Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Türkiye Siyaset
Ermeni tasarısı ‘şimdilik’ askıda
Nuh Yılmaz
OCAK ayın­da ABD Kon­gre­si’nin alt ka­na­dı Tem­sil­ci­ler Mec­li­si’ne su­nu­lan, 1915 olay­la­rı­nın ABD dış po­li­ti­ka­sın­da soy­kı­rım ola­rak ad­lan­dı­rıl­ma­sı­nı ön­gö­ren H-106 sa­yı­lı ka­rar ta­sa­rı­sın­da ya­vaş ya­vaş so­na yak­la­şı­lı­yor. 10 Ekim’de Dış İliş­ki­ler Ko­mitesi’nden ge­çe­rek Mec­lis Baş­kan­lı­ğı’na ge­len ta­sa­rı­nın ne za­ma gün­de­me alı­na­ca­ğı ve oy­la­na­ca­ğı ta­ma­men Mec­lis Baş­ka­nı’nın ini­si­ya­ti­fin­de. Ko­mite’ye gel­me­den ev­vel 226 üye­nin des­tek­le­di­ği ta­sa­rı­nın 435 san­dal­ye­li Mec­lis’ten geç­me­si için 218 oy faz­la­sıy­la ye­ter­li. El­bet­te akıl­da tu­tul­ma­sı ge­re­ken bir baş­ka nok­ta da H-106’nın ka­rar ta­sa­rı­sı ol­du­ğu ger­çe­ği. Ka­rar ta­sa­rı­la­rı Mec­lis’in oy­lan­dı­ğı ka­na­dı­nın gö­rü­şü­nü yan­sıt­tı­ğın­dan Baş­kan’ın ve­to gü­cü­nün dı­şın­da yer alı­yor. Bu se­bep­le yap­tı­rım gü­cü­ne sa­hip ol­mu­yor.
Ta­sa­rı­nın ya­sa­ma yı­lı­nın baş­lan­gı­cı olan Ey­lül ayın­dan son­ra her an Ko­mite’ye ge­le­bi­le­ce­ği bi­li­ni­yor­du. An­cak Irak gö­rüş­me­le­ri ile meş­gul olan Ko­mite, bu­nu 10 Ekim’e er­te­le­me­yi ter­cih et­ti. Ta­sa­rı­nın Ko­mite’ye ge­le­ce­ği ke­sin­leş­ti­ği an­da Tür­ki­ye için or­ta­da pek de olum­lu bir tab­lo yok­tu. Da­ha ön­ce iki ke­re, hem de cid­di oy fark­la­rıy­la Ko­mite’den ge­çen ta­sa­rı­nın yi­ne bü­yük bir fark­la ge­çe­ce­ği dü­şü­nü­lü­yor­du. An­cak bir haf­ta­lık bir sü­reç­te oy­la­ma bek­len­me­dik bir şe­kil­de ‘zor­la’ ge­çe­bil­di. Mec­lis’te Ya­hu­di soy­kı­rı­mın­dan kur­tu­lan tek isim olan Ma­car asıl­lı Ko­mite Baş­ka­nı Tom Lan­tos’un aleyh­te oy kul­lan­ma­sıy­la kay­be­di­len oy­la­ma­da, as­lın­da Tür­ki­ye ol­duk­ça iyi bir oy sa­yı­sı­nı tut­tur­ma­yı ba­şar­dı.
Ta­sa­rı­nın geç­ti­ği an­da Mec­lis ko­ri­dor­la­rın­da Er­me­ni lo­bi­si üye­le­ri se­vinç gös­te­ri­le­ri ya­par­ken, o gün Mec­lis’i du­a ile açan Dün­ya Er­me­ni­le­ri Ge­nel Pat­ri­ği Ka­re­kin II de kut­la­ma­la­ra ka­tıl­mak üze­re sa­lon­day­dı. An­cak bu aşa­ma­dan son­ra bir haf­ta için­de cid­di ge­liş­me­ler ya­şan­dı. Tür­ki­ye’nin kay­gı ve uya­rı­la­rı ABD ga­ze­te­le­rin­de, te­le­viz­yon­la­rın­da cid­di yer bul­ma­ya baş­la­dı; bir­çok üye açık­la­ma yap­mak ge­rek­ti­ği hal­de im­za­sı­nı ge­ri al­ma­ya ce­sa­ret ede­bil­di. Da­ha ön­ce­ki­ler­le bir­lik­te top­lam 24 im­za ge­ri çe­ki­lir­ken ta­sa­rı­nın des­tek sa­yı­sı 212’ye düş­tü. Bu­nun dı­şın­da im­za­sı olup da aleyh­te oy kul­lan­ma­sı bek­le­nen en az 20 ci­va­rın­da üye ol­du­ğu bi­li­ni­yor. Şu aşa­ma­da ta­sa­rı­nın oy­lan­ma­sı her iki ta­raf için de cid­di bir risk ta­şı­yor. Türk ta­ra­fı ta­sa­rı­nın Ge­nel Ku­rul’a hiç gel­me­me­si­ni is­ter­ken, cid­di bas­kı­lar­la bu­na­lan Er­me­ni ta­ra­fı da şim­di­lik me­se­le­yi as­kı­ya al­ma­yı ter­cih et­miş gi­bi gö­rü­nü­yor. Da­ha ön­ce ta­sa­rı­yı Mec­lis ta­ti­le çık­ma­dan, 16 Ka­sım’a ka­dar, Ge­nel Ku­rul’a ge­ti­re­ce­ği­ni söy­le­yen ve Bush’la ade­ta kan da­va­sı olan De­mok­rat Mec­lis Baş­ka­nı Nancy Pe­lo­si, bas­kı­lar kar­şı­sın­da bu tav­rı­nı de­ğiş­tir­di ve ka­ra­rı­nı göz­den ge­çi­re­ce­ği­ni açık­la­dı. Şu aşa­ma­da ta­sa­rı­nın en azın­dan bu yıl için­de tek­rar gün­de­me gel­me­me­si da­ha bü­yük bir ih­ti­mal. An­cak yi­ne de Ocak’tan son­ra tek­rar oy­lan­ma­ya­ca­ğı­nın her­han­gi bir ga­ran­ti­si yok.
Bu aşa­ma­da Tür­ki­ye le­hin­de­ki son ge­liş­me­le­rin di­na­mik­le­ri­ne iyi bak­mak ge­re­kir. Tür­ki­ye ta­sa­rı ile il­gi­li ola­rak yö­ne­tim nez­din­de cid­di bir avan­ta­ja sa­hip­ken, Er­me­ni­ler ise Mec­lis üze­rin­de avan­taj­lı. Yö­ne­ti­min ve­to yet­ki­si ol­ma­ma­sı ne­de­niy­le doğ­ru­dan bir mü­da­ha­le­si müm­kün ol­ma­ma­sı­na rağ­men, Sa­vun­ma Ba­ka­nı’ndan Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı’na, Irak’ta­ki ko­mu­tan­lar­dan Baş­kan’ın biz­zat ken­di­si­ne ka­dar yö­ne­tim ta­sa­rı aley­hi­ne gö­rüş bil­dir­di. An­cak bu nok­ta­da Pe­lo­si, Baş­kan’ın ken­di­si­ni ara­yıp ta­sa­rı aley­hin­de ri­ca­da bu­lun­ma­dı­ğı­nı açık­la­yın­ca, as­lın­da el­den ge­len her şe­yin ya­pıl­ma­dı­ğı or­ta­ya çık­mış ol­du. Bu­nun üze­ri­ne Baş­kan’ın, Pe­lo­si’yi ara­ya­rak ri­ca­da bu­lun­ma­sı ta­sa­rı­nın Mec­lis’e gel­me­me ih­ti­ma­li­ni ar­tır­dı.
Tür­ki­ye’nin lo­bi işi­ni, es­ki Mec­lis li­der­le­rin­den ve Pe­lo­si’ye ya­kın­lı­ğıy­la bi­li­nen Dick Gep­hardt ya­pı­yor. Son iki haf­ta­ya ka­dar Gep­hardt’ın ta­sa­rı­da cid­di bir kat­kı­sı ol­ma­dı­ğı ko­nu­şu­lu­yor­du ku­lis­ler­de. An­cak bir an­da De­mok­rat­lar da ken­di ara­la­rın­da iki­ye bö­lün­dü­ler. Pe­lo­si’nin Mec­lis ço­ğun­luk li­de­ri ol­ma­sı için biz­zat lo­bi yap­tı­ğı en ya­kın ça­lış­ma ar­ka­da­şı es­ki Vi­et­nam ga­zi­si John Murt­ha, ya­nı­na al­dı­ğı baş­ka De­mok­rat mil­let­ve­kil­le­riy­le bir ba­sın top­lan­tı­sı dü­zen­le­ye­rek ta­sa­rı­nın Ge­nel Ku­rul’a gel­me­me­si­ni is­te­di; da­ha­sı Pe­lo­si’nin bu ko­nu­da yan­lış bil­gi­len­di­ril­di­ği­ni söy­le­di. Bu bek­len­me­dik ge­liş­me ve De­mok­rat­lar ara­sın­da 55-60 ci­va­rın­da aleyh­te oy kul­la­nı­la­ca­ğı­nın or­ta­ya çık­ma­sı, Bush’a kar­şı mü­ca­de­le­de par­ti içi des­te­ği­ni kay­bet­mek is­te­me­yen Pe­lo­si’yi bir uz­laş­ma ara­ma­ya it­ti. Ta­sa­rı­nın gün­de­me gel­me­me ih­ti­ma­lin­de iş­te bu ge­liş­me cid­di bir rol oy­na­dı.
Tem­sil­ci­ler Mec­li­si’nin iki yıl­da bir ya­pı­lan dar alan­lı se­çim sis­te­min­den do­la­yı, sa­yı­sal ola­rak çok faz­la ol­ma­sa­lar da Er­me­ni seç­men­le­rin mil­let­ve­kil­le­ri üze­rin­de da­ha et­ki­li ol­du­ğu aşi­kâr. Böy­le bir ta­ban ör­güt­len­me­si­ne sa­hip ol­ma­yan Tür­ki­ye’nin bu doğ­rul­tu­da­ki ça­lış­ma­la­rı ise, ABD’de ya­şa­yan ve ak­tif ola­rak bu sü­re­ce ka­tı­lan­lar için bir ge­çim kay­na­ğı ol­mak­tan öte­ye ge­çe­me­di. Tür­ki­ye bu açı­ğı­nı, yö­ne­tim üze­rin­de si­ya­si ve as­ke­rî gü­cü­nü, Mec­lis üze­rin­de de pa­ha­lı lo­bi şir­ket­le­ri­ni kul­la­na­rak ka­pat­ma­ya ça­lı­şı­yor. Yö­ne­tim nez­din­de şu ana ka­dar sür­dü­rü­len po­li­ti­ka­lar olum­lu so­nuç­lan­sa da, lo­bi ça­lış­ma­la­rın­da­ki sı­kın­tı­lar ye­ni ye­ni so­nuç ver­me­ye baş­la­dı. Bun­da De­mok­rat­lar üze­rin­de et­ki­li olan Gep­hardt’ın kat­kı­sı ol­du­ğu gi­bi, med­ya­da soy­kı­rım id­di­ala­rı­nı sor­gu­la­yan ya­zı­la­rın çık­ma­ya baş­la­ma­sı­nın ya da “Er­me­ni lo­bi­si­nin ken­di çı­kar­la­rı için ABD aley­hin­de ça­lış­tı­ğı” gi­bi id­di­ala­rın et­ki­li ol­du­ğu gö­rü­lü­yor. Bu da as­lın­da ilk de­fa Er­me­ni lo­bi­si­nin id­di­ala­rı­nın ter­si­ne dön­me­ye baş­la­dı­ğı­nı gös­ter­me­si açı­sın­dan önem­li.
Şu nok­ta­yı da ıs­ka­la­ma­mak ge­re­kir. Er­me­ni lo­bi­si et­ki­li ve uzun so­luk­lu mü­ca­de­le­nin mey­ve­le­ri­ni an­cak 30 yıl son­ra top­la­ya­bi­li­yor. Ara­da­ki far­kı ka­pat­mak için vak­ti ol­ma­yan Tür­ki­ye ise bir kıs­mı an­la­şı­la­bi­lir ne­den­ler­le so­run­la­rı­nı güç­lü lo­bi şir­ket­le­ri ara­cı­lı­ğıy­la çöz­me­ye ça­lı­şı­yor. An­cak kı­sa va­de­li ba­zı çö­züm­ler ile­ri­de Tür­ki­ye’yi için­den çı­kı­la­maz bir nok­ta­ya sü­rük­le­ye­bi­lir. Bu­nun işa­ret­le­ri or­ta­ya çık­ma­ya baş­la­dı. Tür­ki­ye le­hin­de oy­la­ma­ya ka­tıl­ma­ya­ca­ğı­nı söy­le­yen mil­let­ve­kil­le­ri­nin bü­yük ço­ğun­lu­ğu, soy­kı­rı­ma inan­dı­ğı­nı, ah­la­ki ola­rak Er­me­ni lo­bi­si­nin ta­ra­fın­da ol­du­ğu­nu an­cak mil­li gü­ven­lik ge­rek­çe­siy­le bu ko­nu­da oy ver­me­ye­ce­ği­ni söy­le­di. Tür­ki­ye ta­sa­rı­yı kı­sa va­de­de dur­dur­ma­yı ya da ya­vaş­lat­ma­yı be­cer­se bi­le, ABD’nin şu an­ki zor du­rum­dan çık­ma­sı ha­lin­de ta­sa­rı­nın geç­me­si­ne ke­sin gö­züy­le ba­kı­lı­yor. He­le bir de Er­me­ni lo­bi­si­nin ol­duk­ça et­ki­li ol­du­ğu De­mok­rat­la­rın önü­müz­de­ki en az beş se­ne bo­yun­ca ik­ti­dar­da ola­ca­ğı dü­şü­nü­lür­se, Tür­ki­ye’nin bir an ev­vel De­mok­rat­la­rı doğ­ru­dan mu­ha­tap ala­rak ve ah­la­kî dü­zey­de de kay­bet­me­den mü­ca­de­le et­me­si ge­re­ki­yor. Tür­ki­ye lo­bi­si­nin, mil­let­ve­kil­le­ri­ni “Ta­sa­rı­ya kar­şı­yım ama şim­di­lik oy ver­me­ye­ce­ğim”e ra­zı et­me stra­te­ji­si uzun va­de­de için­den çı­kıl­maz so­run­la­ra yol aça­bi­lir. Çok geç ol­ma­sı­na rağ­men he­nüz her şey bit­me­den ye­ni açı­lım­la­ra yol aça­cak ted­bir­le­ri al­mak ge­re­ki­yor.

Paylaş Tavsiye Et