lı mu­si­ki­si­ni bil­me­den ya­pı­lan yo­rum­la­rın bu mü­zi­ğe za­rar ver­di­ği­ni be­lir­ti­yor. Kar­şı­lık­lı suç­la­ma­la­rın ol­du­ğu bir or­tam­da, ge­le­nek­sel mu­si­ki­ye ta­raf­sız bir bi­çim­de bir bi­lim ve ta­rih nes­ne­si ola­rak bak­ma­sı ge­re­ken mü­zi­ko­log ve mü­zik ta­rih­çi­le­ri­nin ye­tiş­me­di­ğin­den ya­kı­nan Be­har, Os­man­lı mu­si­ki­si ile il­gi­li bi­lim­sel ça­lış­ma­la­rın ge­nel­lik­le yurt­dı­şın­da ya­pıl­mış ol­ma­sı­na dik­kat çe­ki­yor. De­ğer­li bir ça­lış­ma… /Cihat Arınç

 


Tavsiye Et