Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (September 2008) > Memleket Hali > Harf harf muhtıra!
Memleket Hali
Harf harf muhtıra!
Yücel Bulut
DAR­BE­LE­RİN ge­le­nek­sel ola­nın­dan post-mo­dern ola­nı­na doğ­ru iler­le­dik; ar­tık al­fa­be­tik sı­ray­la muh­tı­ra ya­yın­lı­yo­ruz: E-muh­tı­ra­dan son­ra şim­di de y-muh­tı­ra gel­di. (Ney­se z har­fi­ne şu­nun şu­ra­sın­da ne kal­dı ki?)
Kra­li­çe Eli­za­beth’in Tür­ki­ye zi­ya­re­ti ve bu es­na­da İn­gil­te­re Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı’nın ka­pat­ma da­va­sı aley­hin­de yap­tı­ğı açık­la­ma­lar, AB’nin de­ği­şik mev­ki­le­rin­de gö­rev­li şa­hıs­la­rın açık­la­ma­la­rı, fa­kat da­ha önem­li­si ba­şör­tü­süy­le il­gi­li Ana­ya­sa de­ği­şik­lik­le­ri hak­kın­da açı­lan da­va­da ra­por­tö­rün mah­ke­me­ye sun­du­ğu -da­va­nın red­di­ne da­ir- ra­por, Mec­lis Baş­ka­nı Kök­sal Top­tan’ın ve Ana­ya­sa Mah­ke­me­si Baş­ka­nı Ha­şim Kı­lıç’ın ka­pat­ma da­va­sı­na iliş­kin yap­mış ol­duk­la­rı açık­la­ma­lar, ka­mu­oyun­da hem sis­te­mi hem de AKP’yi kur­ta­rı­cı ara for­mül­le­rin oluş­tu­ru­la­ca­ğı­na da­ir iyim­ser bir ha­va ya­rat­mış­tı.
Yar­gı­tay Baş­kan­lar Ku­ru­lu (YBK) im­za­lı bil­di­ri tam da böy­le bir or­tam­da ya­yın­lan­dı. O ne­den­le sa­de­ce bil­di­ri­nin za­man­la­ma­sı bi­le, y-muh­tı­ra­yı ve onu ya­yın­la­yan­la­rı tar­tı­şı­lır kıl­ma­ya ve hat­ta -“sür­mek­te olan bir da­va­da mah­ke­me­yi et­ki­le­me” kas­tı ne­de­niy­le- mah­kum et­tir­me­ye ka­fi.
Bil­di­ri­nin, di­ğer­le­ri gi­bi ale­la­ce­le ha­zır­lan­ma­dı­ğı, üze­rin­de uzun uza­dı­ya dü­şü­nül­dü­ğü ve bir man­tık süz­ge­cin­den ge­çi­ri­le­rek ken­di için­de tu­tar­lı bir şe­kil­de kur­gu­lan­dı­ğı her ha­lin­den bel­li. Düz­gün bir Türk­çe ile ka­le­me alın­mış ol­ma­sı bi­le bu tes­pi­ti yap­ma­ya ye­ti­yor. Bil­di­ri­nin içe­ri­ği­ne ba­kı­lır­sa hu­ku­ki bir açık­la­ma­dan zi­ya­de, Tür­ki­ye’de ya­şa­nan ge­liş­me­le­rin Yar­gı­tay açı­sın­dan na­sıl gö­rün­dü­ğü­ne iliş­kin si­ya­si bir ana­liz ni­te­li­ğin­de ol­du­ğu­nu söy­le­ye­bi­li­riz. YBK’nın bü­tü­nüy­le si­ya­si ni­te­lik ta­şı­yan böy­le­si bir bil­di­ri­yi ka­le­me al­ma ve ka­mu­oyuy­la pay­laş­ma yet­ki­si var mı? Ba­şör­tü­sü ko­nu­sun­da Ana­ya­sa mad­de­le­rin­de ya­pı­lan de­ği­şik­lik­ler ya da Ana­ya­sa Mah­ke­me­si nez­din­de Yar­gı­tay Cum­hu­ri­yet Baş­sav­cı­sı’nın AKP’ye aç­tı­ğı ka­pat­ma da­va­sı hak­kın­da, hem de da­va he­nüz sür­mek­tey­ken gö­rüş be­yan et­mek, Yar­gı­tay’ın yet­ki ala­nı­na gi­rer mi? Gir­me­di­ği açık; ken­di­le­ri­ni, “de­mok­ra­tik, la­ik, sos­yal, hu­kuk dev­le­ti” idea­li ko­nu­sun­da ta­raf ve her ko­nu­da, hat­ta ki­mi za­man ter­bi­ye sı­nır­la­rı­nı da zor­la­yan bir üs­lup­la, ko­nuş­ma ma­ka­mın­da gör­dük­le­ri meç­hu­lü­müz de­ğil.
Yar­gı Re­for­mu Stra­te­ji Tas­la­ğı ko­nu­sun­da­ki has­sa­si­yet­le­ri, bil­di­ri­yi ya­yın­la­yan­la­ra hak ve­ri­le­bi­le­cek tek ko­nu­yu oluş­tu­ru­yor. An­cak tas­la­ğın içe­ri­ği­ne iliş­kin hiç­bir şey söy­le­me­miş ol­ma­la­rı, “yar­gı­yı il­gi­len­di­ren ko­nu­lar­da­ki gö­rüş­le­ri­ni ka­mu­oyuy­la pay­laş­ma” ge­rek­çe­le­ri­ni bo­şa çı­ka­rı­cı ni­te­lik­te. Bu du­rum, tas­la­ğın, gün­de­me mü­da­ha­le et­me gi­ri­şim­le­ri için bir ba­ha­ne ya­rat­mak ama­cıy­la bil­di­ri­ye so­kul­du­ğu­nu dü­şün­dür­tü­yor.
Bil­di­ri­de üze­rin­de sık­lık­la du­ru­lan bir kav­ram var: Yar­gı ba­ğım­sız­lı­ğı. He­men her say­fa­sın­da bir­kaç kez vur­gu­la­nan bu kav­ra­mı, YBK, abar­tı­lı bir şe­kil­de, “ba­ğım­sız bir dev­let” ola­rak an­la­mış. Bu­na uy­gun ola­rak da “ba­ğım­sız­lık”la­rı­nıkıs­kanç­ça ko­ru­mak adı­na “ta­raf­sız­lık” il­ke­si­ni yok say­mış­lar. Si­ya­sal çe­kiş­me­le­ri meş­ru­laş­tır­mak için hu­ku­ku kul­lan­mak­ta bir be­is gör­mü­yor­lar ve bu­nu da mil­let adı­na yap­tık­la­rı­nı id­di­a edi­yor­lar. Yet­ki­yi “de­mok­ra­tik, lâ­ik, sos­yal, hu­kuk dev­le­ti” ide­alin­den al­dık­la­rı­nı ifa­de et­me­le­ri­ne kar­şın, ger­çek­te, la­ik­lik adı­na “de­mok­ra­tik, sos­yal, hu­kuk dev­le­ti” il­ke­le­ri­ni çiğ­ni­yor­lar.
 
TAY­sal Da­ya­nış­ma ya da İş­bö­lü­mü
YBK im­za­lı bil­di­ri­ye hü­kü­me­tin tep­ki­si şid­det­li ol­du. Bil­di­ri­yi ya­yın­la­yan­la­rın Ana­ya­sa’nın 138. mad­de­si­ni ih­lal et­tik­le­ri­ni (Ana­ya­sa ih­lal­le­ri­nin ya­sal bir yap­tı­rı­mı yok mu? Var­sa, hü­kü­met ola­rak ne­den ge­re­ği­ni yap­mı­yor­su­nuz? Mem­le­ke­tin mah­ke­me­le­ri sa­de­ce so­kak­ta­ki in­san­lar için mi ku­rul­muş?), bil­di­ri­nin si­ya­si bir me­tin ol­du­ğu­nu ifa­de et­ti­ler. Hü­kü­me­te ce­vap, Yar­gı­tay’ı da­ha faz­la yıp­rat­ma­mak için ol­sa ge­rek, di­ğer bir TAY’dan, Da­nış­tay’dan gel­di.
D-muh­tı­ra­da, “Yar­gı­yı doğ­ru­dan il­gi­len­di­ren ko­nu­lar­da (Ana­ya­sa de­ği­şik­lik­le­ri, Yar­gı­tay ya da Da­nış­tay’ın me­se­le­si ha­li­ne gel­miş de bi­zim ha­be­ri­miz yok­muş!), yar­gı or­gan­la­rı­nın gö­rüş­le­ri­ni ka­muo­yu ile pay­laş­ma­la­rı­nın si­ya­si bir ni­te­li­ği” bu­lun­ma­dı­ğı­nı be­lirt­tik­ten son­ra, “Yar­gı­yı ve yar­gı­la­ma sü­re­ci­ni il­gi­len­di­ren ko­nu­lar­da­ki Ana­ya­sal ve ya­sal de­ği­şik­lik ça­lış­ma­la­rı hak­kın­da yük­sek yar­gı or­gan­la­rı­nın açık­la­ma yap­ma­la­rı(nın), Ya­sa­ma Or­ga­nı­nın fa­ali­yet ala­nı­na mü­da­ha­le ola­rak gö­rül­me­me­si ge­rek­ti­ği” vur­gu­la­nı­yor. Ta­raf­sız­lık ve ada­let­ten zi­ya­de “ba­ğım­sız­lık”vur­gu­su ya­pan ve ken­di­si­ni mem­le­ke­tin di­ğer ku­rum­la­rın­dan bü­tü­nüy­le ay­rı, fark­lı ve üs­tün gö­ren bir ku­rum­dan baş­ka bir açık­la­ma bek­le­ne­bi­lir miy­di? Ya­sa­may­la il­gi­li ya da Ana­ya­sa Mah­ke­me­si’nin gö­rev ala­nı­na gi­ren ko­nu­lar­da ya da de­vam et­mek­te olan da­va­lar hak­kın­da gö­rüş be­yan et­mek (Ve­ri­len id­di­ana­me za­ten bir gö­rüş­tür; o ne­den­le, ay­nı gö­rü­şü, üs­te­lik ka­mu­oyu­nu da te­rö­ri­ze ede­rek ye­ni­den dil­len­dir­mek, “bel­li bir gö­rü­şü da­yat­mak”tan öte bir an­lam ta­şı­maz!); mil­le­tin (han­gi mil­le­tin?) ken­di­le­ri­ne ver­miş ol­du­ğu gö­re­vin (ne za­man ver­miş?) ge­re­ği de­mok­ra­tik bir hak ola­rak gö­rül­me­li ve ya­sa­ma­nın ala­nı­na mü­da­ha­le ola­rak de­ğer­len­di­ril­me­me­liy­miş. Ter­si bir du­rum ise, “yar­gı ba­ğım­sız­lı­ğı”na mü­da­ha­le et­mek­miş.
Bun­la­rı oku­yun­ca in­sa­nın ak­lı­na Ge­or­ge Or­well’in 1984’ü ge­li­yor. Bü­yük Bi­ra­der’in üç slo­ga­nı­nı he­men ha­tır­la­ya­cak­sı­nız: “Sa­vaş Ba­rış­tır, Kö­le­lik Öz­gür­lük­tür ve Ce­ha­let Kuv­vet­tir.” Her şe­yi ters yüz et­me gö­re­vi Ger­çek Ba­kan­lı­ğı’nın; dü­şün­ce suç­lu­la­rı­nı tes­pit et­me, sor­gu­la­ma, iş­ken­ce et­me ve idam et­me ise Sev­gi Ba­kan­lı­ğı’nın gö­rev ala­nı­na gi­ri­yor­du. TAY’la­rın ve on­la­ra des­tek ve­ren Üni­ver­si­te­le­ra­ra­sı Ku­rul’un açık­la­ma­la­rı da 1984’te an­la­tı­lan­lar­dan ma­ale­sef pek fark­lı de­ğil.
 
So­run­la­rın Kay­na­ğı, AKP’nin Yan­lış Po­li­ti­ka­la­rı
Ana­ya­sa Mah­ke­me­si’nde açı­lan ka­pat­ma da­va­sı­nın ve bu­gün TAY’lar­la ya­şa­nan so­run­la­rın kay­na­ğın­da, AKP’nin yan­lış po­li­ti­ka­la­rı­nın ve se­çim sü­re­cin­de Ana­ya­sa de­ği­şik­li­ği­ne iliş­kin söz­le­ri­nin ge­re­ği­ni ye­ri­ne ge­tir­me ko­nu­sun­da­ki sav­sak­la­yı­cı tu­tum­la­rı­nın önem­li bir ro­lü ol­du­ğu­nu söy­le­mek hak­sız­lık olur mu? Bu­gün­den ge­ri­ye doğ­ru ba­kıl­dı­ğın­da, ge­rek par­ti için­den ge­rek­se de dı­şa­rı­dan yön­len­dir­me­ler­le söz ko­nu­su va­at­le­rin ye­ri­ne ge­ti­ril­me­si­nin en­gel­len­di­ği ve AKP’nin çık­maz bir so­ka­ğa so­kul­du­ğu an­la­şı­lı­yor.
Bu­gün iti­ba­rıy­la, Baş­ba­kan’ın söy­lem­le­rin­den an­la­şıl­dı­ğı üze­re, AKP aley­hi­ne açı­lan ka­pat­ma da­va­sı­nın -leh­te ve­ya aleyh­te- bir an ön­ce so­nuç­lan­ma­sı bek­le­ni­yor. Da­va açıl­dık­tan son­ra Ana­ya­sa de­ği­şik­li­ği­ne iliş­kin gi­ri­şim­ler­den de bir so­nuç çık­ma­dı, çık­ma­sı­nı bek­le­mek za­ten ha­yal­di. Bu du­rum­da AKP’nin elin­de yal­nız­ca er­ken se­çim ko­zu ka­lı­yor. Ge­nel se­çim­le­rin ye­rel se­çim­ler­le bir­leş­ti­ril­me­si gün­de­me ge­le­bi­lir. Baş­ba­kan’ın AKP’nin Ka­dın Kol­la­rı Kon­gre­si’nde yap­tı­ğı ko­nuş­ma­lar­da üs­lu­bu­nu sert­leş­tir­me­si de böy­le bir du­ru­mun ön­gö­rül­dü­ğü­ne ve bu sü­re­ce yö­ne­lik bir ha­zır­lı­ğa gi­ri­şil­di­ği­ne işa­ret ola­rak yo­rum­la­na­bi­lir. Bu an­lam­da par­ti­nin aley­hi­ne açı­lan ka­pat­ma da­va­sı, AKP kur­may­la­rı için hem se­çim­ler­de et­ki­li bir pro­pa­gan­da mal­ze­me­si sağ­la­ya­cak­tır hem de ken­di­si­ni ya­vaş ya­vaş his­set­ti­ren eko­no­mik kri­zin fa­tu­ra­sı­nı ken­di­le­rin­den baş­ka yer­le­re kes­me im­ka­nı ve­re­cek­tir.

Paylaş Tavsiye Et