Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Dosya
KÜRESEL FİNANS AÇMAZI VE TÜRKİYE
21 Şubat 2001 krizinin Türkiye’ye maliyeti çok yüksek oldu. Millî gelir 201 milyar dolardan 148 milyara düştü, eğitimli genç işsizlerin oranı %26’ya çıktı. Krizin oluşumunda ülke içi dinamiklerin önemli bir rolü var. 1990’lı yıllarda hakim olan; “herkese iki anahtar” veya “onlar ne verirse ben 5 bin lira fazlasını vereceğim” sorumsuzlukları, “verdimse ben verdim” fütursuzlukları, sermayedarların verimsizliği, bankacıların ihtirası, özgür(!) medyanın desteği, tasarruf sahibinin tamahkârlığı, bürokrasinin ve siyasetçinin yolsuzluğu yüzünden bile-isteye bu krize sürüklendik. Çözüm olarak neoliberal politikalar dayatıldı, Türkiye küresel sisteme eklemlendi. Bu süreç sadece Türkiye’nin iç yapısından kaynaklanmadı. Küreselleşen finans-kapitalin bütün dünyada izlediği politikanın sonucu bu. Uluslararası finans sermayesine açılan ülkeler, bir süre sonra ağır bedel ödemek zorunda kalsalar da bu yolun geri dönüşü olmuyor. Süreç bir defa başladığında kendi kendini besliyor ve alternatif seçenekleri yok ediyor. Krizlerin vurduğu ülkeler sisteme giderek daha sıkı eklemleniyor. Bir krizler sistemi olan, krizlerle gelişip büyüyen küresel kapitalizm kendi açmazlarını içinde barındırıyor. Sorun sistemik olduğundan, tekil çözümlerle çıkış da mümkün değil.

Paylaş Tavsiye Et