Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (June 2008) > Türkiye Siyaset > DTP kendisiyle savaşta
Türkiye Siyaset
DTP kendisiyle savaşta
Hasan Kösebalaban
DTP Mec­lis Grup Baş­ka­nı Ah­met Türk’ün, Irak Kür­dis­tan Yurt­se­ver­ler Bir­li­ği’nin in­ter­net si­te­sin­den nak­le­di­len gö­rüş­le­ri, Kürt so­ru­nun­da ye­ni bir aşa­ma­nın ilk işa­ret­le­ri ola­rak de­ğer­len­di­ri­le­bi­lir. Da­ha ön­ce ıs­rar­la PKK’yı bir te­rör ör­gü­tü ola­rak ta­nım­la­mak­tan ka­çı­nan DTP’den önem­li bir si­ya­set­çi­nin, PKK şid­de­ti­nin as­ke­rin si­ya­set­te­ki ağır­lı­ğı­nı meş­ru­laş­tı­ra­rak top­lum­sal çö­zü­me za­rar ver­di­ği­ni, so­ru­nun çö­zü­mü­nün de­mok­ra­si­de aran­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni söy­le­me­si, şim­di­ye ka­dar bir­lik gö­rün­tü­sü ve­ren et­nik Kürt mil­li­yet­çi ha­re­ke­tin­de bir ay­rış­ma­ya işa­ret edi­yor. Her ne ka­dar DTP’li­ler bu söz­le­rin yan­lış ter­cü­me edil­di­ği­ni ve par­ti­nin res­mî gö­rü­şü­nü yan­sıt­ma­dı­ğı­nı ile­ri sür­müş­ler­se de bu tek­zi­bin, ya­yın­da bir çar­pıt­ma­dan da­ha zi­ya­de par­ti için­de­ki yo­ğun tep­ki­ler­den kay­nak­lan­dı­ğı an­la­şı­lı­yor. Kal­dı ki Ah­met Türk’ün açık­la­ma­sı­nın Kürt­çe ses kay­dı da söz ko­nu­su mü­la­ka­tı ger­çek­leş­ti­ren si­te ta­ra­fın­dan ya­yın­lan­dı.
Ah­met Türk’ün açık­la­ma­sı ye­ni bir dö­nü­şü­me işa­ret et­mek­le bir­lik­te, sun­du­ğu “şid­det içer­me­yen de­mok­ra­tik çö­züm pa­ke­ti”nin içe­ri­ği son de­re­ce muğ­lak. DTP’li li­der, te­rö­riz­min Kürt me­se­le­si için çö­züm ol­ma­dı­ğı­nı be­lirt­tik­ten son­ra dev­le­tin iki ko­nu­da ata­ca­ğı adı­mın bu me­se­le­yi çö­zü­me ka­vuş­tu­ra­ca­ğı­nı id­di­a edi­yor: Kürt kim­li­ği­nin ve Kürt­çenin res­mî dü­zey­de ta­nın­ma­sı. An­cak bu­ra­da kas­te­di­len ta­nın­ma­nın ma­hi­ye­ti açık ve net bir şe­kil­de be­lir­til­miş de­ğil. Za­ten or­ta­da­ki fii­lî du­rum­da Kürt et­nik re­ali­te­si hem si­vil hem de as­ke­rî dü­zey­de ka­bul edil­miş­tir. Ta­lep edi­len bu ta­nın­ma­nın res­mi­yet­te di­le ge­ti­ril­me­si ise bu im­kan sı­nır­la­rı dâ­hi­lin­de gö­rün­mü­yor.
Tür­ki­ye’de res­mî ide­olo­ji­ye gö­re mil­le­tin bir bü­tün ha­lin­de kim­li­ği Türk­lük­tür. Bu sa­de­ce dev­le­tin de­ğil, fark­lı et­nik un­sur­la­rıy­la ge­niş an­lam­da top­lu­mun da ter­ci­hi­ni yan­sı­tı­yor. Os­man­lı Müs­lü­man mil­le­ti­nin bir dev­le­ti ola­rak ku­ru­lan Tür­ki­ye, Türk­lü­ğü, bu Müs­lü­man or­tak kül­tü­rel mi­ra­sı­na sa­hip olan her­kes için ye­ni kim­lik ola­rak be­nim­set­ti ve da­yat­tı. Os­man­lı Müs­lü­man mil­le­ti­ne Müs­lü­man de­ğil de Türk den­me­si­nin ise, da­ha zi­ya­de ta­ri­hî ne­den­le­ri bu­lu­nu­yor. Bu ay­nı za­man­da ye­ni re­jim ta­ra­fın­dan be­nim­se­nen la­ik kim­li­ğin bir ne­ti­ce­siy­di. Di­ğer et­nik un­sur­lar da bu for­mü­lü be­nim­se­mek­te zor­lan­ma­dı­lar. Son yir­mi yıl­dır ise Av­ru­pa Bir­li­ği sü­re­ci için­de ve So­ğuk Sa­vaş son­ra­sı de­ği­şen dün­ya şart­la­rı­na uy­gun bi­çim­de Tür­ki­ye, et­nik zen­gin­li­ği­ni fark et­ti. Kürt­le­rin de için­de bu­lun­du­ğu fark­lı et­nik grup­la­rın var­lı­ğı ar­tık da­ha ra­hat bir şe­kil­de tar­tı­şı­lı­yor ve ko­nu­şu­lu­yor. Bu çer­çe­ve­de ana­ya­sal ol­ma­sa da yay­gın ka­bul gö­ren an­la­yış çer­çe­ve­sin­de Kürt­ler, Türk üst kim­li­ği al­tın­da et­nik çe­şit­li­li­ğin bir par­ça­sı­lar.
An­cak DTP’nin Kürt kim­li­ği­nin ka­bu­lün­den kas­tı, Kürt­lü­ğü üst kim­lik ba­kı­mın­dan Türk­lü­ğün bir or­ta­ğı ola­rak ta­nım­la­mak ise bu­nun hem si­vil ya da as­ke­rî dev­let me­ka­niz­ma­sı için­de hem de ge­niş top­lum ke­sim­le­rin­de ka­bu­lü­nün im­kan­sız ol­du­ğu açık. Bil­has­sa Türk ya da Kürt ai­di­ye­ti ta­şı­ma­yan et­nik un­sur­la­rı dı­şa­rı­da bı­ra­kan bu for­mül, mil­le­ti bir or­tak kim­lik­ten yok­sun bı­rak­mak gi­bi bir teh­li­ke­yi de için­de ba­rın­dı­rı­yor. Bu nok­ta­da Kürt­lü­ğün ge­niş an­lam­da mil­le­tin et­nik çe­şit­li­li­ği­nin bir par­ça­sı ola­rak ta­nın­ma­sı­nın dı­şın­da ma­kul bir çö­züm gö­rün­mü­yor. Kı­sa­ca­sı iki mil­let­li bir Tür­ki­ye im­kan­sız, tek mil­let­li-çok et­ni­si­te­li bir Tür­ki­ye hem ma­kul hem de el­zem. DTP’li­ler ise ken­di­le­ri­ni bu hu­sus­ta net­leş­tir­mek zo­run­da­lar.
Bu nok­ta­da Ah­met Türk’ün Kürt­çe di­li ko­nu­sun­da ta­le­bi­nin içi­nin dol­du­rul­ma­sı ge­re­ki­yor. Kürt­çe bir res­mî dil ola­rak mı ta­nı­na­cak? Kürt­çe­nin han­gi leh­çe­si, Kürt­çe ola­rak ka­bul edi­le­cek? Azın­lık Kürt leh­çe­le­ri­nin sta­tü­sü ve hak­la­rı ne ola­cak? Kürt­çe, okul­lar­da Türk­çe­ye pa­ra­lel bir eği­tim di­li ola­rak mı ka­bul edi­le­cek? Yok­sa Kürt­çe­ye ha­len ve­ri­len öne­min ve tem­si­lin ar­tı­rıl­ma­sı, ta­le­bi kar­şı­la­ya­cak mı? Şu­ra­sı ka­bul edil­me­li­dir ki Cum­hu­ri­yet dö­ne­mi bo­yun­ca uy­gu­la­nan dil po­li­ti­ka­la­rı ve Türk­çe­nin meş­ru tek dil ola­rak ka­bul edil­me­si, ade­ta üst kim­li­ğin ül­ke­nin tek et­nik kim­li­ği ola­rak da­ya­tıl­ma­sı an­la­mı­na gel­di. Bu po­li­ti­ka­lar, im­pa­ra­tor­luk ba­ki­ye­si­ni için­de ba­rın­dı­ran çok et­ni­si­te­li bir top­lu­mu tek et­ni­si­te içi­ne hap­set­me so­nu­cu­nu do­ğur­du. As­lın­da Türk­çe­nin tek dil ola­rak da­ya­tıl­ma­sı da Türk­lü­ğün or­tak kül­tü­re da­ya­lı mil­li kim­lik ola­rak be­nim­sen­me­siy­le çe­liş­ki­li bir du­rum­du. Açık­ça­sı Kürt so­ru­nu bu da­yat­ma­dan bes­len­di.
An­cak şu­ra­sı da in­kar edi­le­me­ye­cek bir ger­çek­tir ki son yıl­lar­da Kürt­çe ve di­ğer et­nik dil­le­re önem­li hak­lar ta­nın­dı ve bun­la­rın da­ha da ge­niş­le­til­me­si sü­reç içe­ri­sin­de müm­kün ola­bi­lir. An­cak Kürt­çe­nin, eği­tim­de Türk­çe­ye pa­ra­lel bir öğ­re­tim di­li ola­rak be­nim­sen­me­si bu­gü­nün şart­la­rın­da kar­şı­lan­ma­sı müm­kün ol­ma­yan bir ta­lep gi­bi gö­zü­kü­yor. Ay­rı­ca Kürt­çe eği­ti­min ge­ti­re­ce­ği en­teg­ras­yon so­run­la­rı­nın özel­lik­le Kürt top­lu­mu açı­sın­dan sağ­lık­sız ne­ti­ce­ler do­ğu­ra­ca­ğı açık. Bu nok­ta­da al­ter­na­tif ola­rak, Kürt­çe ve di­ğer et­nik dil­le­rin okul­lar­da seç­me­li ders ola­rak oku­tul­ma­sı, üni­ver­si­te­ler­de Kürt­çe üze­ri­ne aka­de­mik prog­ram­lar açıl­ma­sı ve Kürt Di­li ve Ede­bi­ya­tı gi­bi bö­lüm­ler ku­rul­ma­sı kar­şı­lan­ma­sı da­ha müm­kün ta­lep­ler. Ay­rı­ca, Tür­ki­ye’nin ta­ri­he uza­nan ve sı­nır­la­rı­nı aşan je­o-kül­tü­rel zen­gin­li­ği­nin bir par­ça­sı ola­rak Kürt kül­tü­rel mi­ra­sı­na sa­hip çı­kıl­ma­sı, Tür­ki­ye’nin ken­di çı­kar­la­rı­nın da bir ge­re­ği. An­cak Kürt­ler de, şa­yet ay­nı ül­ke sı­nır­la­rı için­de ya­şa­ma­yı ken­di çı­kar­la­rı ge­re­ği gö­rü­yor­lar­sa, bu­nun yo­lu ül­ke­nin ge­ri ka­lan ke­si­miy­le pay­laş­tık­la­rı or­tak top­lum­sal mi­ra­sı be­nim­se­me­le­rin­den ge­çi­yor.
Ah­met Türk’ün muğ­lak da ol­sa şid­de­ti red­de­den söy­le­mi de­mok­ra­tik sü­re­ce ka­tı­lı­mın dö­nüş­tü­rü­cü et­ki­si­ni or­ta­ya ko­yu­yor. Şa­yet DTP, Ah­met Türk’ün söy­le­mi­ni res­mî bir çiz­gi ha­li­ne ge­ti­re­bi­lir­se Kürt so­ru­nu­nun çö­zü­mü­ne çok bü­yük bir kat­kı ya­pa­cak­tır. An­cak böy­le bir dö­nü­şü­mün ger­çek­leş­me­si­nin yo­lu, DTP’nin meş­ru si­ya­si sis­tem için­de tu­tul­ma­sın­dan ge­çi­yor. Oy­sa bu­gün Kürt top­lum­sal ta­ba­nı­nın oy ver­di­ği ye­ga­ne iki par­ti olan DTP ve AK Par­ti, ka­pa­tıl­ma teh­di­di ile kar­şı kar­şı­ya. Bu iki par­ti­nin ka­pa­tıl­ma­sı si­ya­se­tin Kürt tem­si­lin­den arın­dı­rıl­ma­sı an­la­mı­nı ta­şı­yor. De­mok­ra­tik ira­de­si bu şe­kil­de çiğ­ne­nen Kürt­le­re ade­ta si­ya­si sis­tem için­de bir yol bı­ra­kıl­mı­yor. Bü­tün bu ge­liş­me­ler ise as­lın­da Tür­ki­ye’nin Kürt me­se­le­si­ni de içi­ne alan, sa­de­ce bir top­lum­sal si­ner­jiy­le çö­zü­le­bi­le­cek kro­nik “de­mok­ra­si me­se­le­si”ne işa­ret edi­yor.
Bu ya­zı ka­le­me alın­dık­tan son­ra Ah­met Türk’ün par­ti­si­nin Mec­lis Grup Baş­kan­lı­ğı gö­re­vin­den ay­rıl­dı­ğı ha­be­ri gel­di. Şüp­he­siz DTP, Ah­met Türk’ün ez­be­ri bo­zan çı­kı­şı­nı ce­za­lan­dı­rı­yor ve böy­le­ce bir atılım fır­sa­tı­nı he­ba edi­yor. Ah­met Türk gi­bi al­ter­na­tif ses­le­ri bas­tır­mak su­re­tiy­le DTP, adı­nı çok an­dı­ğı de­mok­ra­si­nin ne­re­sin­de dur­du­ğu­nu da gös­ter­miş ol­du. Ah­met Türk ve di­ğer ce­sur isim­le­re da­ha faz­la sa­hip çı­kıl­ma­sı ge­re­ği or­ta­da. Şüp­he­siz Kürt et­nik mil­li­yet­çi ha­re­ke­tin mar­ji­nal­leş­ti­ril­me­si par­ti için­de­ki şa­hin­le­re ya­ra­ya­cak. Zi­ra Kürt so­ru­nu­nun çö­züm­süz­lü­ğün­den ne­ma­la­nan güç­ler için ba­rış ve kar­deş­li­ğin te­si­si, çı­kar­la­rın bit­me­si de­mek.

Paylaş Tavsiye Et