Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Dünya Siyaset
Yunan gençleri hayallerinden bahsetmek istiyor
Nikos Georgiadis
Athens Voice gazetesi muhabiri
Yu­na­nis­tan’da­ki Ara­lık is­ya­nı, as­lın­da bir pat­la­ma. Si­ya­set­çi­ler, öğ­ren­ci­le­rin kar mas­ke­le­ri­nin ar­ka­sın­da çe­şit­li ajan pro­va­ka­tör­le­rin sak­lan­dı­ğın­dan, hat­ta so­kak­la­rın kon­tro­lü­nün punk­çı­la­rın eli­ne geç­ti­ğin­den bah­se­di­yor­lar. Va­tan­daş­la­rın ço­ğun­lu­ğu ise genç­le­rin çok öf­ke­li ol­du­ğu­na işa­ret edi­yor­lar. Ger­çek ise eko­no­mik kri­zin baş­lan­gı­cın­dan be­ri ilk de­fa, Av­ru­pa zin­ci­ri­nin en za­yıf hal­ka­sı­nın öf­ke kar­şı­sın­da­ki kı­rıl­ma­sın­dan iba­ret.
Yaş­la­rı 15 ile 25 ara­sın­da de­ği­şen ge­le­cek umut­la­rı kal­ma­yan bu genç­ler, ara­la­rın­dan ço­ğu­nun iş bu­la­ma­ya­ca­ğı­nı, sos­yal gü­ven­ce­ye sa­hip ola­ma­ya­cak­la­rı­nı, ha­yal ku­ra­ma­ya­cak­la­rı­nı ya da kur­duk­la­rı ha­yal­le­ri ha­ya­ta ge­çi­re­me­ye­cek­le­ri­ni bil­me­le­ri­nin on­la­ra ne­ler his­set­tir­di­ği­ni ifa­de et­me­ye ka­rar ver­di­ler. Ay­da 700 av­ro­ya ta­lim eden bu ka­yıp nes­lin üye­le­ri, ön­le­rin­de, “ol­ma­yan bir ha­yat”ın sa­nal ger­çek­li­ği­nin pe­şin­den gi­den bü­yük­le­ri­ni ve yol­suz­luk­la sos­yal sta­tü­ye ka­vu­şul­ma­sı­nı bir ha­yat tar­zı ola­rak ka­bul eden ba­ba­la­rı­nı gö­rü­yor­lar. Okul­la­rın ve üni­ver­si­te­le­rin, zi­hin­sel ve ah­la­ki ge­li­şi­min ara­cı ol­mak­tan zi­ya­de bü­yük öl­çü­de ge­le­ce­ğin iş­siz­le­ri için ha­zır­lık sı­nı­fı ha­li­ne gel­di­ği­nin de far­kın­da­lar.
Bir­bir­le­riy­le in­ter­net ve cep te­le­fo­nuy­la ile­ti­şim ku­ran bu kız­lar ve er­kek­ler, bü­tün bir dev­le­ti tu­za­ğa dü­şür­me­yi ba­şar­ma­la­rı­nın ya­nı sı­ra, ken­di öz­gü­ven­li dün­ya­la­rın­da ta­ma­men ko­ru­nak­lı bir ha­yat sü­ren dev­let adam­la­rı­nı da çok zor bir du­rum­da bı­rak­tı­lar ve ade­ta on­lar­la alay et­ti­ler. Hü­kü­met, olay­lar kar­şı­sın­da bü­yük bir şaş­kın­lı­ğa uğ­ra­dı. Bir skan­dal­lar di­zi­si­nin ar­dın­dan Baş­ba­kan Kos­tas Ka­ra­man­lis, ade­ta ye­nil­mez bir şey­le yüz yü­ze kal­dı. Genç­le­rin, ka­za­na­cak­la­rı ya da kay­be­de­cek­le­ri hiç­bir şey­le­ri­nin ol­ma­dı­ğı açık­tı. Ve Ka­ra­man­lis ile onun sev­gi­li si­ya­si or­tak­la­rı­nın bu­nun­la na­sıl ba­şa çı­ka­cak­la­rı­na da­ir bir fi­kir­le­ri de yok­tu.
Gös­te­ri­le­ri so­na er­dir­mek için ön­ce po­li­si kul­lan­dı­lar, ama bu ye­ter­li ol­ma­dı. Si­ya­si da­ğar­cık­la­rı­nı dev­re­ye sok­tu­lar, fa­kat bu dil te­da­vül­den çok­tan kalk­mış­tı. Bu­nun üze­ri­ne genç ku­şa­ğın hak­la­rın­dan dem vur­ma­ya ça­lış­tı­lar, an­cak bu se­fer de çok geç kal­mış­lar­dı. Son­ra­sın­da da komp­lo te­ori­le­ri­nin ve ya­ban­cı ca­sus­la­rın var­lı­ğı­nı gün­de­me ge­ti­re­rek, işin ar­ka­sın­da Ame­ri­ka­lı­lar ve Av­ru­pa­lı­la­rın ol­du­ğu­na işa­ret et­me­ye baş­la­dı­lar. Yu­na­nis­tan’da “Ap­tal­lık sı­nır­sız­dır, bu yüz­den de ah­mak­lar çok teh­li­ke­li­dir” di­ye bir söz var. Gö­rü­nü­şe ba­kı­lır­sa, biz­ler de bir­çok ko­nu­da Tür­ki­ye’de­ki­ne ben­zer söy­lem­ler kul­la­nı­yo­ruz. 
Şim­di­ler­de Fran­sa Cum­hur­baş­ka­nı Ni­co­las Sar­kozy, bu öf­ke dal­ga­sı­nın Av­ru­pa için­de ya­yıl­ma­sı teh­li­ke­siy­le kar­şı kar­şı­ya. Al­man­ya Baş­ba­ka­nı An­ge­la Mer­kel, bu ol­gu­nun Al­man­ya’nın Mit­tel Eu­ro­pe (Or­ta Av­ru­pa’nın Al­man­laş­ma­sı) pro­je­si­ni le­ke­le­me­sin­den kor­ku­yor. İtal­ya Baş­ba­ka­nı Sil­vi­o Ber­lus­co­ni ise so­kak­la­ra inen genç İtal­yan­lar­la uğ­raş­mak zo­run­da ka­la­bi­lir. Yu­na­nis­tan’da 18-25 yaş gru­bun­da­ki genç­le­rin iş­siz­lik ora­nı %25’e ula­şı­yor. İs­pan­ya’da da ge­nel iş­siz­lik ora­nı %20 ci­va­rın­da. Fran­sa’da ise kü­re­sel fi­nan­sal kriz do­la­yı­sıy­la Re­na­ult fab­ri­ka­sı beş haf­ta­lı­ğı­na ka­pan­mış du­rum­da.
Di­ğer yan­dan son on yıl­dır dur­ma­dan, zen­gin­lik­le­ri­ni ne­za­ket­siz­ce ser­gi­le­yen ki­bir­li sa­hip­le­ri­nin Ati­na’nın mer­ke­zi­ne park et­tik­le­ri 4x4 cip­ler­le bu­run bu­ru­na ge­li­yo­ruz. İş­siz ço­cuk­la­rın ai­le­le­ri her ge­çen gün da­ha da yok­sul­la­şır­ken, Ati­na’nın “al­tın ço­cuk­la­rı” git­tik­çe da­ha çok zen­gin­le­şi­yor. Ama çir­kin­li­ğin, kib­rin ve el­bet­te ki ya­la­nın da bir sı­nı­rı var. Ati­na’nın ço­cuk­la­rı, iç­le­rin­den bi­ri­nin öl­me­si­ni ve­si­le kı­la­rak bu ya­la­na kar­şı ha­re­ke­te geç­ti­ler. Ki­mi­le­ri “punk­çı­lar”dan ki­mi­le­ri de “ajan pro­va­ka­tör­ler”den bah­se­di­yor. An­cak hiç kim­se ger­çek suç­lu­la­rı gün­de­me ge­tir­mi­yor.

Paylaş Tavsiye Et