Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (February 2008) > Dosya > Paylaşılamayan şehir: Kerkük
Dosya
Paylaşılamayan şehir: Kerkük
Mesut Özcan
FARK­LI et­nik ya­pı­sı ve zen­gin pet­rol kay­nak­la­rı ne­de­niy­le Ker­kük, Irak’ın iş­ga­li son­ra­sın­da en faz­la ko­nu­şu­lan ko­nu­lar­dan bi­ri ola­gel­di. İş­gal sı­ra­sın­da ABD as­ker­le­riy­le bir­lik­te şeh­re gi­re­rek kon­tro­lü ele ge­çi­ren Kürt güç­ler, de­ne­tim­le­ri­ni ha­len sür­dü­rü­yor­lar. İş­gal son­ra­sın­da ha­zır­la­nan Ana­ya­sa’nın 140. mad­de­sin­de Ker­kük’ün Ba­as yö­ne­ti­mi za­ma­nın­da de­ğiş­ti­ri­len nü­fus ya­pı­sı­nın ye­ni­den es­ki ha­li­ne dön­dü­rül­me­si ve ge­le­ce­ği­nin be­lir­len­me­si için 2007 so­nu­na ka­dar re­fe­ran­dum ya­pıl­ma­sı ön­gö­rül­dü. Fa­kat ne re­fe­ran­dum ger­çek­leş­ti­ri­le­bil­di ne de re­fe­ran­dum ön­ce­sin­de ya­pıl­ma­sı plan­la­nan nü­fus sa­yı­mı. Bu ya­zı­da, Ker­kük’ün iş­gal son­ra­sın­da gün­de­me otur­ma­sı ve Irak’ta kıs­mi ola­rak sağ­la­nan is­tik­ra­rın ye­ni­den bo­zul­ma­sı­na bu şe­hir ile il­gi­li ge­liş­me­le­rin se­bep ola­ca­ğı­na da­ir de­ğer­len­dir­me­ler ışı­ğın­da, Ker­kük’e iliş­kin fark­lı et­nik grup­la­rın ar­gü­man­la­rı­nı ele al­ma­ya ça­lı­şa­ca­ğız. Ama ön­ce şeh­rin sa­hip ol­du­ğu önem­li pet­rol kay­na­ğı­na de­ğin­mek ge­re­kir.
Ker­kük-Yu­mur­ta­lık Bo­ru Hat­tı’yla pet­ro­lü ül­ke­mi­ze de ula­şan Ker­kük’ün sa­hip ol­du­ğu re­zerv ile il­gi­li fark­lı ra­kam­lar ve­ri­li­yor. Türk­men kay­nak­lar Ker­kük’ün dün­ya pet­rol re­zer­vi­nin %2,2’si­ne sa­hip ol­du­ğu­nu; 1970’ler­de Irak’ın pet­rol üre­ti­mi­nin %70’ini kar­şı­lar­ken, iş­gal ön­ce­sin­de de %40’ını kar­şı­la­dı­ğı­nı be­lir­ti­yor­lar. Ame­ri­kan je­olo­ji ana­liz­le­ri ise böl­ge­nin, Irak’ın ka­nıt­lan­mış 78 mil­yar va­ril­lik pet­rol re­zer­vi­nin %8’ine sa­hip ol­du­ğu­nu or­ta­ya ko­yu­yor. Di­ğer ba­zı de­ğer­len­dir­me­ler­de de Ker­kük’ün re­zer­vi­nin 10 mil­yar va­ril ol­du­ğu ile­ri sü­rü­lü­yor. Ker­kük’te çok da­ha ön­ce bu­lu­nan pet­ro­lün iyi ka­li­te­de ve yer­yü­zü­ne ya­kın ol­du­ğu bi­li­ni­yor. Za­man içe­ri­sin­de baş­ta Ku­veyt sı­nı­rın­da­ki Ru­mey­la Böl­ge­si ol­mak üze­re baş­ka kay­nak­la­rın bu­lun­ma­sı ile Ker­kük’ün Irak pet­rol­le­ri içe­ri­sin­de­ki ağır­lı­ğı azal­ma­ya baş­la­dı. Ama yi­ne de çok önem­li bir kay­na­ğa sa­hip ol­du­ğu in­kar edi­le­mez.
Kürt grup­lar ta­ri­hî ola­rak şeh­rin nü­fus ço­ğun­lu­ğu­nun Kürt­ler­den ve Türk­men­ler­den oluş­tu­ğu­nu ve şe­hir­de­ki Kürt yer­le­şi­mi­nin Türk­men yer­le­şi­min­den da­ha ön­ce baş­la­dı­ğı­nı id­di­a edi­yor­lar. Kürt kay­nak­lar­da bu ko­nu­ya iliş­kin id­dia­lar ve de­ğer­len­dir­me­ler şöy­le: Türk­men­le­rin bu­ra­ya yer­leş­me­le­ri, Ab­ba­si ha­li­fe­le­ri­nin Türk gar­ni­zon­la­rı­nı böl­ge­ye yer­leş­tir­me­le­ri son­ra­sı­na da­ya­nır. Ker­kük’te­ki Türk­men var­lı­ğı­nın di­ğer bir önem­li se­be­bi de, Bağ­dat se­fe­rin­den İs­tan­bul’a dö­nen IV. Mu­rat’ın, Bağ­dat ile Ana­do­lu’yu bir­bi­ri­ne bağ­la­yan stra­te­jik yo­lu ko­ru­mak için bu­ra­ya yer­leş­tir­di­ği as­ker­ler. Irak Dev­le­ti ku­rul­duk­tan son­ra böl­ge­yi kon­trol eden İn­gi­liz­ler de, Ker­kük’te­ki nü­fus içe­ri­sin­de Kürt­le­rin ço­ğun­luk­ta ol­du­ğu­nu tes­pit et­ti­ler. Et­nik ba­kım­dan ol­duk­ça fark­lı grup­la­rı bün­ye­sin­de ba­rın­dı­ran Ker­kük’te­ki di­ğer top­lu­luk­la­rın var­lı­ğı, da­ha çok pet­ro­lün bu­lun­ma­sı son­ra­sın­da 1927’den iti­ba­ren ger­çek­le­şen göç­ler­le bağ­lan­tı­lı. Yi­ne Ker­kük’ün gü­ney­ba­tı­sın­da­ki böl­ge­le­rin 1935 son­ra­sın­da su­la­ma­ya açıl­ma­sı ve Irak Or­du­su’nun Ker­kük’te­ki bir­lik­le­rin­de gö­rev­li su­bay­la­rın bu­ra­ya ge­li­şi Arap göç­le­ri­nin di­ğer se­bep­le­ri ara­sın­da.
Öte yan­dan Irak’ta­ki nü­fus sa­yım­la­rı­nın so­nuç­la­rı­nı bü­tün di­ğer grup­lar gi­bi Kürt­ler de ken­di­le­ri­ne gö­re de­ğer­len­di­ri­yor­lar. Ker­kük’ün nü­fu­su ile il­gi­li ola­rak en faz­la re­fe­rans ve­ri­len 1957 sa­yı­mı, şe­hir nü­fu­su­na Kürt­le­rin ço­ğun­luk­ta ol­du­ğu çev­re­de­ki yer­le­şim bi­rim­le­ri de ila­ve edi­le­rek de­ğer­len­di­ri­li­yor ve bu­na gö­re nü­fu­sun %48,3’ünün Kürt, %28,2’si­nin Arap, %21,4’ünün Türk­men, ka­la­nı­nın da Asu­ri ve Kel­da­ni­ler­den oluş­tu­ğu id­di­a edi­li­yor. Kürt kay­nak­lar, Ba­as dö­ne­min­de Kör­fez Sa­va­şı ön­ce­sin­de 200.000 Kürt’ün böl­ge­den uzak­laş­tı­rıl­dı­ğı­nı, sa­vaş son­ra­sın­da da İn­san Hak­la­rı İz­le­me Ör­gü­tü (Hu­man Rights Watch) tah­min­le­ri­ne da­ya­na­rak Arap ol­ma­yan 200.000 ki­şi­nin Ker­kük ve çev­re­sin­den uzak­laş­tı­rıl­dı­ğı­nı be­lir­ti­yor­lar.
Çe­şit­li dö­nem­ler­de mer­ke­zî Irak yö­ne­ti­mi­ne is­yan eden Kürt­ler 1970’te oto­no­mi hak­kı ka­zan­dı. Da­ha son­ra mer­ke­zî yö­ne­tim­le iliş­ki­ler bo­zul­du ve ye­ni­den ça­tış­ma­lar çık­tı. 1974 Mart’ın­da Irak yö­ne­ti­mi­nin ha­zır­la­dı­ğı ye­ni tas­la­ğa KDP’nin baş­ka­nı Mol­la Mus­ta­fa Bar­za­ni, Ker­kük’ün pet­rol kay­nak­la­rı­nı Irak mer­ke­zî yö­ne­ti­mi­ne bı­rak­tı­ğı ge­rek­çe­siy­le kar­şı çı­ka­rak ye­ni bir ayak­lan­ma baş­lat­tı. 2003’te­ki iş­gal son­ra­sın­da ise baş­ta Me­sut Bar­za­ni ol­mak üze­re he­men he­men bü­tün Kürt yet­ki­li­le­rin or­tak söy­le­mi, Ker­kük’ün kim­li­ği Kürt olan bir şe­hir ol­du­ğu­dur. Ker­kük’ün ta­ri­hî ve coğ­ra­fi ola­rak bir Kürt ken­ti ol­du­ğu­nu vur­gu­la­yan Os­man­lı ve İn­gi­liz bel­ge­le­ri­nin bu­lun­du­ğu­nu ile­ri sü­ren Kürt­ler, bu şeh­ri Kür­dis­tan’ın kal­bi ola­rak de­ğer­len­di­ri­yor­lar. Amaç­la­rı­nın Ker­kük’ü Kür­dis­tan böl­ge­si­ne bağ­la­ya­rak ve baş­kent ilan ede­rek, ku­ru­la­cak bir Kürt dev­le­ti­nin eko­no­mik açı­dan gü­cü­nü sağ­lam­laş­tır­mak ol­du­ğu ge­nel ka­nı.
 
Ça­tı­şan Ar­gü­man­lar ve Bek­len­ti­ler
Türk­men­ler ise 1959 ön­ce­sin­de Ker­kük’ün nü­fu­su­nun ya­rı­dan faz­la­sı­nın Türk­men ol­du­ğu­nu ile­ri sü­rü­yor; ba­zı kay­nak­lar­da ise bu oran %90’a ula­şı­yor. 19. yüz­yıl­da böl­ge­yi zi­ya­ret eden­le­rin de Er­bil ve Ker­kük gi­bi şe­hir­ler­de Türk­men­le­rin ço­ğun­luk­ta ol­du­ğu­nu ve Kürt­le­rin köy­ler­de ve dağ­lık ke­sim­ler­de ya­şa­dık­la­rı­nı yaz­dık­la­rı­nı be­lir­ti­yor­lar. Türk­men­ler, 1930’lar­da baş­la­yan Arap­laş­tır­ma si­ya­se­ti sı­ra­sın­da Ker­kük vi­la­ye­ti­ne 367.000 Arap’ın yer­leş­ti­ril­di­ği­ni ile­ri sü­rü­yor­lar. 1957 sa­yı­mın­da Ker­kük şeh­rin­de Türk­men­ler, %40 ora­nın­da iken, Kürt­ler %35, Arap­lar %24, di­ğer grup­lar ise %1 ora­nın­day­dı­lar. Türk­men­ler şe­hir­ler­de ço­ğun­luk iken, kır­sal alan­da Kürt­le­rin yo­ğun ol­du­ğu gö­rü­lü­yor. Os­man­lı dö­ne­min­de et­kin olan Türk­men grup­lar, ye­ni dev­let ku­rul­duk­tan son­ra ve özel­lik­le Ba­as dö­ne­min­de bu et­kin­lik­le­ri­ni kay­bet­me­ye baş­la­dı­lar. Bir kıs­mı ül­ke dı­şı­na çık­ma­yı ter­cih et­ti. Irak yö­ne­ti­mi de, Türk­men ile­ri ge­len­le­ri­ne kar­şı çe­şit­li dö­nem­ler­de iz­le­di­ği bas­kı po­li­ti­ka­la­rı ile bu gru­bun Ker­kük’te­ki et­kin­li­ği­ni sı­nır­la­ma­ya ça­lış­tı. Ame­ri­kan iş­ga­li son­ra­sın­da, Kürt­le­rin iş­gal güç­le­ri ile olan ya­kın it­ti­fa­kı sa­ye­sin­de Ker­kük’te yö­ne­ti­mi ele ge­çir­me­le­ri ve ye­ni dü­ze­ni şe­kil­len­dir­me­de et­kin­lik ka­zan­ma­la­rı Türk­men­le­ri özel­lik­le ra­hat­sız et­ti. Ba­as dö­ne­min­de el ko­nu­lan top­rak­la­rın bü­yük bir ço­ğun­lu­ğu­nun Türk­men­le­re ait ol­du­ğu­nu be­lir­ten Türk­men kay­nak­lar, bu top­rak­la­rın es­ki sa­hip­le­ri­ne ia­de edil­me­si sü­re­cin­de ya­şa­nan ge­cik­me ve sı­kın­tı­la­ra dik­kat çe­ki­yor ve ba­zı top­rak­la­ra Kürt­le­rin yer­leş­ti­ril­di­ği­ni söy­lü­yor­lar. Ta­ri­hî ola­rak Türk­men­le­rin şe­hir­de bas­kın ol­duk­la­rı id­di­asıy­la, Ker­kük’ün Kürt böl­ge­si­ne bağ­lan­ma­sı­na kar­şı çı­ka­rak mer­ke­zî yö­ne­ti­min de­ne­ti­mi al­tın­da tüm grup­la­rın söz sa­hi­bi ola­cak­la­rı bir ya­pı­nın oluş­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni söy­lü­yor­lar.
Ker­kük içe­ri­sin­de­ki üçün­cü et­nik grup olan Arap­la­rın, şe­hir­de­ki var­lı­ğı 1930’lar­dan iti­ba­ren art­ma­ya baş­la­dı ve Ba­as dö­ne­min­de iyi­ce hız­lan­dı. Arap­la­rın böl­ge­ye gö­çü bü­yük öl­çü­de pet­ro­lün bu­lun­ma­sı ve Ker­kük çev­re­sin­de ye­ni su­la­ma pro­je­le­ri­nin dev­re­ye alın­ma­sı son­ra­sın­da ger­çek­leş­ti. Ay­rı­ca si­vil ve as­ke­rî bü­rok­rat ola­rak böl­ge­ye ge­len nü­fus da Arap kö­ken­li­le­rin sa­yı­sı­nı ar­tır­dı. Böl­ge­ye ge­ti­ri­len Arap­la­rın ço­ğun­lu­ğu ül­ke­nin gü­ney ke­sim­le­rin­den ge­ti­ri­len Şii kö­ken­li­ler. Za­ten son dö­nem­de Kürt­le­rin Ker­kük’le il­gi­li söy­lem­le­ri­ne ül­ke için­den en cid­di mu­ha­le­fet Şii olan Sadr gru­bun­dan ge­li­yor. Sadr gru­bu­nun şe­hir­de­ki var­lı­ğı­nı za­yıf­lat­ma­yı amaç­la­yan Kürt grup­lar ise, ABD or­du­su ile bu gru­bu kar­şı kar­şı­ya ge­tir­mek için geç­ti­ği­miz yıl­lar­da di­re­niş­çi­le­rin şe­hir­de­ki var­lı­ğı­nı se­bep gös­te­re­rek ope­ras­yon­lar ya­pıl­ma­sı­na ze­min ha­zır­la­mış­tı. Meh­di Or­du­su da KDP ve KYB’nin Ker­kük’te­ki bi­rim­le­ri­ne sal­dı­rı­lar dü­zen­le­ye­rek bu­na ce­vap ver­di.
Irak için­de­ki en bü­yük et­nik grup olan Arap­lar, Ker­kük gi­bi zen­gin ye­ral­tı kay­nak­la­rı­na sa­hip bir böl­ge­nin Kürt böl­ge­si­ne bağ­lan­ma­sı­nı ka­bul et­mek is­te­mi­yor­lar. Ay­rı­ca Sadr gru­bu­nun Şii Türk­men­ler ara­sın­da da cid­di bir et­kin­li­ği var. Es­ki Dev­let Baş­ka­nı Ga­zi el-Ya­ver gi­bi Sün­ni Arap si­ya­set­çi­ler de Ker­kük’ün bir­lik­te ya­şa­nı­la­cak bir kent ol­ma­sı ve kim­se­nin top­rak­la­rı­nı ter­ke zor­lan­ma­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni söy­lü­yor. İş­gal son­ra­sın­da Irak yö­ne­ti­mi, Ana­ya­sa­nın 140. mad­de­si uya­rın­ca böl­ge­ye yer­leş­ti­ri­len Arap­la­rı gü­ney­de­ki es­ki yer­le­ri­ne dön­me­ye teş­vik edi­yor. Bu teş­vik çer­çe­ve­sin­de, es­ki yer­le­ri­ne dö­nen Arap­la­ra 15.000 do­lar pa­ra ve bir mik­tar ara­zi ve­ri­li­yor. Sü­re­cin ta­ma­men gö­nül­lü ol­ma­sı dü­şü­nül­mek­le be­ra­ber uy­gu­la­ma­da Ker­kük’ü terk et­me­le­ri için bu ki­şi­le­re bas­kı ya­pıl­dı­ğı da id­di­a edi­li­yor.
Irak’ta­ki fark­lı et­nik grup­la­rı bün­ye­sin­de ba­rın­dı­ran ve zen­gin pet­rol kay­nak­la­rı­na sa­hip olan Ker­kük’ün ge­le­ce­ği, Irak’ın ge­le­ce­ği ile ya­kın­dan il­gi­li; öy­le ki şeh­rin ge­le­ce­ği Ana­ya­sa’ya bi­le ya­zıl­mak zo­run­da kal­dı. 2007 so­nun­da ya­pıl­ma­sı plan­la­nan an­cak Irak Par­la­men­to­su ta­ra­fın­dan Ma­yıs 2008’e er­te­le­nen re­fe­ran­dum ön­ce­sin­de ger­gin­li­ğin art­tı­ğı şe­hir­de hâ­lâ çe­şit­li ara­lık­lar­la bom­ba­lar pat­la­ma­ya de­vam edi­yor. Kürt­ler şu ana ka­dar ka­zan­dık­la­rı­nın sağ­la­ma alın­ma­sı açı­sın­dan bü­yük önem ver­dik­le­ri şeh­rin re­fe­ran­dum son­ra­sın­da ken­di böl­ge­le­ri­ne bağ­lan­ma­sı­nı is­te­se­ler de, di­ğer grup­la­rın bu nok­ta­da­ki mu­ha­le­fe­ti Ker­kük’ün ge­le­ce­ği­nin tar­tış­ma ko­nu­su ol­ma­ya de­vam ede­ce­ği­ni gös­te­ri­yor.

Paylaş Tavsiye Et