Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (October 2009) > Memleket Hali > Çarşaflı Halkın Partisi
Memleket Hali
Çarşaflı Halkın Partisi
Yücel Bulut
SULTANGA­Zİ, İs­tan­bul’un sekiz ye­ni il­çe­sin­den bi­ri. Bu­gün­ler­de ise CHP’nin il­çe ve il baş­kan­lık­la­rı­nın ter­tip et­ti­ği ka­tı­lım tö­re­nin­de Ge­nel Baş­kan Deniz Bay­kal’ın çar­şaf­lı bir ha­nı­ma par­ti ro­ze­ti­ni tak­ma­sı ne­de­niy­le adın­dan çok­ça söz et­ti­ren bir il­çe­miz. Sultan­ga­zi’de­ki­ne ben­zer sah­ne­le­rin İz­mir’de de ser­gi­len­di­ği­ni ga­ze­te­ler­den öğ­ren­dik. Bu ta­vır, “CHP’nin Çar­şaf Açı­lı­mı” baş­lık­la­rıy­la ga­ze­te say­fa­la­rı ve te­le­viz­yon ka­nal­la­rı­nı süs­le­di. Bir­kaç gün son­ra ise CHP Ge­nel Sek­re­ter Yar­dım­cı­sı Me­sut De­ğer’in “Ge­nel Mer­kez bi­na­sın­da bir mes­ci­din bu­lun­ma­yı­şı­nı ek­sik­lik ola­rak de­ğer­len­dir­di­ği”ne iliş­kin id­dia­lar ga­ze­te say­fa­la­rı­na düş­tü.
CHP’nin kam­pan­ya­sıy­la il­gi­li ola­rak med­ya da iki­ye bö­lün­müş du­rum­da. Bir ta­raf­ta Cum­hu­ri­yet’in ku­ru­cu par­ti­si­nin “Cum­hu­ri­yet’in te­mel il­ke­le­ri”ne iha­net içe­ri­sin­de ol­du­ğu­nu söy­le­yen­ler var, öte ta­raf­ta ise AKP’nin önü­nü ke­se­cek bir gi­ri­şim ola­rak gör­dük­le­ri söz ko­nu­su sü­re­ci al­kış­la­yan­lar ve de­va­mı ko­nu­sun­da CHP’li­le­ri teş­vik eden­ler. Bu ikin­ci­le­re, ar­tık kan­gren ol­muş ba­zı me­se­le­le­rin çö­zü­mün­de “dev­let par­ti­si­nin gi­ri­şim­le­ri”­nin iş­lev­sel ola­ca­ğı­nı dü­şü­nen­le­ri de ek­le­ye­bi­li­riz bel­ki.
CHP’nin “Cum­hu­ri­yet’in al­tı oku­na iha­net” suç­la­ma­sı­nı tar­tış­ma­nın bir an­la­mı kal­mış mı­dır? Zi­ra ge­rek CHP ge­rek­se ken­di­le­ri­ni Ke­ma­list ve Cum­hu­ri­yet­çi ola­rak ni­te­le­yen­le­rin ek­se­ri­ye­ti bu al­tı okun ço­ğu­nu çok uzun za­man ev­vel terk ey­le­miş­ler­di. Halk­çı­lık, cum­hu­ri­yet­çi­lik, mil­li­yet­çi­lik, dev­let­çi­lik vb. il­ke­le­rin bir kıs­mı ya ba­şın­dan iti­ba­ren söz­den öte­ye ge­çe­me­miş­ti ya da son­ra­ki dö­nem­ler­de Ke­ma­list kad­ro­lar ta­ra­fın­dan ça­ğın ge­rek­le­ri­ne uy­ma­dı­ğı ge­rek­çe­siy­le te­ker te­ker terk edil­miş­ler­di. Do­la­yı­sıy­la “Cum­hu­ri­yet’in te­mel de­ğer­le­ri­ne iha­net” suç­la­ma­sı­nı, CHP’nin ye­rel se­çim stra­te­ji­le­ri­ne yö­nel­til­miş “as­lı var­ken seç­men ni­ye si­zin gi­bi tak­lit­çi par­ti­le­re yö­nel­sin?” şek­lin­de­ki bir sor­gu­la­ma ola­rak al­gı­la­mak da­ha doğ­ru ola­cak­tır.
Zi­ra sağ ve sol par­ti­le­rin al­dık­la­rı top­lam oy oran­la­rı­na ba­kıl­dı­ğın­da, ge­le­nek­sel sağ oy­lar le­hi­ne sü­rek­li ar­tan bir eği­lim görülüyor. 2007 ge­nel se­çim­le­rin­de bu oran, ka­ba­ca bire dört şek­lin­dey­di. Böy­le bir tab­lo içe­ri­sin­de, CHP’nin ne ol­du­ğu he­nüz tam ola­rak an­la­şı­la­ma­mış “Ge­lin can­lar si­zi ro­zet­le­ye­lim, hep be­ra­ber re­set­le­ne­lim” açı­lı­mıy­la bü­tün bu ge­li­şi­mi ters­yüz ede­ce­ği­ni dü­şün­mek bi­raz ham ha­yal­ci­lik ol­mu­yor mu? Bu an­lam­da, son gi­ri­şim­le­re, alı­şıl­dık dog­ma­tik ve dar si­ya­se­tiy­le bit­me nok­ta­sı­na gel­miş CHP’nin, can hav­liy­le ken­di­ni ko­ru­mak için baş­vur­du­ğu prag­ma­tik bir yol ola­rak bak­mak bel­ki de da­ha an­lam­lı ola­cak­tır.
Pe­ki, CHP ger­çek­te ne yap­mak is­ti­yor? Ge­rek “çar­şaf açı­lı­mı­nın mi­ma­rı” İs­tan­bul İl Baş­ka­nı Gür­sel Te­kin’in med­ya­ya ver­miş ol­du­ğu rö­por­taj­lar­dan ge­rek­se partinin son­ra­ki gün­ler­de­ki uy­gu­la­ma­la­rın­dan an­la­ya­bil­di­ği­miz ka­da­rıy­la, CHP ye­rel se­çim­ler için ay­lar ev­ve­lin­den ça­lış­ma­ya baş­la­mış. Özel­lik­le de İs­tan­bul, An­ka­ra gi­bi bü­yükşe­hir­ler­de AKP’yi zor­la­yı­cı bir se­çim kam­pan­ya­sı ha­zır­la­mış­lar. Her fır­sat­ta üç me­se­le­yi öne çı­ka­rı­yor­lar: Yok­sul­luk, iş­siz­lik ve yol­suz­luk. Yok­sul ve iş­siz­le­rin din­dar da ola­bi­le­cek­le­ri ger­çe­ği­ni ye­ni keş­fet­tik­le­ri için ol­sa ge­rek “Ör­tü­lü ol­ma­la­rı, on­la­rın so­run­la­rı­na sa­hip çık­ma­mı­za en­gel de­ğil” söy­le­mi­ni öne çı­ka­rı­yor­lar. AKP’yi özel­lik­le “yol­suz­luk” söy­le­miy­le vur­ma­yı he­def­li­yor­lar. Bu nok­ta­da da, teh­li­ke­li bir yo­la sa­pa­rak, yok­sul­la­ra ve iş­siz­le­re “AKP’li­le­rin din­dar­lı­ğı, si­zin din­dar­lı­ğı­nız­dan fark­lı”me­sa­jı ver­me­ye ça­lı­şı­yor­lar: “On­la­rın­ki sa­mi­mi ol­ma­yan, ka­sa­la­rı­nı dol­dur­ma­ya ya­ra­yan bir din­dar­lık. On­lar tür­ban, ba­şör­tü­sü gi­bi me­se­le­le­ri si­ya­sal is­tis­mar ara­cı ola­rak kul­la­nı­yor­lar.” Va­tan­daş­la­rın söy­le­di­ği­ni id­di­a et­tik­le­ri “Es­ki­den ay­nı ca­mi­de na­maz kı­lar­dık. Şim­di be­nim eşim hâ­lâ ça­rık­la do­la­şı­yor, on­la­rın ki Her­mes eşarp ta­kı­yor.” tü­rün­den de­ğer­len­dir­me­ler de bu yak­la­şım­la­rı­nı ima edi­yor. CHP kı­sa­ca­sı AKP’ye oy ver­miş seç­me­ne şu­nu di­yor: Se­nin yok­sul­lu­ğun ar­ta­rak de­vam eder­ken, di­nî has­sa­si­yet­ler­le ken­di­ne ya­kın gör­dü­ğün, ik­ti­sa­di, si­ya­si, sos­yal ve kül­tü­rel so­run­la­rı­nın çö­zü­mü için te­vec­cüh gös­ter­di­ğin ve ken­di­le­ri­ne ik­ti­dar yol­la­rı­nı aç­tı­ğın in­san­lar lüks içe­ri­sin­de ya­şı­yor­lar. Bu çe­liş­ki­ye ar­tık bir son ver ve bun­la­rı CHP’ye oy ver­mek su­re­tiy­le ce­za­lan­dır. Tür­ban/ba­şör­tü­sü prob­le­mi­nin an­cak CHP’nin ik­ti­da­rın­da çö­zü­le­bi­le­ce­ği söy­le­mi de bu kam­pan­ya­nın bir par­ça­sı.
Özel­lik­le bu son cüm­le­de be­lir­ti­len hu­sus, ge­rek CHP’li­ler ge­rek­se CHP’nin id­di­a et­ti­ği “açı­lım”la­rı des­tek­le­yen­ler ta­ra­fın­dan sık­lık­la tek­rar edi­li­yor. Fa­kat her ne­den­se, “CHP eğer bu prob­le­mi ken­di ik­ti­da­rın­da çö­ze­bi­le­ce­ği­ni id­di­a edi­yor­sa ve me­se­le­yi ‘la­ik­lik’ açı­sın­dan bir teh­li­ke ola­rak gör­me­di­ği­ni be­yan edi­yorsa, ‘la­ik­lik açı­sın­dan teh­li­ke­li ola­rak gör­me­di­ği’ bir ser­best­li­ğin ger­çek­leş­me­si­ne mu­ha­le­fet­te iken ne­den des­tek ver­mi­yor, hat­ta tam ter­si­ne ne­den en­gel olu­yor?” so­ru­su­nu sor­mak kim­se­nin ak­lı­na gel­mi­yor. (Ka­li­te­li Türk med­ya­sı­nın bu­gün­ler­de ak­lı­na gel­me­yen, fa­kat geç­miş­te sık­ça dil­len­di­r­diği­ne şa­hit ol­du­ğu­muz ikin­ci bir so­ru da, “Mem­le­ke­tin bun­ca eko­no­mik prob­le­mi var­ken işi­niz gü­cü­nüz yok mu si­zin, ne­den çar­şaf, ba­şör­tü­sü gi­bi ta­li me­se­le­ler­le uğ­ra­şı­yor­su­nuz?” so­ru­suy­du. Ney­se, sağ­lık ol­sun!) Eğer Gür­sel Te­kin’in ifa­de et­ti­ği gi­bi, si­ya­sal bir bek­len­ti içe­ri­sin­de ol­mak­sı­zın ör­tü­lü, çar­şaf­lı in­san­la­rı­mı­zı ku­cak­la­mak is­ti­yor­lar­sa bu sa­mi­mi­yet­le­ri en ra­hat gös­te­re­bi­le­cek­le­ri dö­nem mu­ha­le­fet­te ol­duk­la­rı dö­nem de­ğil mi­dir? Bu­yu­run gös­te­rin sa­mi­mi­ye­ti­ni­zi! Hal­kı­mı­zın ya­pı­lan hiç­bir yan­lış­lı­ğı unut­ma­dı­ğı gi­bi, ya­pı­lan her hiz­me­ti de hak­kıy­la tak­dir eden bir sağ­du­yu­ya sa­hip ol­du­ğu­nu da hiç­bir za­man ha­tı­rı­nız­dan çı­kar­ma­yın!
“İk­ti­dar ol­mak is­te­dik­le­ri­ni” her fır­sat­ta vur­gu­la­yan CHP, İs­tan­bul’u AKP’nin elin­den al­mak üze­re tür­lü tür­lü gi­ri­şim­ler­de bu­lu­nur­ken “çar­şaf açı­lı­mı”nın se­çim­le­re yö­ne­lik ol­ma­dı­ğı­na inan­ma­mı­zı is­ti­yor. Pe­ki, öy­le ol­sun. Za­hi­re gö­re hük­met­mek du­ru­mun­da­yız. An­cak ko­nu ile il­gi­li CHP’li­le­rin açık­la­ma­la­rı ve uy­gu­la­ma­la­rı ikir­cik­li bir du­rum arz edi­yor. Ör­ne­ğin, “çar­şaf­lı ha­nı­ma Bay­kal’ın ro­zet tak­ma­sı”na yö­ne­lik eleş­ti­ri­le­ri, söz ko­nu­su şah­sın CHP’ye üye kay­de­dil­me­di­ği­ni be­lir­te­rek ce­vap­lı­yor­lar. Üye ya­pıp yap­ma­ya­cak­la­rı ko­nu­su­na ise, “Üye­lik baş­vu­ru­sun­da bu­lu­nur­sa de­ğer­len­di­ri­lir” şek­lin­de be­lir­siz ce­vap­lar ve­re­rek ge­çiş­ti­ri­yor­lar. Yi­ne Gür­sel Te­kin, bir rö­por­ta­jın­da, ör­tü­lü in­san­lar­da “sa­mi­mi­yet” ara­yı­şın­da ol­duk­la­rı­nı be­lir­ti­yor. Ya­ni sa­mi­mi ola­rak mı ör­tün­müş­ler, si­ya­sal bir sim­ge ola­rak mı ör­tü­nü­yor­lar? Bu ay­rı­mı na­sıl ya­pa­cak­lar­sa ar­tık? CHP’li­le­rin geç­miş­ten be­ri kul­lan­dık­la­rı bir baş­ka bas­maka­lıp ifa­de de, “Ana­do­lu ba­şör­tü­sü” ile “si­ya­sal sim­ge ola­rak ba­şör­tü­sü” ara­sın­da ay­rım yap­mak. Bü­tün bu açık­la­ma­la­rın ışı­ğın­da, CHP’nin “çar­şaf açı­lı­mı”nın sa­mi­mi­yet­ten zi­ya­de is­tis­ma­ra ya­kın düş­tü­ğü­nü söy­le­mek için ye­te­rin­ce se­be­bi­miz yok mu?
Ba­şı ör­tü­lü ya da çar­şaf­lı in­san­la­rı­mı­zın “do­ğal si­ya­sal ter­cih­ler”inin han­gi par­ti­den ya da si­ya­sal eği­lim­den ya­na ola­ca­ğı ko­nu­sun­da ke­sinbir şey söy­le­ne­bi­lir mi? Tür­ki­ye’nin top­lum­sal ya­pı­sı­nın, si­ya­sal ge­le­nek­le­ri­nin ve kül­tü­rel bi­ri­ki­mi­nin far­kın­da olan bi­ri­si bu­nun müm­kün ol­ma­ya­ca­ğı­nı bi­lir. Ör­tün­mek si­ya­sal ter­cih­ler ko­nu­sun­da bel­ki gö­rü­nür­de, ör­tü­nen ki­şi­nin ter­cih­le­ri­ne iliş­kin bir işa­ret ver­mek­te­dir. An­cak bu­nun bir ke­sin­li­ği yok­tur. Do­la­yı­sıy­la ör­tü­nen bir ki­şi­yi AKP’nin ya da SP’nin do­ğal seç­me­ni ola­rak gö­ren­ler ile CHP’ye ya­kış­tır­ma­yan­lar ara­sın­da hiç­bir fark yok­tur. Ör­tü­lü ha­nım­la­rın Bay­kal’ın CHP ro­ze­ti­ni ken­di­le­ri­ne tak­ma­sı­na na­sıl izin ver­dik­le­ri­ni sor­gu­la­mak ile Bay­kal’ın la­ik­li­ğin bek­çi­si “la­ik­çi­ler”in ka­le­si ola­rak de­ğer­len­di­ri­len CHP’nin ro­ze­ti­ni, “çağ­daş Tür­ki­ye’ye ya­kış­ma­yan” çar­şaf giy­miş bi­ri­si­ne na­sıl ta­ka­bil­di­ği­ni sor­gu­la­mak ara­sın­da hiç­bir fark yok­tur. Ba­şı ör­tü­lü ha­nım­lar, tıp­kı ba­şı açık hem­cins­le­ri gi­bi, her­han­gi bir si­ya­si par­ti­ye ka­tı­la­bi­lir­ler, üye ola­bi­lir­ler. Asıl pa­ra­dig­ma dö­nüş­tü­rü­cü et­ki­si ola­bi­le­cek uy­gu­la­ma; ba­şı ör­tü­lü ya da çar­şaf­lı bir ha­nı­mın mil­let­ve­kil­li­ği­ne ya da be­le­di­ye baş­kan­lı­ğı­na aday gös­te­ril­me­si ve se­çil­di­ğin­de de, gö­re­vi­nin ge­rek­le­ri­ni seç­men kar­şı­sı­na çık­tı­ğı ör­tü­lü ima­jıy­la yü­rü­te­bil­me­si­dir. Tür­ki­ye’de­ki mev­cut uy­gu­la­ma­da tam da bu nok­ta­da ör­tü­lü ha­nım­lar ile ör­tü­lü ol­ma­yan hem­cins­le­ri ara­sın­da ka­tı bir ay­rım­cı­lık ya­pıl­mak­ta­dır. Si­ya­sal sis­tem­den kay­nak­la­nan sı­kın­tı­lar ne­de­niy­le, bu nok­ta­da mev­cut si­ya­sal par­ti­ler ara­sın­da bir fark­lı­lık göz­len­me­mek­te ve da­ha­sı bu ko­nu­da bir sa­mi­mi­yet ya da is­tis­mar sor­gu­la­ma­sı yap­mak müm­kün gö­zük­me­mek­te­dir.
Do­la­yı­sıy­la CHP’nin “çar­şaf açı­lı­mı” ola­rak ka­mu­oyu­na su­nu­lan gi­ri­şi­mi ko­nu­sun­da ne ka­dar ar­zu­lu, dü­rüst ve sa­mi­mi ol­du­ğu­na ya da bu açı­lı­mın kap­sa­mı­na, han­gi nok­ta­la­ra ka­dar sür­dü­rü­le­bi­le­ce­ği­ne an­cak CHP’nin söy­lem­le­ri­nin mu­ka­ye­se edil­me­siy­le ula­şı­la­bi­lir. CHP’li­ler, bir ta­raf­tan ör­tü­lü ha­nım­la­rın par­ti­le­ri­ne ka­tıl­ma­sı ko­nu­sun­da da­vet­ler ya­par ve sem­bo­lik gö­rün­tü­ler ve­rir­ken, öte taraftan da “dev­let ku­rum­la­rın­da gö­rev ya­pan­lar ya da üni­ver­si­te­ler­de ör­tü­lü ola­rak oku­mak is­te­yen­ler” ko­nu­sun­da­ki alı­şıl­dık si­ya­set­le­ri­nin de­vam ede­ce­ği­ne iliş­kin söy­lem­ler­de bu­lun­ma­yı da ih­mal et­mi­yor­lar. Bu nok­ta­da prob­lem, CHP’den çok, CHP’nin bu ka­tı­lım da­vet­le­ri­ne ica­bet eden­le­re ait­miş gi­bi gö­zü­kü­yor.
Fa­kat tüm bun­lar, CHP’nin uzun za­man­dır ilk kez bir se­çi­me bu den­li ha­zır­lık­lı gi­re­ce­ği ger­çe­ği­ni de­ğiş­tir­mi­yor. Bu an­lam­da yak­la­şan ye­rel se­çim­ler­de, tüm Tür­ki­ye ge­ne­lin­de, fa­kat özel­lik­le de İs­tan­bul ve An­ka­ra gi­bi bü­yükşe­hir­ler­de ik­ti­dar par­ti­si­ni zor­lu bir se­çim sü­re­ci bek­li­yor. Kü­re­sel ik­ti­sa­di kri­zin yan­sı­ma­la­rı, ik­ti­dar yor­gun­lu­ğu, yol­suz­luk dos­ya­la­rı gi­bi bir­çok prob­lem­le kar­şı kar­şı­ya ka­lan AKP’nin, ye­rel se­çim­ler­de na­sıl bir stra­te­ji ta­kip ede­ce­ği­nin işa­ret­le­ri ise he­nüz or­ta­lar­da gö­zük­mü­yor.

Paylaş Tavsiye Et