Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (June 2008) > Dosya > 21. yüzyılda Türk-İş ve sendikaların geleceği
Dosya
21. yüzyılda Türk-İş ve sendikaların geleceği
Sayım Yorgun
TÜR­Kİ­YE’NİN en bü­yük iş­çi kon­fe­de­ras­yo­nu olan Tür­ki­ye İş­çi Sen­di­ka­la­rı Kon­fe­de­ras­yo­nu (Türk-İş), 1980’den bu­gü­ne ge­rek as­ke­rî ih­ti­lal­le iliş­ki­si ge­rek­se 1983 son­ra­sın­da ya­şa­nan de­mok­ra­tik sü­reç­te­ki rol­süz­lü­ğü, iç ve dış kon­jonk­tü­rün et­ki­siy­le kay­bet­ti­ği üye sa­yı­sı ve iti­bar ne­de­niy­le bü­yük güç eroz­yo­nu­na uğ­ra­dı.
Türk-İş’i par­ti­ler üs­tü po­li­ti­ka­sın­dan uzak­laş­tır­ma gi­ri­şim­le­rin­den par­ti kur­ma ça­ba­la­rı­na, top­lu söz­leş­me sen­di­ka­cı­lı­ğın­dan hiz­met sen­di­ka­cı­lı­ğı­na sa­vu­ran, ne­re­ye doğ­ru sü­rük­len­dik­le­ri­nin far­kın­da ol­ma­yan yö­ne­tim­ler, 2008 1 Ma­yıs’ın­da ne ya­pa­cak­la­rı­nı bi­le­me­dik­le­ri gi­bi ye­ni bir bö­lün­me­nin alt­ya­pı­sı­nı da ha­zır­la­dı­lar. Türk-İş’te saf­lar bu kez 1 Ma­yıs’a ka­tı­lan­lar ve ka­tıl­ma­yan­lar ola­rak be­lir­len­di.
Türk-İş’te sen­di­ka­lar, ara­la­rın­da­ki de­rin ay­rı­lık­la­rı ar­tı­ra­rak, sen­di­kal da­ya­nış­ma ve mü­ca­de­le ye­ri­ne ken­di­ni kur­tar­ma gü­dü­sü­nü ön pla­na çı­ka­rı­yor; bu dav­ra­nış bi­çi­mi sen­di­ka­la­rı ken­di iç­le­ri­ne ka­pa­nıp var­lık­la­rı­nı de­vam et­tir­me mü­ca­de­le­si­ne so­ku­yor. Grev­de iş­ye­ri olan sen­di­ka­la­rın grev da­ya­nış­ma­sı­nı ha­tır­la­dı­ğı, özel­leş­ti­ri­len iş­yer­le­ri olan sen­di­ka­la­rın özel­leş­tir­me kar­şı­tı mü­ca­de­le­ye gir­di­ği, hü­kü­met ile ba­ğı ve iş­le­ri olan sen­di­ka­la­rın “uz­laş­ma”dan baş­ka kav­ra­mı ha­tır­la­ma­dı­ğı bir dö­nem ya­şa­nı­yor.
Ge­nel­de uz­laş­ma­cı­lık il­ke­si­nin ağır bas­tı­ğı bu üst ör­güt­te mü­ca­de­le­nin za­man za­man gün­de­me alın­dı­ğı, top­lu söz­leş­me sen­di­ka­cı­lı­ğı­nı aşa­rak, mü­ca­de­le­ci ve iş­çi­ye hiz­met gö­tür­me­yi esas alan bir sen­di­ka­cı­lık an­la­yı­şı­nı be­nim­se­me­ye yö­ne­lik ara­yış­la­ra gi­ril­di­ği gö­rü­lü­yor. An­cak Türk-İş’in özel­lik­le si­ya­si bas­kı gru­bu ol­ma özel­li­ği­nin za­yıf­la­ma­sı, “An­ka­ra’da Türk-iş var” söy­le­mi­ni ta­ri­he göm­müş du­rum­da. As­lın­da özel­leş­tir­me ile bir­lik­te ka­mu ke­si­min­de or­ta­ya çı­kan eri­me­nin en bü­yük et­ki­si Türk-İş üze­rin­de gö­rü­lü­yor; ka­mu iş­çi­si­ne da­ya­lı sen­di­kal ta­ba­nın da­ral­dı­ğı­nın far­kın­da ol­ma­yan sen­di­ka­cı­la­rın geç­miş alış­kan­lık­la­rın­da ıs­rar et­me­le­ri Türk-İş’in güç kay­bı­nı hız­lan­dı­rı­yor.
Hak-İş’in hü­kü­met ile ya­kın iliş­ki­le­rin­de­ki ar­tış ve Türk-İş’ten rol çal­ma gi­ri­şi­mi, Türk-İş’in kla­sik po­li­ti­ka­la­rı­nı iş­le­mez kı­lı­yor. Gür­le­yen ama ya­ğa­ma­yan sendika yöneticileri, Türk-İş yerine kendi sendikalarının menfaatlerine göre tavır belirliyorlar.
Türk-İş ve bağ­lı sen­di­ka­la­rın yö­ne­ti­ci­le­ri, de­ği­şi­min far­kın­da ol­ma­la­rı­na rağ­men, bu de­ği­şik­lik­le­re adap­te ol­mak için ge­rek­li olan mü­ca­de­le­ye ön­ce­lik ve­re­mi­yor­lar. 1980’li yıl­lar­dan iti­ba­ren ça­lış­ma ha­ya­tın­da da­ha az ku­ral, da­ha az mev­zu­at, da­ha çok es­nek­lik ve ser­bes­ti ara­yış­la­rı bu olum­suz sü­re­ci da­ha da hız­lan­dır­dı; güç ve iti­bar kay­bı­nı ade­ta ka­çı­nıl­maz kıl­dı.
21. yüz­yı­la gi­rer­ken ça­lış­ma ha­ya­tın­da tek­rar ta­raf ini­si­ya­ti­fi­ni et­kin kı­la­bil­mek için ge­rek Türk-İş ve bağ­lı sen­di­ka­lar ge­rek­se kon­fe­de­ras­yon­lar ara­sın­da ön­ce­lik­le iş­bir­li­ği, da­ha son­ra ör­güt­sel bir­lik sağ­lan­ma­lı, bu uz­laş­ma­ya me­mur sen­di­ka­la­rı da mut­la­ka dâ­hil edil­me­li­dir.
 
Ör­güt­len­mek İçin De­ğiş­mek
Ye­ni dö­ne­min ye­ni ya­pı­lan­ma ve stra­te­ji­ler ge­rek­tir­di­ği an­la­yı­şın­dan ha­re­ket­le sen­di­ka­la­rın fa­ali­yet­le­ri­ni çe­şit­len­di­re­rek iş­çi­le­rin 24 sa­ati­ni dik­ka­te al­ma­la­rı, ik­ti­sa­den za­yıf her ke­si­min so­run­la­rı­nı gün­de­me ge­ti­re­rek sa­vun­ma­la­rı, ya­şa­mın her ala­nın­da iş­çi­nin hiz­me­tin­de ol­ma­la­rı ge­re­kir. Bu­nu ya­par­ken de ulu­sal sı­nır­lar içe­ri­sin­de kal­mak müm­kün de­ğil­dir. Çün­kü kü­re­sel­leş­me, sen­di­ka­cı­lık ha­re­ke­ti­nin ulus­la­ra­ra­sı iliş­ki­le­ri­nin da­ha da ge­liş­ti­ril­me­si­ni zo­run­lu kıl­mak­ta­dır. Sen­di­ka­la­rın sa­de­ce ça­lış­ma ha­ya­tı­nı dü­zen­le­me, iş şart­la­rı­nı be­lir­le­me gi­bi dar he­def­le­re yö­nel­me­si ha­lin­de top­lum ta­ra­fın­dan dış­lan­ma­sı, ya­ban­cı­laş­ma­sı ka­çı­nıl­maz­dır. Sen­di­ka­cı­lık ha­re­ke­ti­nin he­de­fi tek ba­şı­na ça­lış­ma şart­la­rı­nı iyi­leş­tir­mek ol­ma­ma­lı, bu­na ya­şa­nı­lan ha­ya­tın iyi­leş­ti­ril­me­si he­de­fi de mut­la­ka ek­len­me­li­dir. Bu­nun için sen­di­ka­cı­lık ha­re­ke­ti­nin özel­lik­le ye­ni bir ör­güt­len­me stra­te­ji­si­ni esas ala­rak ge­niş sen­di­kal he­def­le­re yö­nel­me­si zo­run­lu­dur.
Dün­ya­da­ki ge­liş­me­le­re ön­yar­gı ile kar­şı çı­kan de­ğil, onu an­la­ma­ya ça­lı­şan bir sen­di­ka­cı­lık an­la­yı­şı­nın gün­de­me gel­me­si ge­re­kir; top­lu­mun şe­kil­len­di­ril­me­sin­de sen­di­ka­la­rın rol al­ma­sı, de­mok­ra­tik-sos­yal-hu­kuk dev­le­ti­nin iş­le­til­me­si, ya­şam ka­li­te­si­nin yük­sel­til­me­si için sen­di­ka­la­rın fa­ali­yet alan­la­rı­nı ge­niş­let­me­le­ri zo­run­lu­dur.
Tam gün ça­lı­şan er­kek iş­çi­ler ta­ra­fın­dan ku­ru­lan ve er­kek iş­çi­le­rin ta­lep­le­ri­ni, bek­len­ti­le­ri­ni ve kül­tü­rü­nü yan­sı­tan sen­di­ka­lar, uzun yıl­lar top­lum­sal ha­ya­tın ve iş­yer­le­ri­nin de­mok­ra­tik­leş­ti­ril­me­sin­den ya­şam ka­li­te­si­nin yük­sel­til­me­si­ne ka­dar ge­niş bir alan­da fonk­si­yon­la­rı­nı ye­ri­ne ge­ti­re­rek 20. yüz­yı­lın en önem­li STK’la­rı ol­ma ba­şa­rı­sı­nı gös­ter­di. An­cak ta­ri­hin hiç­bir dö­ne­min­de ol­ma­dı­ğı ka­dar hız­lı de­ği­şi­min ya­şan­dı­ğı gü­nü­müz­de es­ki ya­pı­lar, fonk­si­yon­lar ve söy­lem­ler­le sen­di­kal ha­re­ke­ti de­vam et­tir­me im­ka­nı kal­ma­dı. Sen­di­kal ha­re­ket­te yer­le­şik söy­lem­le­ri ve ya­pı­la­rı de­ğiş­ti­re­rek, iş­çi­le­rin kü­re­sel dü­zey­de ör­güt­lü­lü­ğü­nü gün­de­me ge­tir­mek, hiç bu ka­dar önem­li ol­ma­mış­tı. 
Bil­gi top­lu­mu­nun te­mel­le­ri­nin atıl­dı­ğı son yıl­lar­da tek­no­lo­jik de­ği­şim, ya­lın üre­tim sis­te­mi, es­nek ça­lış­ma, be­yaz, pem­be ve çe­lik ya­ka­lı iş­çi sa­yı­sın­da mey­da­na ge­len ar­tış gi­bi ge­liş­me­ler ça­lış­ma ha­ya­tın­da­ki ör­güt­len­me­yi te­me­lin­den sar­sar­ken, di­ğer ül­ke­ler­de ol­du­ğu gi­bi Tür­ki­ye’de­ki sen­di­kal ha­re­ket de bu ge­liş­me­le­rin et­ki­si al­tı­na gir­di. Dün­ya­da sen­di­ka­cı­lık ha­re­ke­ti post-en­düs­tri­yel top­lu­mun ih­ti­yaç­la­rı doğ­rul­tu­sun­da ye­ni­den ya­pı­la­nır­ken, Türk sen­di­ka­cı­lık ha­re­ke­ti en­düs­tri­yel iliş­ki­ler­de güç­lü bir ta­raf da­hi ola­ma­dan ye­ni şart­lar­la kar­şı kar­şı­ya kal­dı.
 
Al­ter­na­tif Öne­ri­ler
Bu ye­ni du­rum­da ör­güt­le­ne­bil­mek için sen­di­ka­la­rın be­şe­rî, fi­nan­sal ve tek­nik kay­nak­la­rı bir ara­ya ge­ti­re­rek et­kin kul­lan­ma­la­rı­na, ye­ni yol ha­ri­ta­sı­na ih­ti­yaç­la­rı var. Bu ih­ti­ya­cı kar­şı­la­mak üze­re ge­rek­li gör­dü­ğüm al­ter­na­tif­le­rin bir kıs­mı ana hat­la­rıy­la şun­lar­dır:
Aka­de­mis­yen­le­rin ve sen­di­ka yö­ne­ti­ci­le­ri­nin ka­tı­lı­mı ile ör­güt­len­me kon­gre­si top­lan­ma­lı; sen­di­ka­lar­da ye­ni­den ya­pı­lan­ma, ör­güt­len­me stra­te­ji­le­ri, sen­di­ka içi de­mok­ra­si, sen­di­ka-iş­çi ve sen­di­ka-iş­ve­ren iliş­ki­le­ri, sen­di­ka-dev­let iliş­ki­le­ri, kü­re­sel dü­zey­de ör­güt­len­me gi­bi ko­nu­lar­da ça­lış­ma grup­la­rı oluş­tu­ru­la­rak, tar­tış­ma­lar so­nu­cun­da alı­nan ka­rar­la­rın na­sıl ha­ya­ta ge­çi­ri­le­ce­ği plan­lan­ma­lı­dır.
Tür­ki­ye’de ya­şa­nan eko­no­mik ve sos­yal ge­liş­me­ler iş­gü­cü­nün ya­pı­sın­da önem­li de­ği­şik­lik­le­re ne­den ol­du. İş­çi­le­rin ta­lep­le­rin­de ve bek­len­ti­le­rin­de or­ta­ya çı­kan de­ği­şi­mi tes­pit ede­bil­mek için be­lir­li pe­ri­yot­lar­la bi­lim­sel araş­tır­ma yap­mak ve bu­na uy­gun sen­di­kal po­li­ti­ka­lar be­lir­le­mek ge­re­kir.
Ye­ni sen­di­ka­cı­lı­ğın bü­yü­me stra­te­ji­si çer­çe­ve­sin­de, ye­ni bir ör­güt­çü ku­şa­ğı ge­rek­li be­ce­ri­ler­le do­nat­ma­yı ve sen­di­ka­la­rın ör­güt­len­me so­ru­nu­nun üs­te­sin­den gel­me­si­ne im­kan sağ­la­ma­yı amaç­la­yan ör­güt­len­me aka­de­mi­si ku­rul­ma­lı; özel­lik­le sen­di­ka­la­rın ih­ti­yaç duy­du­ğu ko­nu­lar­da aka­de­mik ça­lış­ma­lar ya­pa­cak dü­zey­de genç uz­man kad­ro­lar ye­tiş­ti­ril­me­li­dir.
Sen­di­ka­cı­lık ha­re­ke­ti­nin ka­lı­cı ve ba­şa­rı­lı ol­ma­sı için ör­güt­len­me­nin sağ­lam il­ke­le­re da­yan­ma­sı ge­re­kir. Me­se­la iş­ye­ri ye­ri­ne iş­çi­yi ör­güt­le­me il­ke­si, ör­güt­len­di­ril­miş bir iş­ye­ri­ne gir­me­mek, sen­di­kal ça­tış­ma­ya yol aç­ma­mak, sen­di­kal ör­güt­len­me ya­pı­lan iş­yer­le­ri­nin iş­ve­ren­le­ri­ne ve yet­ki­li­le­ri­ne iş­çi aley­hi­ne bil­gi ver­me­mek, ör­güt­len­me es­na­sın­da mağ­dur du­ru­ma dü­şen iş­çi­le­re sa­hip çık­mak, iş­ye­ri­ne za­rar ver­me­mek, iş­ye­ri­nin re­ka­bet gü­cü­nü kır­ma­mak gi­bi ko­nu­lar­da il­ke ka­ra­rı al­mak, ör­güt­len­me­yi olum­lu et­ki­le­ye­cek­tir.
Te­mel il­ke­le­re rağ­men iş­yer­le­rin­de ör­güt­len­me ile il­gi­li so­run ya­şan­ma­sı ha­lin­de, bu so­run­la­rın mah­ke­me­le­re ta­şın­ma­sı­na fır­sat ver­me­den, Türk-İş, Hak-İş, DİSK ve Ça­lış­ma Ba­kan­lı­ğı tem­sil­ci­le­rin­den eşit tem­sil esa­sı ile oluş­tu­ru­la­cak bir ku­rul ta­ra­fın­dan çö­zül­me­si­ne yö­ne­lik sü­reç­ler te­sis edil­me­li­dir.
“Alo sen­di­ka hat­tı” ile ör­güt­len­mek is­te­yen iş­çi­le­re 24 sa­at hiz­met su­na­cak üc­ret­siz te­le­fon hat­tı tah­sis edil­me­li­dir. Bu mer­kez, iş­çi­le­re hem bil­gi ver­me­li hem so­run­la­rın çö­zü­mün­de rol al­ma­lı hem de ör­güt­len­me köp­rü­sü kur­ma­lı­dır.
Ge­le­nek­sel üye fi­şi dü­zen­le­me­ye ve ör­güt­len­di­ri­le­cek iş­yer­le­rin­de bir­kaç ta­ne top­lan­tı yap­ma­ya en­deks­li ör­güt­len­me kam­pan­ya­la­rıy­la ba­şa­rı­lı so­nuç­lar el­de et­me im­ka­nı ar­tık kal­ma­mış­tır. İş­çi­le­rin sen­di­kay­la bağ­la­rı­nı his­se­de­cek­le­ri iliş­ki­yi ge­liş­tir­me­ye ağır­lık ver­me­li­dir. Bu­nun için iş­ye­ri­ni ör­güt­le­me ye­ri­ne iş­çi­yi ör­güt­le­me he­def se­çil­me­li­dir. Et­kin ör­güt­len­me sa­de­ce ka­za­nı­lan üye sa­yı­sıy­la sı­nır­lı kal­ma­ma­lı, ör­gü­tü güç­len­dir­me­ye odak­lan­ma­lı­dır.
“Av­ru­pa Bir­li­ği’ne Doğ­ru Ör­güt­lü Top­lum” ko­nu­lu bir kam­pan­ya ile Tür­ki­ye ge­ne­lin­de sen­di­kal ör­güt­len­me ile ör­güt­lü top­lum he­de­fi­ne yö­ne­lik mü­ca­de­le­ye gi­ril­me­li­dir. Top­lum­sal bi­lin­ci ar­tır­ma­ya yö­ne­lik (iş gü­ven­ce­si, si­gor­ta hak­kı, ör­güt­len­me hak­kı, top­lu söz­leş­me hak­kı, eşit­lik, hu­kuk dev­le­ti, bil­gi edin­me hak­kı gi­bi ko­nu­lar­da) ak­tif ve ge­niş çap­lı bil­gi­len­dir­me kam­pan­ya­la­rı dü­zen­len­me­li­dir.
For­dist üre­tim sis­te­miy­le bir­lik­te iş­çi­le­rin pa­zar­lık güç­le­ri­nin fi­zi­kî gü­ce bağ­lı ol­du­ğu yıl­la­rın ge­ri­de kal­ma­sı, ile­ri tek­no­lo­ji ve hız­lı de­ği­şi­min so­nu­cun­da mes­lek­le­rin öm­rü­nün her gün bi­raz da­ha kı­sal­ma­sı, iş­çi­le­rin vas­fa da­ya­lı pa­zar­lık güç­le­ri­ni azalt­mak­ta­dır. Önü­müz­de­ki yıl­lar­da da­ha bü­yük prob­lem oluş­tu­ra­cak mes­le­kî ye­ter­li­lik so­ru­nu­nu çöz­mek, iş­çi­le­rin is­tih­dam edi­le­bi­lir­lik­le­ri­ni ar­tır­mak için mes­le­kî eği­tim ver­mek sen­di­ka­la­rın en önem­li iş­le­vi ola­cak­tır. Bu ne­den­le sen­di­ka­la­rın mes­le­kî eği­tim mer­ke­zi kur­ma­sı acil ih­ti­yaç­lar ara­sın­da­dır.

Paylaş Tavsiye Et