Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Dünya Siyaset
Ahmedinejad Türkiye’de ne umdu, ne buldu?
Hakkı Uygur
İRAN Cum­hur­baş­ka­nı Mah­mud Ah­me­di­ne­jad’ın iki yıl­dır plan­la­nan Türkiye zi­ya­re­ti ni­ha­yet 14 Ağus­tos’ta ger­çek­leş­ti. Türk ba­sı­nı zi­ya­re­tin An­ka­ra’dan İs­tan­bul’a kay­dı­rıl­ma­sı­nı ve gü­ven­lik ted­bir­le­ri­nin yol aç­tı­ğı tra­fik sı­kın­tı­sı­nı ön pla­na çı­kar­ma­ya ça­lış­tıy­sa da, ge­zi­nin ön­ce­sin­de ABD ve İs­ra­il’in gös­ter­di­ği tep­ki­ler, İs­tan­bul’da­ki gö­rüş­me­le­rin böl­ge­de­ki has­sas den­ge­le­ri de et­ki­le­ye­bi­le­ce­ği­nin be­lir­ti­siy­di.
Her ne ka­dar res­mî gün­dem fark­lı ol­sa da gö­rüş­me­ler is­ter is­te­mez İran’ın nük­le­er fa­ali­yet­le­rin­den kay­nak­la­nan ağır at­mos­fer içe­ri­sin­de geç­ti. Bi­lin­di­ği gi­bi İran uran­yum zen­gin­leş­tir­me prog­ra­mın­dan do­la­yı ABD ile Ba­tı ül­ke­le­ri­nin tep­ki­si­ni çe­ki­yor. Was­hing­ton şu ana ka­dar BM Gü­ven­lik Kon­se­yi’nden bu ül­ke aley­hi­ne üç yap­tı­rım ka­ra­rı çı­kart­ma­yı ba­şar­dı. Bu­nun ya­nı sı­ra Ba­tı ba­sı­nın­da sık sık ABD Baş­ka­nı Ge­or­ge Bush’un gö­rev sü­re­si so­na er­me­den ön­ce İran’a as­ke­rî ope­ras­yon dü­zen­le­ye­bi­le­ce­ği­ne da­ir ha­ber ve yo­rum­lar çı­kı­yor.
İran’ın bu zi­ya­ret­ten te­mel bek­len­ti­si, Tür­ki­ye ile bü­yük çap­ta bir ener­ji an­laş­ma­sı im­za­la­ya­rak iç ve dış ka­mu­oyu­na yal­nız ol­ma­dı­ğı­nı gös­ter­mek­ti. Ma­ce­ra­cı po­li­ti­ka­lar iz­le­di­ği ve ül­ke­yi zor du­rum­da bı­rak­tı­ğı ge­rek­çe­siy­le İran’da­ki re­for­mist ke­sim­le­rin tep­ki­si­ne ma­ruz ka­lan Ah­me­di­ne­jad böy­le­si bir an­laş­ma im­za­la­ya­bil­sey­di, “İran’ın in­zi­va­ya itil­di­ği yö­nün­de­ki ha­ber­le­rin doğ­ru ol­ma­dı­ğı­nı, bu­nun en be­lir­gin ör­ne­ği­nin Tür­ki­ye ile im­za­la­nan an­laş­ma ol­du­ğu­nu” söy­le­ye­cek­ti. Bu ol­ma­yın­ca es­ki Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı İb­ra­him Yez­di ve Mu­ham­med Ha­te­mi dö­ne­min­de dı­şiş­le­ri ba­kan yar­dım­cı­lı­ğı yap­mış olan Muh­sin Emin­za­de gi­bi re­for­mist isim­ler hü­kü­me­te ağır eleş­ti­ri­ler yö­nel­te­rek İran’ın onu­ru­nun ko­run­ma­sı için Cum­hur­baş­ka­nı’nın bun­dan son­ra­ki dış ge­zi­le­ri­ni ip­tal et­me­si­ni is­te­di­ler. Bah­si ge­çen isim­ler Tür­ki­ye ile iliş­ki­le­rin en so­ğuk ol­du­ğu za­man­lar­da dü­zen­le­nen ge­zi­ler­de bi­le önem­li an­laş­ma­lar im­za­lan­dı­ğı­nı sa­vu­nu­yor­lar.
İran ka­mu­oyun­da­ki Tür­ki­ye ima­jı ne­de­niy­le Tah­ran’da­ki yö­ne­tim­ler An­ka­ra ile iliş­ki­le­re ve an­laş­ma­la­ra ola­ğa­nüs­tü önem ve­ri­yor­lar. Bu­nun­la bir­lik­te geç­ti­ği­miz ay­lar­da pro­to­kol an­laş­ma­sı im­za­la­nan Gü­ney Pars Do­ğal­gaz Sa­ha­sı’nda tek­nik ye­ter­siz­lik­le­ri bi­lin­me­si­ne rağ­men Türk şir­ket­le­ri­ne iha­le­siz alan­lar dev­re­dil­me­si, İran’ın Tür­ki­ye sem­pa­ti­sin­den çok kar­şı kar­şı­ya bu­lun­du­ğu yap­tı­rım­la­rın ağır­lı­ğıy­la açık­la­na­bi­lir. Son yıl­lar­da ül­ke­de iş ya­pan ulus­la­ra­ra­sı şir­ket­ler ar­dı ar­dı­na fa­ali­yet­le­ri­ni dur­du­ru­yor hat­ta ül­ke­yi ta­ma­men terk edi­yor­lar. Bu­na kar­şın İran söz ko­nu­su iha­le­le­ri ya Ma­lez­ya ve Gü­ney Af­ri­ka gi­bi da­ha dü­şük tek­no­lo­jik se­vi­ye­ye sa­hip bağ­lan­tı­sız­la­ra ya da yer­li şir­ket­le­re dev­re­di­yor. Ha­liy­le bu du­rum pro­je­ler­de önem­li ge­cik­me­le­re ve mad­di ka­yıp­la­ra ne­den olu­yor.
Söz ko­nu­su an­laş­ma­nın im­za­lan­ma­ma­sıy­la il­gi­li fark­lı se­nar­yo­lar var. İl­ki Tür­ki­ye’nin tek­nik ko­şul­la­rın ha­zır ol­ma­dı­ğı yö­nün­de yap­tı­ğı açık­la­ma. Eğer bu doğ­ruy­sa “tek­nik” şart­lar bi­linç­li ola­rak ta­mam­lan­ma­mış, an­laş­ma ile­ri­ki bir ta­ri­he er­te­le­ne­rek ABD’nin tep­ki­si ha­fif­le­til­mek is­ten­miş ola­bi­lir. Zi­ra ABD yö­ne­ti­mi zi­ya­ret­ten ön­ce açık­ça, an­laş­ma­nın im­za­lan­ma­sı du­ru­mun­da PKK kar­şı­sın­da­ki Türk-Ame­ri­kan iş­bir­li­ği­nin za­rar gö­re­bi­le­ce­ği­ni be­lirt­miş­ti. Di­ğer bir ola­sı­lık ise Tür­ki­ye’nin İran’a “Nük­le­er so­ru­nu­nu çö­ze­mez­sen, iş­bir­li­ği­ni ge­liş­tir­mek müm­kün ol­maz” me­sa­jı ver­me­si. An­cak Tür­ki­ye, cum­hur­baş­ka­nı dü­ze­yin­de­ki zi­ya­re­ti ka­bul ede­rek İran’ın nük­le­er prog­ra­mı hu­su­sun­da ABD ve İs­ra­il’den fark­lı dü­şün­dü­ğü­nü gös­ter­di­ği için bu se­nar­yo da çok man­tık­lı gö­rün­mü­yor.
Bu nok­ta­da ba­zı hu­sus­la­rın ha­tır­lan­ma­sın­da fay­da var. Tür­ki­ye kuş­ku­suz İran’ın nük­le­er si­la­ha sa­hip ol­ma­sı­na sı­cak bak­mı­yor. An­cak böl­ge­de­ki tüm nük­le­er si­lah­la­ra kar­şı ol­du­ğu­nu ifa­de ede­rek Su­ri­ye ve İran ile or­tak bir söy­lem kul­la­nı­yor ve do­ğal ola­rak İs­ra­il’in tep­ki­si­ni çe­ki­yor. Tür­ki­ye nük­le­er tek­no­lo­ji­de çif­te stan­dart uy­gu­lan­dı­ğı­nın ve ile­ri­de uran­yum zen­gin­leş­ti­ril­me­si nok­ta­sın­da ken­di­si­nin de ben­zer sı­kın­tı­lar­la kar­şı kar­şı­ya ka­la­bi­le­ce­ği­nin far­kın­da. İran bu ko­nu­da psi­ko­lo­jik bir çı­ta oluş­tur­du­ğu için uran­yum zen­gin­leş­tir­me iş­le­min­den vaz­geç­me­si du­ru­mun­da hiç­bir böl­ge ül­ke­si­nin bu eşi­ği aş­ma­sı müm­kün ol­ma­ya­cak. Bu açı­dan ba­kıl­dı­ğın­da İran­lı yet­ki­li­le­rin “Tüm İs­lam ül­ke­le­ri adı­na dip­lo­ma­tik mü­ca­de­le yü­rü­tü­yo­ruz” şek­lin­de­ki açık­la­ma­la­rı çok da yan­lış de­ğil.
Zi­ya­ret es­na­sın­da gö­rüş­me­le­rin di­ğer bir aya­ğı­nı da böl­ge­sel iş­bir­li­ği me­ka­niz­ma­la­rı oluş­tur­du. Tür­ki­ye’nin son yıl­lar­da İran’la yo­ğun iliş­ki­le­ri olan Su­ri­ye ve Irak’la ya­kın­laş­ma­sı, bir­çok göz­lem­ci­nin ak­lı­na ye­ni bir böl­ge­sel iş­bir­li­ği me­ka­niz­ma­sı mı ku­ru­lu­yor so­ru­su­nu ge­ti­ri­yor. Fa­kat İran-ABD ger­gin­li­ği sür­dük­çe böl­ge­sel bir olu­şu­mun ger­çek­leş­me­si zor gö­rü­nü­yor. İran’ın dış ti­ca­ret ko­nu­sun­da­ki tu­tu­mu ise böl­ge ül­ke­le­ri ara­sın­da ser­best ti­ca­ret an­laş­ma­sı im­za­lan­ma­sı­nın önün­de bir en­gel. Zi­ra son otuz yıl­dır yer­li üre­ti­ci­le­ri ko­ru­ma­ya da­ya­lı eko­no­mi po­li­ti­ka­la­rı, hem Tür­ki­ye’nin İran ile ti­ca­ret hac­mi­ni ar­tır­ma­sı­nı hem de re­ka­bet­siz­lik­ten do­la­yı İran şir­ket­le­ri­nin ge­liş­me­si­ni ön­lü­yor.
As­lın­da İran ko­nu­sun­da te­mel prob­le­ma­tik şu: Di­nî li­der Ali Ha­me­ney’in de­di­ği gi­bi İran si­ya­si ak­lı “ne pa­ha­sı­na olur­sa ol­sun nük­le­er tek­no­lo­ji­nin el­de edil­me­si­ne ka­rar ver­miş­tir ve bu­nun için ge­re­ken bü­tün be­del­ler öde­ne­cek­tir”. Ara­da­ki fark­la­rı mah­fuz tu­ta­rak İran’ın bir ba­kı­ma Ku­zey Ko­re ör­ne­ği­ni iz­le­di­ği söy­le­ne­bi­lir. İran önü­müz­de­ki on yıl için­de uğ­ra­ya­ca­ğı ve do­za­jı gi­de­rek ar­ta­cak eko­no­mik yap­tı­rım­la­rı, ener­ji si­la­hı­nın ya­nı sı­ra Lüb­nan ve Irak için­de­ki nü­fu­zu­nun yar­dı­mıy­la ha­fif­let­me­ye ça­lı­şa­cak ve sü­re­cin so­nun­da ger­çek­leş­ti­re­ce­ği ilk nük­le­er de­ne­me­nin ar­dın­dan çok da­ha güç­lü bir şe­kil­de ma­sa­ya otu­ra­cak­tır. Gür­cis­tan kri­zi­nin de gös­ter­di­ği gi­bi “ye­ni so­ğuk sa­vaş”ın ayak ses­le­ri İran’ın işi­ni da­ha da ko­lay­laş­tı­ra­cak­tır. Bu­na kar­şı ABD ya da İs­ra­il’in ya­pa­bi­le­ce­ği faz­la bir şey de yok­tur. As­ke­rî se­çe­nek dâ­hil her­han­gi bir çö­züm yo­lu ol­say­dı şim­di­ye ka­dar çok­tan bu yo­la baş­vu­rul­muş olur­du. ABD, Ka­sım’da­ki se­çim­ler­de De­mok­rat­la­rın ik­ti­da­ra gel­me­si ha­lin­de yap­tı­rım­la­rı ağır­laş­tı­ra­rak çok kat­man­lı ve di­na­mik İran top­lu­mu­nun yö­ne­ti­me kar­şı tep­ki gös­ter­me­si­ne bel bağ­la­ya­cak­tır.
Tüm bu ve­ri­le­rin ışı­ğın­da Tür­ki­ye’nin İran ile olan iliş­ki­si gri alan­lar­da ge­zin­mek­ten iba­ret gi­bi gö­rü­nü­yor. Bu bağ­lam­da ener­ji an­laş­ma­sı­nın im­za­lan­ma­sı ba­zı ka­ran­lık nok­ta­la­rı ay­dın­la­ta­bi­lir. İki ül­ke­nin de ih­ti­yaç duy­du­ğu bu an­laş­ma­nın im­za­lan­ma­ma­sı, Tür­ki­ye üze­rin­de­ki bas­kı­nın ne ka­dar yo­ğun ol­du­ğu­nu göz­ler önü­ne se­ri­yor. Or­ta­do­ğu ile iliş­ki­ler­de, ül­ke­le­rin tu­tum­la­rı­nın yal­nız­ca yö­ne­ti­ci re­jim­le­re kar­şı ta­vır ola­rak al­gı­lan­ma­yıp ak­si­ne halk­lar üze­rin­de de de­rin et­ki­ler bı­rak­tı­ğı unu­tul­ma­ma­sı ge­re­ken bir ger­çek­tir. Tür­ki­ye’nin İran-Irak Sa­va­şı’nda­ki tu­tu­mu hâ­lâ İran hal­kı­nın di­lin­de ve ben­zer şek­lin­de An­ka­ra’nın ABD’nin Irak’ı iş­ga­li­ne kar­şı tav­rı tüm Or­ta­do­ğu’da ka­lı­cı iz­ler bı­rak­tı. Hep yan ya­na ya­şa­mış İran ve Tür­ki­ye halk­la­rı­nın or­tak pay­da­la­rı sa­nıl­dı­ğın­dan çok da­ha faz­la. Do­la­yı­sıy­la Tür­ki­ye’nin İran ko­nu­sun­da ba­ğım­sız po­li­ti­ka iz­le­me­ye ça­lış­ma­sı­nın so­mut ka­za­nım­lar­dan öte bir an­la­ma sa­hip ol­du­ğu akıl­dan çı­ka­rıl­ma­ma­lı.

Paylaş Tavsiye Et