Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (June 2009) > Dünya Siyaset > Obama’nın “barış” dediği: Kağıt üstünde devlet
Dünya Siyaset
Obama’nın “barış” dediği: Kağıt üstünde devlet
Yahya Bostan
ABD’DE se­ki­zer yıl baş­kan­lık ya­pan Bill Clin­ton ve Ge­or­ge W. Bush, Or­ta­do­ğu ba­rı­şı­nın te­si­si­ne yö­ne­lik gi­ri­şim­ler için gö­rev­le­ri­nin son dö­nem­le­ri­ni bek­le­miş, ta­raf­la­rı Camp Da­vid ve An­na­po­lis’te gö­rüş­me­le­re ça­ğır­mış­lar­dı. An­cak gö­re­vi­nin ilk yüz gü­nü­nü he­nüz dol­du­ran Ba­rack Oba­ma için ay­nı şe­yi söy­le­mek zor. Zi­ra Oba­ma, baş­kan­lı­ğı­nın ikin­ci gü­nün­de Ge­or­ge Mitc­hell’ı Or­ta­do­ğu özel tem­sil­ci­si ola­rak ata­dı; ilk haf­ta­sın­da ise hem Mitc­hell’ı hem de Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı Hil­lary Clin­ton’ı “tüm ta­raf­la­rın üze­rin­de mu­ta­ba­kat sağ­la­ya­bi­le­ce­ği bir ba­rış pla­nı için na­bız yok­la­ma” ama­cıy­la Or­ta­do­ğu’ya gön­der­di.
Oba­ma’yı ha­lef­le­rin­den fark­lı dav­ran­ma­ya iten önem­li bir se­bep bu­lu­nu­yor. O da tek ta­raf­lı po­li­ti­ka­la­rı Tür­ki­ye dâ­hil “kri­tik” ül­ke­ler­le iliş­ki­le­rin­de so­run ya­ra­tan, İs­lam dün­ya­sı­nı kar­şı­sı­na al­mak­tan çe­kin­me­yen, Irak ve Af­ga­nis­tan’a sa­vaş açan ve ba­şa­rı­sız­lı­ğa uğ­ra­yan, böy­le­ce Ame­ri­kan kar­şıt­lı­ğı­na zir­ve yap­tı­ran Baş­kan Bush’tan özel­lik­le Or­ta­do­ğu ko­nu­sun­da en­kaz dev­ral­mış ol­ma­sı. Ye­ni Ame­ri­kan rea­liz­mi çer­çe­ve­sin­de ABD’nin so­run­lu ol­du­ğu ül­ke ve böl­ge­ler­le di­ya­log yo­lu ara­yan Oba­ma, sa­de­ce Ve­ne­zü­el­la li­de­ri Hu­go Cha­vez’le el sı­kış­mak­la kal­mı­yor, İran’la di­ya­lo­ğu esas alır­ken, Su­ri­ye’nin tec­rit edil­me­sin­den vaz­ge­çe­ce­ği yö­nün­de kay­da de­ğer işa­ret­ler de ve­ri­yor; her ne ka­dar Tah­ran’a ve Şam’a yö­ne­lik am­bar­go­la­rı bir se­ne da­ha uzat­ma ka­ra­rı al­mış ol­sa da. Oba­ma Or­ta­do­ğu ba­rı­şı ko­nu­sun­da ise -Tür­ki­ye’nin yak­la­şı­mı­na pa­ra­lel- kap­sam­lı bir çö­zü­mü sa­vu­nu­yor. Sa­de­ce Fi­lis­tin-İs­ra­il ba­rı­şı de­ğil Arap-İs­ra­il ba­rı­şı­nın da pe­şin­den gi­di­yor. Tıp­kı Kaf­kas­lar­da Er­me­nis­tan-Azer­bay­can ve Tür­ki­ye ara­sın­da ya­şa­nan so­ru­na bir bü­tün ola­rak ba­kıl­ma­sı­nı is­te­di­ği gi­bi…
Açık­ça­sı son iki ay­da ya­şa­nan­lar -gö­bek ba­ğıy­la bir­bi­ri­ne bağ­lı iki müt­te­fik- ABD ile İs­ra­il ara­sın­da so­run var­mış iz­le­ni­mi ya­ra­tı­yor. Oba­ma’nın İran’la di­ya­log kur­ma, İs­lam dün­ya­sıy­la ya­kın­laş­ma ve Or­ta­do­ğu’da ba­rı­şı zor­la­ma po­li­ti­ka­la­rı Tel Aviv ile ara­sın­da so­ğuk rüz­gar­la­rın es­me­si­ne ne­den olu­yor. ABD, ken­di çı­kar­la­rı­nı teh­li­ke­ye atan son se­kiz yı­lın İs­ra­il yan­lı­sı po­li­ti­ka­la­rın­dan dü­men kı­rar­ken İs­ra­il’den de uzak­la­şı­yor. El­bet­te so­run sa­de­ce Was­hing­ton’da or­ta­ya çı­kan stra­te­ji de­ği­şik­li­ğin­den kay­nak­lan­mı­yor. Zi­ra son bir­kaç ay­da İs­ra­il’de de ra­di­kal de­ği­şim­ler ya­şa­nı­yor. Bun­dan al­tı ay ön­ce­si­ne ka­dar Su­ri­ye ile Tür­ki­ye ara­cı­lı­ğın­da do­lay­lı gö­rüş­me­ler ya­pan İs­ra­il “züc­ca­ci­ye dük­ka­nı­na gi­ren fil gi­bi” sa­de­ce Gaz­ze’ye sal­dır­mak­la kal­ma­dı, do­lay­lı gö­rüş­me­le­rin de so­nu­nu ge­tir­di. Di­ğer yan­dan “Bü­yük İs­ra­il pro­je­si bit­ti” di­yen Ehud Ol­mert kol­tu­ğun­dan ol­du ve ye­ri­ne “ra­di­kal” sı­fa­tı­nı faz­la­sıy­la hak eden ye­ni bir ka­bi­ne gel­di.
İs­ra­il’e Ör­tü­lü Tec­rit
Tel Aviv yö­ne­ti­mi, Gaz­ze’de ne­den ol­du­ğu in­sa­ni yı­kı­ma bir de ba­rı­şa kar­şı çı­kan ye­ni ka­bi­ne ek­le­nin­ce ulus­la­ra­ra­sı top­lum­da ör­tü­lü bir tec­rit­le yüz yü­ze kal­dı. İs­ra­il’in AB’ye yö­ne­lik “Bi­zi eleş­tir­me­ye de­vam eder­se­niz ba­rış sü­re­cin­de rol ala­maz­sı­nız” şek­lin­de­ki teh­di­di ya­şa­nan ge­ri­li­min bir ör­ne­ği. Ye­ni Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı Avig­dor Lie­ber­man’ın AB’de per­so­na non gra­ta (is­ten­me­yen adam) ola­rak kar­şı­lan­ma­sı, iki dev­let­li çö­züm ko­nu­sun­da ba­sın üze­rin­den Oba­ma ile gir­di­ği tar­tış­ma, İs­ra­il Cum­hur­baş­ka­nı Şi­mon Pe­res’in Baş­ba­kan Ben­ya­min Ne­tan­ya­hu’nun Was­hing­ton zi­ya­re­ti ön­ce­si ABD’ye gi­de­rek açık­ça ona “bir şans” ve­ril­me­si­ni is­te­me­si di­ğer ör­nek­ler ola­rak sı­ra­la­na­bi­lir. İs­ra­il’in ulus­la­ra­ra­sı top­lum­da yal­nız­laş­ma­sı­nın en gü­zel ör­ne­ği­ni ise Baş­ba­kan Tay­yip Er­do­ğan’ın Da­vos’ta Pe­res’e ver­di­ği sert ya­nıt oluş­tu­ru­yor. O sı­cak gü­nün ak­şa­mın­da “Er­do­ğan me­de­ni dün­ya­dan kop­tu” eleş­ti­ri­le­ri­ni ge­ti­ren­le­rin gö­re­me­di­ği, as­lın­da Er­do­ğan’ın di­le ge­tir­dik­le­ri­nin “me­de­ni dün­ya­nın söy­le­mek is­te­yip ke­li­me­le­re dö­ke­me­di­ği” şey­ler ol­ma­sıy­dı. ABD, Er­do­ğan’ın sert tep­ki­si­ne bu yüz­den ses­siz kal­mış­tı.
İş­te bu or­tam­da ABD Baş­ka­nı Oba­ma, Or­ta­do­ğu’da ye­ni bir ba­rış pla­nı için ha­re­ke­te ge­çi­yor. Ön­ce Ür­dün Kra­lı Ab­dul­lah ile gö­rü­şen Oba­ma, Mı­sır Dev­let Baş­ka­nı Hüs­nü Mü­ba­rek, Fi­lis­tin li­de­ri Mah­mud Ab­bas ve İs­ra­il Baş­ba­ka­nı Ne­tan­ya­hu’yu Was­hing­ton’a da­vet et­ti. İlk mi­sa­fir Ne­tan­ya­hu ile ya­pı­lan gö­rüş­me­nin ar­dın­dan ka­me­ra­la­rın kar­şı­sı­na ge­çen iki li­der ül­ke­le­ri­nin so­ru­na yak­la­şı­mıy­la il­gi­li önem­li fark­la­rı or­ta­ya koy­du. Ne­tan­ya­hu gün­de­min İran’ın nük­le­er ça­lış­ma­la­rı üze­ri­ne odak­lan­ma­sı için ça­ba har­car­ken, Oba­ma Or­ta­do­ğu ba­rış sü­re­ciy­le il­gi­li ko­nuş­tu.
Oba­ma İs­ra­il hü­kü­me­tin­den ön­ce­lik­li ola­rak yer­le­şim fa­ali­yet­le­ri­ni dur­dur­ma­sı­nı is­te­di. TBMM’de yap­tı­ğı ko­nuş­may­la, iki dev­let­li çö­zü­me kar­şı çı­kan Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı Lie­ber­man’a ver­di­ği ya­nıt­la pa­ra­lel ola­rak, ABD’nin iki dev­let­li çö­zü­mü güç­lü bir şe­kil­de des­tek­le­di­ği­ni be­lirt­ti. Ne­tan­ya­hu ise ikin­ci dev­let söz­cü­ğü­nü dil­len­dir­me­den, ke­li­me­le­rin et­ra­fın­da do­la­şa­rak Fi­lis­tin­li­ler­le ba­rış ma­sa­sı­na otur­ma­ya ha­zır ol­duk­la­rı­nı söy­le­di. Di­ğer yan­dan İran so­ru­nu­nun çö­zül­me­siy­le Or­ta­do­ğu’ya ba­rı­şın da­ha hız­lı ge­le­ce­ği­ni ima et­ti. Bu ara­da açık­la­ma­la­rın göz­den ka­çan en önem­li ya­nı Oba­ma’nın İran ile il­gi­li söz­le­riy­di. Oba­ma İran’ın nük­le­er si­lah üret­me­si­nin, İs­ra­il ya da Av­ru­pa’da­ki müt­te­fik­le­ri­ni teh­dit ede­ce­ği söy­le­mi­ni de­ğiş­ti­re­rek, böl­ge­de si­lah­lan­ma ya­rı­şı­nı te­tik­le­ye­ce­ği­ni ifa­de et­ti. El­bet­te İran’a da ta­rih ve­re­rek özel­lik­le Ha­zi­ran ayın­da ya­pı­la­cak cum­hur­baş­kan­lı­ğı se­çim­le­rin­den son­ra Tah­ran’dan nük­le­er fa­ali­yet­le­ri ile il­gi­li so­mut adım­lar bek­le­di­ği­ni, “son­su­za ka­dar bek­le­ye­me­ye­cek­le­ri”ni, dip­lo­ma­tik yak­la­şı­mın iş­le­me­si için İran’ın yıl­so­nu­na ka­dar adım at­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni be­lirt­ti.
 
Fi­lis­tin’e Ka­ğıt Üs­tün­de “Dev­let”
Ba­rı­şa yö­ne­lik tüm bu olum­lu ge­liş­me­le­re rağ­men, ba­rış­tan ne an­la­şıl­dı­ğı ve ola­sı çö­zü­mün uy­gu­la­nıp uy­gu­la­na­ma­ya­ca­ğı gi­bi ha­ya­ti so­ru­la­rın al­tı­nı ka­lın­ca çiz­mek ge­re­ki­yor. Zi­ra Oba­ma’nın iki dev­let­li çö­züm de­di­ği şey ol­duk­ça prob­lem­li. Ör­ne­ğin İs­ra­il ba­sı­nın­da yer alan ha­ber­le­re gö­re Oba­ma’nın açık­la­ya­ca­ğı ba­rış pla­nı, Fi­lis­tin’e or­du kur­ma ve ha­va sa­ha­sın­da tam kon­trol hak­kı ver­mi­yor; Ku­düs’ün kim­de ka­la­ca­ğı, mül­te­ci­le­rin ge­ri dö­nüp dö­ne­me­ye­ce­ği gi­bi te­mel so­ru­la­ra da ce­vap bul­mu­yor. İs­ra­il ise ba­rış ma­sa­sı­na otur­mak zo­run­da kal­sa bi­le ba­rı­şa gi­den yo­la pek çok ma­yın dö­şe­ye­ce­ği iz­le­ni­mi­ni uyan­dı­rı­yor. Ön­ce­lik­le pa­zar­lı­ğı üst per­de­den aça­rak “Fi­lis­tin’e de­ğil İran’a odak­la­na­lım” di­yor; ikin­ci aşa­ma­da Fi­lis­tin­li­le­re bir dev­let ve­ril­me­si­ne kar­şı çı­kı­yor; üçün­cü aşa­ma­da ise gü­ven­li­ği­ni ge­rek­çe gös­te­re­rek Fi­lis­tin’de ku­ru­la­cak bir dev­let üze­rin­de as­ke­rî ve eko­no­mik kon­trol is­ti­yor. Di­ğer yan­dan Oba­ma’nın açık ta­le­bi­ne rağ­men ye­ni yer­le­şim­ler ku­rul­ma­sın­dan vaz­geç­mi­yor. Du­rum Fi­lis­tin ta­ra­fı için de bi­raz kar­ma­şık. Fi­lis­tin’e ka­ğıt üs­tün­de bir “dev­let (en­tity)” ve­re­cek bir an­laş­ma­nın içe­ri­de­ki ge­ri­li­mi da­ha da art­tır­ma teh­li­ke­si mev­cut. Zi­ra Ab­bas yö­ne­ti­mi­nin böy­le bir an­laş­ma­ya ha­yır de­me­ye­ce­ği be­lir­ti­li­yor; an­cak bu se­ne­nin ba­şın­da Gaz­ze’de yak­la­şık 1.400 ki­şi­nin ölü­müy­le so­nuç­la­nan bir sa­vaş­tan son­ra Ha­mas’ın bu an­laş­ma­da yer alıp al­ma­ya­ca­ğı muğ­lak­lı­ğı­nı ko­ru­yor. Gö­rü­nen o ki “İs­ra­il’in gü­ven­li­ği” kıs­ka­cın­da­ki Oba­ma’nın ba­rış pla­nı “Fi­lis­tin’e na­sıl bir dev­let?” tar­tış­ma­sı et­ra­fın­da şe­kil­le­ni­yor. Bu şüp­he­siz sü­re­cin zor ve uzun so­luk­lu ola­ca­ğı an­la­mı­na ge­li­yor.

Paylaş Tavsiye Et