Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Dünya Siyaset
Prof. Mohammad Kazem Sajjad Pour: “İran, Irak’a benzemez”
İran BM Cenevre Temsilcisi (2003-2007) ve Dışişleri Bakanlığı Siyasi ve Uluslar arası Çalışmalar Enstitüsü Başkanı
Söyleşi: Ebru Afat
 
İran’ın nük­le­er fa­ali­yet­le­ri ko­nu­sun­da Ulus­la­ra­ra­sı Atom Ener­ji­si Ajan­sı (IAE­A) ve BM ile İran hü­kü­me­ti ara­sın­da­ki mü­za­ke­re­ler­de son du­rum ne­dir?
İran, nük­le­er fa­ali­yet­le­ri ile il­gi­li tar­tış­ma­la­rın Nük­le­er Si­lah­la­rın Ya­yıl­ma­sı­nı Ön­le­me Ant­laş­ma­sı (Non-Pro­li­fe­ra­ti­on Tre­aty) te­me­lin­de ele alın­ma­sı­na önem ver­mek­te­dir. Nük­le­er si­lah­sız­lan­ma ve nük­le­er ener­ji­nin ba­rış­çıl kul­la­nı­mı, me­se­le­le­rin çö­zü­mü için bir çer­çe­ve sun­mak­ta­dır. İran, mü­za­ke­re­ler için IAE­A’nın hem tek­nik hem de ya­sal açı­dan doğ­ru yer ol­du­ğu­na ina­nı­yor. İran, Av­ru­pa Bir­li­ği ile de mü­za­ke­re­le­ri sür­dü­rü­yor. AB’nin Or­tak Gü­ven­lik ve Dış Po­li­ti­ka Yük­sek Tem­sil­ci­si Ja­vi­er So­la­na’nın baş­kan­lı­ğın­da yü­rü­tü­len son gö­rüş­me­ler­de yi­ne İran’ın uran­yum zen­gin­leş­tir­me­yi dur­dur­ma­sı yö­nün­de ıs­rar edil­di ki bu da so­nuç­ta ABD’nin re­to­ri­ği­nin tek­ra­rı gi­biy­di. İran’ın ver­di­ği kar­şı­lık, söz ko­nu­su tav­rın doğ­ru ol­ma­dı­ğı şek­lin­de ol­sa da, so­ru­nu çö­ze­bil­mek için mü­za­ke­re­ler sü­rü­yor. Ay­nı şe­kil­de İran’ın IAE­A ile iş­bir­li­ği de de­vam edi­yor. 
 
ABD’nin, nük­le­er fa­ali­yet­le­ri­ne son ver­me­di­ği ge­rek­çe­siy­le İran’a sal­dır­ma­ya ka­rar ver­me­si du­ru­mun­da, bu­na Av­ru­pa ül­ke­le­ri­nin, Rus­ya’nın, Çin’in ve İs­lam ül­ke­le­ri­nin kar­şı çı­ka­ca­ğı­nı dü­şü­nü­yor mu­su­nuz?
Di­ğer ül­ke­le­rin ABD’nin İran’a yö­ne­lik sal­dı­rı ka­ra­rı­na gös­te­re­cek­le­ri tav­rı, sal­dı­rı­nın do­ğa­sı, za­man­la­ma­sı ve şek­li be­lir­le­ye­cek­tir. An­cak ben böy­le bir sal­dı­rı­nın ger­çek­le­şe­ce­ği­ni san­mı­yo­rum. İran, Irak de­ğil­dir ve Ame­ri­ka­lı­lar da bu­nu bil­mek­te­dir.
 
Irak iş­ga­li ön­ce­si­ni ha­tır­lar­sak, o dö­nem­de bir­çok ül­ke ABD’yi açık­ça eleş­tir­miş an­cak iş­ga­li dur­dur­ma nok­ta­sın­da hiç kim­se bir şey yap­ma­mış ya da ya­pa­ma­mış­tı.
Evet, ama o za­man­ki fak­tör­ler çok fark­lıy­dı. 11 Ey­lül son­ra­sın­da te­rör kur­ba­nı bir dev­let ola­rak ABD’ye kar­şı ulus­la­ra­ra­sı ka­mu­oyun­da bü­yük bir sem­pa­ti var­dı. Bu sem­pa­ti­yi ar­ka­sı­na alan ABD, te­rö­re kar­şı kü­re­sel bir sa­vaş baş­lat­tı. An­cak ABD ken­di­si­ne yö­ne­lik bu sem­pa­ti­yi 2003’te­ki Irak iş­ga­liy­le bir­lik­te kay­bet­ti. Kü­re­sel bir güç ola­rak ey­lem­le­ri­nin meş­ru­lu­ğu­nu tar­tış­ma­lı ha­le ge­tir­di. Şu an için Irak’ta­ki şart­la­rın dü­zel­me­si ve ay­nı se­nar­yo­nun İran’da da tek­rar­lan­ma­sı gi­bi bir du­rum söz ko­nu­su de­ğil. Irak ile İran’ın ko­şul­la­rı da fark­lı. İran ağır­lı­ğı ve cid­di­ye­ti olan bir ül­ke. Bu­nu söy­le­mek­le İran’ın as­ke­rî açı­dan ABD ile ay­nı güç­te ol­du­ğu­nu kas­tet­mi­yo­rum. Fa­kat bu, İran’ın ko­lay lok­ma ola­ca­ğı an­la­mı­na da gel­mi­yor. Kal­dı ki İran’a yö­ne­lik bir sal­dı­rı, ABD’nin ken­di iç ka­mu­oyun­da da bü­yük tar­tış­ma­la­ra yol aça­cak­tır. Bu nok­ta­da ben ABD’nin dâ­hi­li ne­den­ler­le de böy­le­si bir sal­dı­rı­ya kal­kı­şa­ma­ya­ca­ğı ka­na­atin­de­yim. Zi­ra ABD ha­li­ha­zır­da za­ten Irak iş­ga­lin­den kay­nak­la­nan çok sa­yı­da skan­dal ve fi­yas­ko ile bo­ğu­şu­yor.
 
ABD’nin NA­TO şem­si­ye­si al­tın­da Po­lon­ya ve Çek Cum­hu­ri­ye­ti’ne fü­ze sa­vun­ma kal­ka­nı kur­mak iste­me­si­ne Rus­ya bü­yük tep­ki gös­te­ri­yor. ABD ise bu fü­ze­le­rin Rus­ya’yı he­def­le­me­di­ği­ni, İran’dan ge­le­bi­le­cek bir sal­dı­rı­yı ön­le­me ama­cı ta­şı­dı­ğı­nı öne sür­dü ve sis­te­min Tür­ki­ye’ye kay­dı­rıl­ma­sı se­çe­ne­ği­ni or­ta­ya at­tı. Söz ko­nu­su sa­vun­ma kal­ka­nı­nın Tür­ki­ye’ye yer­leş­ti­ril­me­si kar­şı­sın­da İran na­sıl bir ta­vır ser­gi­ler?
Ön­ce­lik­le, Bush hü­kü­me­ti­nin İran’ı sü­rek­li bir teh­dit ola­rak sun­ma­sı­nın ger­çek­ler­le il­gi­si ol­ma­dı­ğı­nı, bu­nun ta­ma­men kur­gu­sal ol­du­ğu­nu be­lirt­mek is­te­rim. İran hiç kim­se­yi teh­dit et­mi­yor. İkin­ci­si, bü­tün bu tar­tış­ma­la­rın te­me­lin­de si­lah en­düs­tri­si­nin ol­du­ğu­nu unut­ma­mak ge­re­kir. Üçün­cü­sü, ABD’nin ar­gü­ma­nı ka­bul edi­le­bi­lir ol­ma­dı­ğı gi­bi NA­TO içe­ri­sin­de bu ko­nu­da her­han­gi bir kon­sen­süs de yok ve ka­rar alı­na­bil­me­si için kon­sen­sü­sün sağ­lan­ma­sı ge­re­kir. Dör­dün­cü­sü, is­ter Po­lon­ya ve Çek Cum­hu­ri­ye­ti is­ter­se de baş­ka bir ül­ke ol­sun, İran’ı he­def ala­ca­ğı ifa­de edi­len bir sis­te­min yer­leş­ti­ril­me­si, NA­TO çer­çe­ve­sin­de ol­sa da­hi man­tık­lı bir ka­rar ol­ma­ya­cak­tır.

Paylaş Tavsiye Et