Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (November 2008) > Asılıyorum > Yeter söz devletin
Asılıyorum
Yeter söz devletin
Ali Cengiz Tuğrul
Bu­gün­ler­de ba­zı­la­rı Ad­nan Bey’in ke­mik­le­ri­nin me­za­rın­da ters dön­müş ola­bi­le­ce­ği­ni yaz­ma­ya yel­te­ne­cek­ler­dir.
Ne­re­den bi­li­yo­rum?
Kı­ra­tın ters dön­me­sin­den bi­li­yo­rum.
Kı­rat­la rah­met­li Ad­nan Bey’in ne ala­ka­sı var?
Çok ala­ka­sı var.
Da­ha doğ­ru­su şim­di­ye ka­dar var­dı.
Bi­li­yor­su­nuz kı­rat es­ki­den so­la ba­kı­yor­du.
Ama sa­ğı tem­sil edi­yor­du.
Ar­tık sa­ğa ba­kı­yor.
Ama ne­yi tem­sil edi­yor, ina­nın bil­mi­yo­rum.
Bil­di­ğim at­la arı­nın bir­leş­ti­ği.
O za­man so­ru şu;
At­la arı bir­le­şir­se ne olur?
Dil­bil­gi­si­ne gö­re ata­rı­sı olur.
Bi­yo­log­la­ra gö­re ye­ni bir tür olur.
Bi­ri­le­ri­ne gö­re eşe­ka­rı­sın­dan da­ha da iyi olur.
Ama ha­yır.
Ku­ru­cu­la­rı “at­la arı bir­leş­ti, es­ki bir tür ol­du” di­yor­lar.
Fen bi­li­mi­ne kar­şı çı­kı­yor­lar.
“Ata­rı­sı da ol­maz ata­ra­ba­sı da” di­yor­lar.
Dil­bil­gi­si­ne kar­şı çı­kı­yor­lar.
“De­mok­rat ol­du” di­yor­lar.
Si­ya­set bi­li­mi­ne kar­şı çı­kı­yor­lar.
Tek kar­şı çık­ma­dık­la­rı bi­ri­le­ri.
Da­ha iyi so­ka­cak­la­rı hu­su­sun­da on­lar­la an­la­şı­yor­lar.
Evet de­mok­ra­tın so­nun­da bir at eki var.
Ama arı ne­re­de?
Tıp­kı es­ki te­ker­le­me­de­ki gi­bi:
Mil­let ne­re­de?
Bal­ta kes­ti.
Bal­ta ne­re­de?
Arı sak­la­dı?
Arı ne­re­de?
At iç­ti?
At ne­re­de?
Ters dön­dü, da­ğa kaç­tı.
Dağ ne­re­de?
Yan­dı bit­ti, kül ol­du.
Ku­ru­cu­lar yi­ne ‘ha­yır’ di­yor­lar.
Kül­le­rin­den ye­ni­den do­ğu­yor.
 
DP RU­HU
Ay­dın Bey ha­tır­la­tı­yor:
“Ye­ter söz dev­le­tin” de­mek DP ru­hu­nu öl­dür­mek de­mek­tir.
O ru­hun ta­kip­çi­si ol­du­ğu­nu id­di­a eden­ler bu ha­ta­yı iş­le­me­sin­ler.
Ku­ru­cu­lar “biz ha­ta iş­le­mi­yo­ruz, sa­de­ce atı ters çe­vi­ri­yo­ruz” di­yor­lar.
At bu!
İs­ter şa­ha kal­kar.
İs­ter sa­ğa gi­der.
İs­ter so­la gi­der.
İs­ter düz gi­der.
İs­ter ters gi­der.
İs­ter tı­rıs gi­der.
İs­ter vız ge­lir, tı­rıs gi­der.
Ali Cen­giz Tuğ­rul ola­rak be­nim bu tar­tış­ma­da sa­fım bel­li­dir.
Saf ol­ma­yan­la­rın sa­fın­da­yım.
Ata­rı­sı­nın ya­nın­da­yım.
Ma­dem il­le de mil­let mil­let di­yor­su­nuz.
Bu­yu­run si­ze mil­le­tin la­fı:
Vız ge­lir, tı­rıs gi­der.
Mil­let de­miş di­ye­ce­ği­ni.
Arıy­la atı çok ön­ce­den bir­leş­tir­miş.
Kim vız der?
Arı.
Kim tı­rıs gi­der?
At.
 
KOR­KU
Bu mil­let­ten kor­ku­lur.
Bak­sa­nı­za yüz­yıl­lar ön­ce­sin­den bu­gün­le­re işa­ret ede­bil­miş.
Ku­ru­cu­la­rın umur­sa­maz­lı­ğı­na mı dik­kat çe­ki­yor.
Yok­sa bu bir­leş­me bi­ze vız ge­lir tı­rıs gi­der mi di­yor, bi­le­mi­yo­rum.
Mil­let­ten kor­kul­maz da san­dı­ğa gi­di­lir­se so­nu­cu hep be­ra­ber gö­re­ce­ğiz.
Ben mil­let­ten kor­kul­sun di­yo­rum.
Alı­na­bi­le­cek her ne tür­lü ted­bir var­sa alın­sın is­ti­yo­rum.
Alı­nan ted­bir­le­ri de as­la ye­ter­li bul­mu­yo­rum.
Bu kor­ku­lar yü­zün­den si­ya­set tam bir çor­ba­ya dön­müş du­rum­da.
Be­nim de ye­ni DP’ye çor­ba­ya bi­ber ma­hi­ye­tin­de bir iki tek­li­fim ola­cak.
Es­ki­den yan­lış bir al­gı­la­ma ol­muş­tu.
Va­tan­daş o en­gin sağ­du­yu­suy­la de­mok­ra­tı de­mir kı­rat ola­rak an­la­mış­tı.
Ora­dan da şim­di­ki amb­lem doğ­muş­tu.
Va­tan­da­şın sağ­du­yu­su o gün­den bu­gü­ne çok de­ğiş­ti.
Bu­gün de­mok­ra­tı de­mir to­kat ola­rak al­gı­la­ya­bi­lir.
Par­ti­li bir ak­lı­ev­vel de “ma­dem adı­mı­zı DP ola­rak de­ğiş­tir­dik,
ne­den amb­le­mi­mi­zi de es­ki­si ola­rak kul­lan­ma­ya­lım” di­ye­bi­lir.
Bir el çi­ze­bi­lir.
Elin de­mir­den ol­du­ğu bel­li ol­sun di­ye bir­kaç cı­va­ta ile so­mun yer­leş­ti­re­bi­lir.
İş­te De­mi­rel’in Ye­ni Par­ti­si di­ye­bi­lir.
Al­tı­na “Ye­ter Söz Dev­le­tin” ya­za­bi­lir.
O el mil­le­tin üs­tü­ne olan­ca ağır­lı­ğı ile tek­rar çö­ke­bi­lir.
Ay­rı­ca par­ti­ye Me­sut Yıl­maz, Cum­hur Er­sü­mer, Ze­ki Ça­kan,
Ya­şar Top­çu ve ta­bi ki Hü­sa­met­tin Cin­do­ruk ça­ğı­rı­la­bi­lir.
Tan­su Ha­nım da ik­na edi­le­bi­lir­se fev­ka­la­de­nin fev­kin­de olur.
GP’nin bun­ca yaşlı aday ara­sın­da ye­ri yok­tur di­ye dü­şü­nül­me­me­li, CHP’ye kap­tı­rıl­ma­ma­lı­dır.
Cum­hur­baş­ka­nı ada­yı ola­rak De­mi­rel gös­te­ri­le­bi­lir.
Ar­dın­dan Ad­nan Bey’in DP’si ve Tur­gut Bey’in ANAP’ı ru­hu­na Bü­lent Ha­nım’a mev­lit oku­tu­la­bi­lir.
Üs­tü­ne şe­ker ye­ni­lip şer­bet içi­le­bi­lir.
Kü­çük or­tak on­dan son­ra gön­de­ri­le­bi­lir.
Şer­bet­ten haz­zet­me­yen yet­ki­li­ler bir bar­dak so­ğuk su içe­bi­lir­ler.
Mev­li­de ça­ğı­rı­lan CHP’li ve DSP’li­le­rin de cin to­nik iç­me­le­ri­ne mi­sa­fir­per­ver­lik adı­na mü­saa­de edil­me­li­dir.
CHP yet­ki­li­le­ri de DSP’nin mev­li­di­ni oku­ta­cak­la­rın­da ye­ni De­mir­to­kat Par­ti­si yet­ki­li­le­ri­ne şer­bet içe­bi­le­cek­le­ri hu­su­sun­da şim­di­den ta­ah­hüt­te bu­lun­ma­lı hat­ta bu ko­nu­da bir pro­to­kol ha­zır­la­ma­lı­dır­lar.
Mev­lit de­dim.
Şe­ker de­dim.
Şer­bet de­dim.
Mi­sa­fir­per­ver­lik de­dim.
Mil­le­tin de­ğer­le­rin­den hâ­lâ bi­ha­ber ol­du­ğu­mu id­di­a eden olur­sa ya­zık.
Çok ya­zık.
Gül şer­be­ti de­me­me­mi de de­mok­ra­si­nin ol­maz­sa ol­ma­zı olan ter­cih be­lirt­me hak­kım ola­rak mah­fuz tu­tu­yo­rum.
Bu hak bi­rey­sel ola­rak kul­la­nıl­dı­ğın­da hiç şüp­he­siz prob­lem çı­kart­maz.
Ama mil­let ta­ra­fın­dan top­lu­ca kul­la­nıl­ma­sı­nın de­mok­ra­si­nin bir ge­re­ği ol­ma­dı­ğı­nı hep ya­zı­yo­rum.
Bu yüz­den Sn. Se­zer’in son ve­to­su­nu da her ve­to­su gi­bi son de­re­ce ye­rin­de bu­lu­yo­rum.
Ken­di­le­ri­ni kut­lu­yo­rum.
 
BAY­RAM
Kut­la­ma de­dim de ak­lı­ma bay­ram gel­di.
Bi­li­yor­su­nuz bay­ram­lar en coş­ku­lu ol­du­ğu­muz an­lar­dır.
Ama kü­çük bir so­run var.
Bay­ram­la­rı­mız az.
Za­ten az­dı.
Bun­lar iyi­ce azalt­tı­lar.
Bu yüz­den;
Her ilk­ba­har ge­li­şin­de
Ye­şil ye­şil yap­rak­lar­la
Ta­ze dal­lar ara­sın­da
27 Ma­yıs ge­lir ak­lı­ma.
27 Ma­yıs Hür­ri­yet ve Ana­ya­sa Bay­ra­mı ge­lir.
Üç mum yak­tık, sey­ri­ne bak­tık bay­ra­mın.
Ve Çe­tin Al­tan’ın o muh­te­şem sa­tır­la­rı:
“Bü­tün Türk va­tan­per­ver­le­ri bu mu­az­zam ve şan­lı gü­nün se­vin­ci ve he­ye­ca­nı için­de­dir.
… Kin­siz, bas­kı­sız ve zin­dan­sız kar­deş­çe bir sev­gi­nin mem­le­ket üze­rin­de esas sa­ade­ti­ni du­yu­yor ve bu bü­yük gü­nü can­dan al­kış­lı­yo­ruz.
Nef­ret­le­rin, kıs­kanç­lık­la­rın ve ah­lak­sız­lık­la­rın uğur­suz bu­lut­la­rı da­ğıl­mak­ta­dır.
Bü­tün va­tan­daş­la­rın bu ye­ni dev­rin ka­pı­sın­dan bir tek vü­cut ha­lin­de gir­me­le­ri ve her tür­lü şah­si duy­gu­la­rın üze­rin­de mem­le­ket men­fa­at­le­ri­ni dü­şün­me­le­ri en kut­sal va­zi­fe ol­muş­tur.
Ha­ki­ki hür­ri­ye­tin saa­ti çal­mış­tır. Ata­türk’ün in­kı­lap­la­rı­na bağ­lı ola­rak de­mok­ra­tik bir mem­le­ket­te Türk­lü­ğün şe­re­fi­ne ya­kı­şan bir ni­za­mın te­mel­le­ri atıl­mak­ta­dır…”
“Bü­yük Gün” baş­lı­ğı al­tın­da 27 Ma­yıs 1960’ta ya­yın­la­mış bu ha­ri­ku­la­de ya­zı­sı­nı üs­tad.
Bu ya­zı­yı her oku­du­ğum­da şu şar­kı­yı da ha­tır­lı­yo­rum:
 
Ay o gün­ler o gün­ler
Şim­di ya­ban­cı gi­bi­ler
Bir gün­lük mut­lu­lu­ğa
Üç ömür alıp git­ti­ler
Ne gün­ler­di ah o gün­ler
 
Ha­ki­ka­ten üç mum ya­kıl­mış sey­ri­ne ba­kıl­mış­tı.
Şim­di de mum yak­mak için bir mum­cu ara­nı­yor.
 
SON SÖZ
Vız ge­lir tı­rıs gi­der!

Paylaş Tavsiye Et