Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (September 2007) > Asılıyorum > CHP’nin onuru
Asılıyorum
CHP’nin onuru
Ali Cengiz Tuğrul
Onur­suz in­san ol­maz.
Her­ke­sin iyi kö­tü bir onu­ru mut­la­ka var­dır.
Onur isim­li va­tan­daş­lar da sü­rü­sü­ne be­re­ket­tir.
Hat­ta bu va­tan­daş­la­rın ba­zı­la­rı po­li­ti­ka­cı­dır da.
Ama onur var, Onur var.
İki­si­nin ara­sın­da da dağ­lar ka­dar fark var.
AKP ile CHP ara­sın­da dağ­lar ka­dar fark yok mu?
Var.
He­men la­fı yüz­de kırk­ ye­di ile yüz­de yir­mi­ bire ge­tir­me­yin.
Ya da 341 ile 112’ye.
Ya da 16.340.534 ile 7.300.234’e.
Ben ni­ce­lik­sel oy far­kın­dan bah­set­mi­yo­rum.
Ni­te­lik­sel fark­tan bah­se­di­yo­rum.
Her­kes bi­lir ki CHP’nin ni­te­lik­sel ağır­lı­ğı ni­ce­lik­sel ağır­lı­ğı­nın kat be kat üze­rin­de­dir.
Bı­ra­kın Sn. Bay­kal’ı.
Sa­de­ce Onur Öy­men’in ağır­lı­ğı 16.340.534’e beş ba­sar.
İki­si­nin ağır­lı­ğı “ka­lın, kı­sa ba­cak­lı, uzun kol­lu ve kıl­lar­la kap­lı ge­viş ge­ti­re­rek ya­tan, hart hart ka­şı­nan” mil­yon­lar­ca man­tık­sız mah­lu­ka­ta en az 25 ba­sar.
Na­sıl ya­ni der­se­niz bu­na ve­re­bi­le­ce­ğim man­tık­lı bir ce­vap yok.
Man­tık­la izah ede­me­di­ği­miz bir sü­rü ola­ğa­nüs­tü du­rum ol­du­ğu­nu siz de bi­li­yor­su­nuz­dur.
Ni­te­kim Onur Bey de bi­li­yor.
 
MAN­TIK­SIZ­LIK
“İk­ti­dar par­ti­si se­çi­mi açık fark­la ka­za­nı­yor.
Bu­nu man­tık­la izah ede­mez­si­niz.” di­yor.
Man­tı­ğı ol­ma­yan tü­rün han­gi sı­nı­fa gir­di­ği­ni bil­mek için zoo­log ol­mak ge­rek­mi­yor.
Po­li­ti­ka­cı ol­mak ge­re­ki­yor.
367 ol­maz­sa ol­maz.
Bu par­la­men­to­dan ol­maz.
Mec­lis için­den ol­maz.
AKP’den ol­maz.
Eşi ba­şör­tü­lü olur­sa ol­maz.
Çok­tan seç­me­li ol­maz.
Be­nim seç­ti­ğim ol­maz­sa ol­maz.
Muh­tı­ra­sız ol­maz.
Ol­maz da ol­maz.
Bü­tün bu ta­vır alış­lar man­tık­la izah edi­le­bi­li­yor.
Hal­kın “Yet­ti ar­tık” de­me­si man­tık­la izah edi­le­mi­yor.
İş­te bu onur baş­ka bir par­ti­nin de­ğil. CHP’nin Onur’u!
Mil­let se­çim so­nuç­la­rın­dan son­ra Sn. Bay­kal’dan da onur­lu bir ha­re­ket bek­li­yor.
“Ro­dos’a yüz­me­ye­ce­ğim, ye­ni bir MYK oluş­tu­ra­ca­ğım.
İçin­de Onur Bey de ola­cak.
Alın si­ze onur­lu ha­re­ket” bu­yu­ru­yor.
Yıl­la­rın kurt po­li­ti­ka­cı­sı­nın bu tav­rı­nı yü­rek­ten al­kış­lı­yo­rum.
Ni­ce uzun yıl­lar par­ti­si­nin ba­şın­da kal­ma­sı­nı ni­yaz edi­yo­rum.
 
KURT
Kurt de­dim de ak­lı­ma gel­di:
“Va­tan­daş dev­le­tin ku­rum­la­rı ile ça­tı­şan, da­ha şim­di­den ‘Bu hal­kın muh­tı­ra­sı’ di­yen bir an­la­yı­şı tek ba­şı­na ik­ti­dar yap­mış­tır.
Şim­di Müs­lü­man bir cum­hur­baş­ka­nı da se­çer­sek ül­ke­miz da­ha mut­lu ha­le mi ge­le­cek?”
“Bu hal­ka her şey la­yık.
Bu halk­la yo­la çı­kıl­maz.
Bu tab­lo­nun tek so­rum­lu­su halk.
Bu halk ka­dar ki­şi­lik­siz bir halk gör­me­dim.”
Bu ve­ciz ifa­de­li ta­vır­lar kim­den?
Bil­di­niz: Mil­li­yet­çi Ha­re­ket Par­ti­si’nden.
İlk cüm­le­le­ri par­ti­nin se­çi­le­bi­len ge­nel sek­re­te­ri 23 Tem­muz’da kur­muş.
Halk­lı cüm­le­le­ri de se­çi­le­me­yen mil­let­ve­ki­li ada­yı.
Sn. Bay­kal bu söy­lem­ler­den he­ye­can­la­na­bi­lir.
Cep­he­ci Ha­re­ket Par­ti­si li­de­ri, Mil­li­yet­çi Ha­re­ket Par­ti­si li­de­ri ile uz­laş­mak is­te­ye­bi­lir.
“Ha­ni mey­da­na bir si­cim at­mış­tın.
Onu bu­la­lım, be­ra­ber kul­la­na­lım.” tek­li­fi­ni gö­tü­re­bi­lir.
“İs­ter­sen ağa­bey­le­rim­den des­tek ala­lım” di­ye­bi­lir.
Dev­let Bey “Ben yüz­me bil­mem.
Son­ra şa­ka yap­mış­tım da di­ye­mem.” di­ye mu­ka­be­le ede­bi­lir.
Ne­ti­ce­de cid­di adam.
 
ANA­KON­DA
Bir de se­çim an­ket­le­ri­ni gö­rün­ce deh­şe­te ka­pı­lan ba­sın ta­ife­si var.
Kon­da’nın an­ke­ti­ni gö­rün­ce ana­kon­da gö­rür gi­bi ol­muş­lar.
“Ana­a, Kon­da’ya bak, ne ko­ca­man!” de­miş to­pu bir­den.
“Dün bir ar­ka­da­şım, son se­çim an­ke­ti­ne gö­re oy da­ğı­lı­mı­nı bil­dir­di:
AKP yüz­de 47,9.
Val­la­hi far­kın­da bi­le ol­ma­dım, ağ­zım­dan tek söz­cük çık­mış: Oha!
Çüş de di­ye­bi­lir­dim.”
Bun­lar kı­rıl­mış bir ba­ya­nın ifa­de­le­ri.
Ne­re­si kı­rık der­se­niz, ka­na­dı.
Da­ha 18 Tem­muz’da böy­le söy­le­miş.
22 Tem­muz ge­ce­si du­dak­la­rın­dan da­ha ni­ce za­rif ifa­de­le­rin dö­kül­dü­ğü­nü ta­hay­yül da­hi ede­me­di­ği­miz ba­kım­lı ba­yan.
Mil­le­ti­ni “ka­lın, kı­sa ba­cak­lı, uzun kol­lu ve kıl­lar­la kap­lı ge­viş ge­ti­re­rek ya­tan, hart hart ka­şı­nan” di­ye tas­vir eden Fran­sa gör­müş, in­cel­miş ka­dın.
Mi­ne Kı­rık­ka­nat.
Bir di­ğe­ri şöy­le yaz­mış:
“So­ros’un ço­cuk­la­rı­nın an­ke­ti”
Ya­zan kim?
Hik­met Çe­tin­ka­ya.
O kim?
İl­han’ın ço­cu­ğu.
Bir de Vol­ka­no ge­ze­ge­nin­den bi­ri var ara­la­rın­da.
Mr. Spack Emin.
Se­çim­ler sa­ye­sin­de o ken­di­si­nin uzay­lı ol­du­ğu­nu keş­fet­ti.
Te­vek­ke­li “mi­nik kuş” bir uzay ara­cı de­ğim­liy­miş!
Ke­sin Er­ke Dö­ner­ge­ci ile ça­lı­şı­yor­dur o araç.
Pe­ki se­çim so­nuç­la­rı sür­priz miy­di?
Uzay­lı­lar için evet.
Dün­ya­lı­lar için ha­yır.
Ka­nat­gil­ler fa­mil­ya­sı için evet.
Ka­lın, kı­sa bacaklılar için ha­yır.
 
MÜ­NEC­CİM Mİ­YİM?
Ba­kın Ha­zi­ran so­nun­da ne yaz­mı­şım:
Mil­let ne­re­de? Bal­ta kes­ti.
Bal­ta ne­re­de? Arı sak­la­dı.
Arı ne­re­de? At iç­ti.
At ne­re­de? Ters dön­dü, da­ğa kaç­tı.
Dağ ne­re­de? Yan­dı bit­ti, kül ol­du.
Kı­rat da 22 Tem­muz’a ka­dar kiş­ne­ye­bi­lir.
O za­ma­na ka­dar rah­van da gi­de­bi­lir, tı­rıs da.
Ama ne ya­pa­maz?
Şa­ha kal­ka­maz.
Ne­den?
Çün­kü kı­rat amu­da kalk­tı.
Amu­da kalk­ma­ya alış­mış at şa­ha kal­ka­maz.
Bu­nu bü­tün mil­let gö­rü­yor.
Ama Meh­met gör­mü­yor.
‘Umut Meh­met’in ek­me­ği, ye Meh­met ye’ de­miş şa­ir.
Meh­met bu ay so­nu­na ka­dar o ek­me­ği yi­ye­cek.
Bu bir.
Mil­let ba­kı­yor ve gö­rü­yor:
Bir ta­raf­ta ken­di­si­ni sok­ma­yı bi­rin­ci va­zi­fe­si ad­det­miş bir arı.
Bir ta­raf­ta ken­di­si­ni tep­me­yi bi­rin­ci va­zi­fe­si ad­det­miş bir at.
Bir ta­raf­ta at­la arı­yı yu­lar­la­rın­dan tut­muş sü­rük­le­yen, sü­rük­ler­ken de ‘Bi­rin­ci va­zi­fe­niz’ di­ye gür­le­yen al­tı ok­lu 367 mız­rak­lı bir cen­ga­ver.
Bir ta­raf­ta ma­zot bir li­ra, Şeh­ra­zat on­dan da ucuz di­yen ya­kı­şık­lı bir genç.
Ar­ka ta­raf­ta bu ça­tı­yı ku­ran Ze­nith mar­ka sa­at ka­fa­lı bir mü­hen­dis.
Her dev­rin ada­mı.
Her dö­ne­min si­ya­set­çi­si.
Şap­ka dü­şün­ce yi­ne kel mi gö­rü­ne­cek?
Yok­sa ke­le yol mu gö­rü­ne­cek?
Üç haf­ta son­ra öğ­re­ne­ce­ğiz.
Bu iki.
Ama so­nuç­la­rı gör­se­ler bi­le öğ­re­ne­me­yen­ler ola­cak.
Ne­re­den bi­li­yo­rum?
Film­den bi­li­yo­rum.
Spi­el­berg’in Ter­mi­nal’ini da­ha ye­ni sey­ret­tim.
İş­le­yi­şi ko­lay­laş­tır­sın di­ye yü­rür­lük­te olan mev­zu­at na­sıl bir cen­de­re­ye dö­nüş­tü­rü­le­bi­lir.
İş­te onun hi­ka­ye­si.
Bi­zim için ol­duk­ça ta­nı­dık bir hi­ka­ye.
Ama yi­ne de Sn. Bay­kal’a ha­ra­ret­le tav­si­ye ede­rim.
Ne se­nar­yo­su, ben onun âlâ­sı­nı bi­li­rim di­ye­ce­ğin­den emi­nim.
Mev­zua­tı ku­şa çe­vir­me­nin pî­ri mü­dür ile hos­te­sin ara­sın­da ge­çen ko­nuş­ma sah­ne­si­ni iz­le­se ye­ter.
Ca­ka­lı mü­dür ‘Bu dört ta­ra­fın­dan ab­lu­ka­ya al­dı­ğı­mız öte­ki­nin ne­si­ni se­vi­yor­sun?’ di­ye so­rar.
‘Si­zin gi­bi­ler bu­nu as­la an­la­ya­maz’ kar­şı­lı­ğı­nı ve­rir hos­tes.
‘Şu­su­nu bu­su­nu vs, vs…’ di­ye te­fer­rua­ta gir­mez.
22 Tem­muz’da da san­dık ba­şın­da­ki­ler te­fer­rua­ta gir­me­ye­cek.
Oy­la­rı­nı ve­re­cek­ler, gi­de­cek­ler.
‘Al sa­na Tan­do­ğan, al sa­na Çağ­la­yan’ di­ye gür­le­yen­ler ‘Bu ne?’ di­ye­cek­ler.
San­dık bu­ra­day­sa ben ne­re­de­yim?
Ben bu­ra­day­sam san­dık ne­re­de?
Ho­ca­nın ku­lak­la­rı­nı çın­la­ta­cak­lar.
Şim­di­ler­de mi­ting­le­re gel­sin­ler di­ye ön­le­rin­de on pe­ren­de atı­lan mil­le­te ‘Yuh ca­hil­ler!’ de­ni­le­cek.
Aziz Ne­sin ne ka­dar hak­lıy­mış mu­hab­bet­le­ri­ne gi­ri­le­cek.
‘Si­zin gi­bi­ler bu­nu as­la an­la­ya­maz’ ce­va­bı­nı alan­lar ne­yi an­la­ma­dık­la­rı­nı yi­ne an­la­ma­ya­cak­lar.
An­la­ya­mı­yo­ruz ama ke­se­bi­li­riz di­ye or­ta­ya çı­ka­cak­lar.
Bu da üç.
Ba­zen ken­di­me şa­şı­yo­rum.
Mü­nec­cim mi­yim?
Tar­han Er­dem mi­yim?
Ana­kon­da mı­yım, ne­yim?
 
AFİŞ­LER
Se­çim ge­ce­si ba­zı DP’li­ler kol­tuk­la­rı­nın al­tı­na se­çim için ha­zır­la­dık­la­rı afi­şi alıp git­ti­ler.
Sn. Ağar’ın kar­şı­sın­da aç­tı­lar.
Afiş­te “Bu­ra­ya Ka­dar” ya­zı­yor­du.
Sn. Ağar “Ama biz bu­nu ken­di­miz için yaz­ma­mış­tık” de­me­di.
Ge­re­ği­ni yap­tı.
Si­ya­se­tin yü­zü­nü ağart­tı.
Ba­zı SP’li­ler de afiş­le­ri­ni alıp git­ti­ler.
Bi­ri­ni aç­tı­lar:
“Bu Böy­le Git­mez” ya­zı­yor­du.
Ho­ca “Si­yo­nist­le­rin oyu­nu­na gel­me­yin, öbü­rü­nü açın” de­di.
Öbü­rü­nü aç­tı­lar.
“Sen­siz Ol­mu­yor” ya­zı­yor­du.
Ho­ca “Şim­di ol­du, afe­rin yav­ru­cak­la­rım” de­di.
AKP’li­ler va­tan­daş­la ha­şır ne­şir­di o ge­ce.
Afi­şe ma­fi­şe ba­ka­cak hal­le­ri yok­tu.
CHP’li­ler “Cum­hu­ri­yet Ka­za­na­cak” afi­şi­ni çok­tan sak­la­mış­lar­dı.
“Şim­di De­ği­şim Za­ma­nı. Şim­di CHP Za­ma­nı” afi­şi­ni de aç­ma­dı­lar Sn. Ge­nel Baş­kan’a.
Yan­la­rı­na ge­tir­dik­le­ri di­ğe­ri­ni aç­tı­lar.
Sn. Bay­kal’ın göz­le­ri par­la­dı.
“Afe­rin ar­ka­daş­lar, çok iyi bul­muş­su­nuz.
Ye­ni slo­ga­nı­mız bu ol­ma­lı” di­ye hay­kır­dı.
Şöy­le ya­zı­yor­du afiş­te:
“Dur­mak Yok, Yo­la De­vam”
 
 

 

 

 

SON SÖZ
 
Ünlü köşe yazarı, bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu.


Paylaş Tavsiye Et