Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Dosya
Aydoğan Vatandaş: “Ergenekon eğer varsa, amacı Kemalizm’i korumaktır”
Şem­din­li olay­la­rı, Da­nış­tay bas­kı­nı ya da Ata­bey­ler çe­te­si gi­bi ör­güt­ler ne an­la­ma ge­li­yor? Tüm bun­lar buz­da­ğı­nın gö­rü­nen bir yü­zü mü? Öy­ley­se, buz­da­ğı­nın gö­rün­me­yen kıs­mın­da ne­ler olu­yor?
Bir­bi­rin­den ba­ğım­sız gi­bi gö­zü­ken tüm bu sü­reç­ler as­lın­da tek bir şe­yi ha­tır­la­tı­yor: De­rin Dev­le­ti. De­rin Dev­let, Su­sur­luk’tan be­ri çok po­pü­ler. Bir ara­ya gel­me­si bek­len­me­yen in­san­la­rın bir ka­za son­ra­sın­da bir ara­da bu­lun­duk­la­rı­nı öğ­ren­di­ğin­de Tür­ki­ye, De­rin Dev­let kav­ra­mıy­la ta­nış­tı. Kav­ra­mın isim ba­ba­sı ya­nıl­mı­yor­sam Ma­hir Kay­nak’tı.
Ön­ce­le­ri da­ha çok sol çev­re­le­rin di­le ge­tir­di­ği Gla­di­o, Kont­rge­ril­la kav­ram­la­rı yay­gın­dı ve bun­lar Ge­nel­kur­may’a bağ­lı Özel Harp Da­ire­si ve onun ata­sı sa­yı­lan Se­fer­ber­lik Tet­kik Ku­ru­lu için kul­la­nı­lır­dı. Son­ra­la­rı Dai­re’nin adı Özel Kuv­vet­ler Ko­mu­tan­lı­ğı ol­du. De­rin Dev­let’in da­ha çok bu ku­rum­lar­la ir­ti­bat­lı ol­du­ğu dü­şü­nü­lür­dü. Son­ra De­niz Kuv­vet­le­ri’nden emek­li bir bin­ba­şı, Dr. Erol Mü­ter­cim­ler, Er­ge­ne­kon ad­lı bir ör­güt­ten bah­se­din­ce iş­ler de­ğiş­ti. De­rin Dev­let tar­tış­ma­la­rı bu kez, Er­ge­ne­kon ke­li­me­si üze­rin­de yo­ğun­laş­tı.
Dr. Mü­ter­cim­ler’e gö­re So­ğuk Sa­vaş dö­ne­min­de Ko­mü­nizm’e kar­şı Av­ru­pa’da ku­ru­lan Gla­di­o ör­gü­tü­nün biz­de­ki kar­şı­lı­ğı Er­ge­ne­kon’du. Mü­ter­cim­ler’in, adı­nı mer­hum Mem­duh Ün­lü­türk Pa­şa’dan duy­du­ğu­nu söy­le­di­ği Er­ge­ne­kon, “ül­ke­yi 1971’den son­ra 12 Ey­lül 1980’e ka­dar plan­lı prog­ram­lı şe­kil­de te­rö­rün, anar­şi­nin içi­ne sok­muş­tu. So­n ge­li­nen nok­ta­da, ar­tık so­ka­ğa çı­ka­ma­yan, can gü­ven­li­ği ol­ma­yan, beş da­ki­ka son­ra­sın­dan emin ola­ma­yan Türk hal­kı dar­be­yi, as­ker­le­ri yal­var ya­kar is­ter hâle ge­ti­ril­miş­ti.”
Ne ki, 2005 yı­lın­da in­ter­net­ten ya­yın ya­pan ‘Der­ki’ ad­lı ha­ber ak­tü­ali­te der­gi­sin­de Dr. Mü­ter­cim­ler Me­tin Ün­der’e şöy­le der:
“Al­tı­nı çi­zi­yo­rum, de­rin dev­let di­ye bir şey yok­tur. Biz­de de­rin dev­let di­ye bir ol­gu yok. Ne var? Çı­kar çe­te­le­ri var. Dev­le­tin için­de ku­rul­muş çı­kar çe­te­le­ri var. Bun­lar çe­te, bun­lar eş­kı­ya.” (http://www.der­ki.com /say­fa­lar13/erol­komp­lo.html)
Mu­ha­bir Me­tin Ün­der der­si­ne iyi ha­zır­lan­mış­tır ve so­ru­yu pat­la­tır:
“Er­ge­ne­kon ad­lı De­rin Dev­let ya­pı­lan­ma­sıy­la il­gi­li bil­dik­le­ri­niz ne­ler?”
Ya­nıt son de­re­ce il­ginç­tir:
“Er­ge­ne­kon ba­na Tüm­ge­ne­ral Mem­duh Ün­lü­türk ta­ra­fın­dan an­la­tıl­dı. Açık­la­ma­ya­ca­ğım. Çok bü­yük bir ha­di­se­dir. Top­lam üç nüs­ha­sı var­dır. Bi­ri­si ben­de­dir ve de öle­ne ka­dar giz­li ka­la­cak­tır. Bir nüs­ha ban­ka ka­sa­sın­da giz­le­ni­yor. Mu­az­zam bir de­rin dev­let ör­gü­tü­dür. Ama ben öle­ne dek giz­li tu­ta­ca­ğım; açık­la­ma­ya­ca­ğım. Ben­den son­ra bi­ri­le­ri doğ­ru ol­du­ğu­na ka­na­at ge­ti­rir­se açık­lar.” (http://www. der­ki.com/say­fa­lar13/erol­komp­lo.html)
Ge­çen yıl Ni­san ayın­da De­rin Dev­let ile il­gi­li açık­la­ma­lar­da bu­lu­nan Sü­ley­man De­mi­rel de­rin dev­le­tin kök­le­ri­ni Mü­da­fa­a-i Hu­kuk Der­nek­le­ri­ne ka­dar gö­tür­müş­tü. Dev­le­tin çök­me kor­ku­su de­rin dev­le­tin en önem­li bes­len­me kay­na­ğıy­dı.
Sü­ley­man De­mi­rel’in yak­la­şı­mı ben­ce en ma­kul yak­la­şım­dır. Er­ge­ne­kon eğer var­sa, ama­cı Ke­ma­lizm’i, ya­ni re­ji­mi ko­ru­mak­tır.
 
Dev­let içe­ri­sin­de fark­lı grup­la­rın bir re­ka­bet içe­ri­sin­de ol­du­ğun­dan bah­se­di­li­yor. Böy­le bir şey söz ko­nu­su mu? Şem­din­li olay­la­rı ve Da­nış­tay bas­kı­nı gi­bi ka­ran­lık­ta ka­lan olay­la­rın bu mü­ca­de­ley­le bir iliş­ki­si ola­bi­lir mi? Hü­kü­met ya da AK Par­ti bu mü­ca­de­le­nin ne­re­sin­de yer alı­yor?
Dev­let içe­ri­sin­de fark­lı grup­la­rın ça­tış­ma­sın­dan çok, Tay­yip Er­do­ğan’ın cum­hur­baş­kan­lı­ğı­nı is­te­me­yen de­rin dev­le­tin fa­ali­yet­le­rin­den söz edi­le­bi­lir. Ama za­man za­man dev­let içe­ri­sin­de fark­lı çı­kar grup­la­rı­nın ça­tış­ma­la­rı ola­bil­mek­te­dir. Özel­lik­le de çe­şit­li bü­yük çap­lı iha­le olay­la­rın­da gö­rü­yo­ruz bu ça­tış­ma­la­rı.
 
Şem­din­li olay­la­rı­nın, Da­nış­tay bas­kı­nı­nın ve ya­sa­dı­şı çe­te­le­rin genelkurmay baş­ka­nı ata­ma­la­rı ile ya da cumhurbaş­kan­lı­ğı se­çim­le­ri ile bir iliş­ki­si ola­bi­lir mi?
Ke­sin­lik­le öy­le­dir. Tür­ki­ye’de de­mok­ra­si ye­te­rin­ce kök­leş­me­di­ği için bu ma­kam­lar faz­la­sıy­la be­lir­le­yi­ci ola­bi­li­yor za­man za­man.
 
30 Ağus­tos’ta­ki genelkurmay baş­ka­nı ata­ma­sın­dan son­ra Tür­ki­ye’de or­du-si­ya­set iliş­ki­si­nin ni­te­li­ğin­de bir de­ği­şik­lik bek­li­yor mu­su­nuz? Türk si­ya­se­tin­de ye­ni hu­kuk-dı­şı da­yat­ma­lar gö­re­bi­lir mi­yiz?
Ha­yır, böy­le bir ge­liş­me­yi ke­sin­lik­le bek­le­mi­yo­rum. Hü­kü­met is­ter­se Ya­şar Bü­yü­ka­nıt’ı emek­li­ye sevk ede­bi­lir. Ya­sa­lar hü­kü­met­le­re bir­lik­te ça­lı­şa­ca­ğı ge­nel­kur­may baş­ka­nı­nı seç­me hak­kı­nı do­lay­lı da ol­sa ta­nı­yor.
Türk si­ya­sî ta­ri­hi bu­nun ör­nek­le­riy­le do­lu. Nec­det Öz­to­run ola­yı hâ­lâ ha­fı­za­la­rı­mız­da. Dö­ne­min baş­ba­ka­nı Tur­gut Özal, İs­tan­bul’da Ta­rab­ya Ote­li/nde dü­zen­le­di­ği bir ba­sın top­lan­tı­sın­da, “Hü­kü­met ola­rak Or­ge­ne­ral Nec­det Öz­to­run ile ça­lış­mak is­te­me­dik­le­ri­ni” be­lirt­miş ve Öz­to­run, ge­nel­kur­may baş­kan­lı­ğı da­ve­ti­ye­le­ri ba­sıl­mış ol­ma­sı­na rağ­men emek­li­ye sevk edil­miş­ti. Tan­su Çil­ler de Ka­ra Kuv­vet­le­ri Ko­mu­ta­nı Mu­hit­tin Fi­su­noğ­lu’nu emek­li­ye sevk et­miş­ti.
Şim­di­ler­de ba­zı emek­li as­ker­ler ta­ra­fın­dan dil­len­di­ri­len, bi­raz da Ge­nel­kur­may Baş­ka­nı’na say­gı sı­nır­la­rı­nı zor­la­yan bir öne­ri var: “Org. Öz­kök, emek­li­li­ğin­den bir sü­re ön­ce is­ti­fa et­sin ve böy­le­ce Org. Ya­şar Bü­yü­ka­nıt’ın genelkurmay baş­kanı olması en­gel­len­me­sin.”
Ma­ale­sef bu ça­ba­nın da bir so­nuç ve­re­ce­ği­ni san­mı­yo­rum ben. Nec­det Öz­to­run ola­yın­da ver­me­di çün­kü. Doğ­ru­su Ya­şar Pa­şa, ben­ce iyi bir ko­mu­tan. Mes­le­kî bi­ri­ki­mi ve geç­miş­te al­dı­ğı gö­rev­ler bu­nun ka­nı­tı. Ama yük­sel­me sü­re­cin­de bu den­li özen gös­te­ren ge­ne­ral­le­ri­miz, ba­zı ma­kam­la­ra ge­lin­ce, za­man za­man he­ye­ca­na ka­pı­lıp si­ya­sî an­lam­la­ra ge­le­bi­le­cek söz­ler ede­bi­li­yor­lar. Ben Ya­şar Pa­şa’nın ye­rin­de ol­sam, üs­te­lik o rüt­be­ye de gel­miş­ken da­ha dik­kat­li ko­nu­şur­dum ve ener­ji­mi ge­nel­kur­may baş­kan­lı­ğı­na sak­lar­dım. En kri­tik dö­nem­de, en kri­tik ma­kam­lar­dan bi­rin­de ol­ma­yı ga­ran­ti­le­ye­rek be­lir­le­yi­ci ol­ma­yı dü­şü­nür­düm. Ya­şar Pa­şa’nın ki­mi çı­kış­la­rıy­la ne de­ğiş­ti Tür­ki­ye’de? Hiç­bir şey.
Dik­kat edin, De­rin Dev­let tar­tış­ma­la­rı­nı ge­çen yıl Ni­san ayın­da baş­la­tan ve Org. Ya­şar Bü­yü­ka­nıt’ın ko­nuş­ma­la­rı­na dik­kat çe­ke­rek dar­be ima­sın­da bu­lu­nan Sü­ley­man De­mi­rel’di. De­mi­rel’in bu fa­ali­yet­le­ri­ni cum­hur­baş­kan­lı­ğı he­sa­bı­na bağ­la­yan­lar var bil­di­ği­niz gi­bi.
Bü­yü­ka­nıt’ın yap­ma­sı ge­re­ken, der­hal bir ba­sın açık­la­ma­sıy­la adı­nın bu tür tar­tış­ma­lar­la anıl­ma­sın­dan ra­hat­sız­lık duy­du­ğu­nu be­lirt­mek­ti. Ben Ya­şar Pa­şa’nın da­nış­ma­nı ol­say­dım, ona “dik­kat çek­me­me­si­ni” söy­ler­dim. Ama Bü­yü­ka­nıt’ın ge­nel­kur­may baş­ka­nı ol­ma­sı­nı is­te­me­yen ki­mi çev­re­ler Bü­yü­ka­nıt Pa­şa’nın ko­nuş­ma­sı­nı is­te­di­ler ben­ce.
Dün gi­bi ha­tır­lı­yo­rum; De­niz Li­se­si’nde öğ­ren­ciy­ken, oku­la ye­ni bir ta­rih öğ­ret­me­ni gel­miş­ti, teğ­men rüt­be­sin­de. Ne­den si­vil ha­yat­ta de­ğil de or­du­da öğ­ret­men­lik yap­mak is­te­di­ği­ni so­run­ca, al­dı­ğım ce­vap şu ol­muş­tu: “Tür­ki­ye’yi as­ker­ler yö­ne­ti­yor da, o yüz­den.” Tür­ki­ye ar­tık, genç­le­rin onu yö­net­mek için de­ğil, ko­ru­mak için su­bay ol­mak is­te­ye­cek­le­ri bir ül­ke ol­ma­lı.
Ben Ya­şar Bü­yü­ka­nıt Pa­şa’nın ken­di için­de çok tu­tar­lı ol­du­ğu­nu da dü­şü­nü­yo­rum. Sağ­lam dur­muş­tur. Dik du­ra­bil­mek her ba­ba yi­ği­din be­ce­re­bi­le­ce­ği bir iş de­ğil, bir er­dem­dir. Ama ge­nel­kur­may baş­kan­lı­ğı, bir den­ge ma­ka­mı­dır; faz­la­ca dip­lo­ma­tik ol­ma­yı ge­rek­ti­ren bir ma­kam. Hil­mi Pa­şa, ne cum­hur­baş­kan­lı­ğı­nı ka­bul eder, ne de ge­nel­kur­may baş­kan­lı­ğı sü­re­si­nin bir yıl uza­tıl­ma­sı­nı. Dev­let ak­lı, ben­ce son yıl­la­rın en zor so­ru­nu­nu aş­ma­ya ça­lı­şa­cak bu du­rum­da. İl­ker Pa­şa’nın ge­nel­kur­may baş­kan­lı­ğı ih­ti­ma­li var mı? Ben­ce var.
Ya­şar Pa­şa ge­nel­kur­may baş­ka­nı olur­sa, ne olur pe­ki? Hiç­bir şey ol­maz ben­ce. Ya­pı­lan dar­be tar­tış­ma­la­rı ise da­ha çok psi­ko­lo­jik üs­tün­lük sağ­la­ma ve hü­kü­me­ti yön­len­dir­me fa­ali­yet­le­ri; o ka­dar.
 
Pe­ki, cum­hur­baş­kan­lı­ğı se­çim­le­rin­de bir sür­priz bek­li­yor mu­su­nuz? Tay­yip Er­do­ğan cum­hur­baş­ka­nı ola­bi­lir mi? Ola­maz­sa, ne­den ola­maz?
As­lın­da dü­ğüm bu­ra­da. Ben Tay­yip Er­do­ğan’ın cum­hur­baş­kan­lı­ğı­nın en­gel­le­ne­me­ye­ce­ği­ni dü­şü­nü­yo­rum. Bu­na ko­şul­lan­mış du­rum­da. Her­kes bi­lin­çal­tı­na mah­kûm­dur. Ya­şar Pa­şa’yı ken­di­si için bir en­gel gö­rür­se, gö­zü­nün ya­şı­na ba­ka­ca­ğı­nı san­mı­yo­rum. Ya­şar Pa­şa o gö­re­ve ge­lir­se ken­di­si için bir en­gel ol­mak­tan çık­mış de­mek­tir.
 
Siz­ce bu hü­kü­met beş yı­lı ta­mam­la­ya­bi­le­cek mi? Er­ken se­çim bek­len­ti­niz var mı? Bu­nun na­sıl müm­kün ola­ca­ğı­nı dü­şü­nü­yor­su­nuz?
Ke­sin­lik­le ta­mam­la­ya­cak di­ye dü­şü­nü­yo­rum. Er­ken se­çim bek­len­tim yok. Hü­kü­met güç­lü.
 
AK Par­ti’ye kar­şı (es­ki si­ya­set­çi­le­rin ça­ba­la­rı­nın öte­sin­de) ye­ni bir si­ya­sî par­ti olu­şu­mu bek­li­yor mu­su­nuz? Si­ya­set­te ye­ni yüz­ler gö­re­cek mi­yiz?
Ha­yır, al­ter­na­tif bir si­ya­sî olu­şum ve si­ya­set­te ye­ni yüz­ler gör­me ih­ti­ma­li şu ko­şul­lar­da ba­na müm­kün gö­zük­mü­yor. AKP ben­ce bir dö­nem da­ha ipi gö­ğüs­le­ye­cek gi­bi.
 
Tür­ki­ye’de son ay­lar­da ya­şa­nan si­ya­sî çal­kan­tı­la­rın ulus­la­ra­ra­sı bağ­lan­tı­la­rı var mı? Tür­ki­ye’de­ki ge­liş­me­ler ulus­la­ra­ra­sı güç mer­kez­le­ri (dev­let­ler ya da bü­yük ser­ma­ye grup­la­rı) ta­ra­fın­dan ne öl­çü­de ma­ni­pü­le edi­li­yor? Me­se­la, AK Par­ti Hü­kü­me­ti Ame­ri­ka’nın Or­ta Do­ğu po­li­ti­ka­sın­da ne­re­ye otu­ru­yor? Bu çer­çe­ve­de, Ame­ri­ka’nın Or­ta Do­ğu si­ya­se­ti­nin İs­ra­il’e en­deks­li ol­du­ğu söy­le­ne­bi­lir mi?
El­bet­te ola­bi­lir. ABD ilk baş­ta AKP ik­ti­da­rı­nı olum­lu al­gı­la­dı. An­cak son za­man­lar­da bu al­gı­la­ma­nın olum­suz yön­de sey­ret­ti­ği­ni gös­te­ren ema­re­ler var. ABD’de­ki ba­zı aka­de­mis­yen­ler AKP’yi son za­man­lar­da faz­la­ca mil­li­yet­çi gö­rü­yor­lar me­se­la. AKP, ABD’nin Or­ta Do­ğu po­li­ti­ka­la­rı­na son de­re­ce uyum­luy­du baş­ta; ama ev­de­ki he­sa­bın çar­şı­ya uy­ma­dı­ğı gö­rü­lü­yor şim­di­ler­de.

Paylaş Tavsiye Et