Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (August 2006) > Dünya Siyaset > Filistin ve Lübnan yapayalnız
Dünya Siyaset
Filistin ve Lübnan yapayalnız
Hatice Boynukalın Şenkardeşler
“NE ka­dar ya­ra­la­yı­cı olur­sa ol­sun açık açık ko­nuş­ma­nın za­ma­nı gel­di.” Suu­di Ara­bis­tan Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı Su­ud el-Fay­sal, her­ke­si hay­re­te dü­şü­ren ko­nuş­ma­sı­na böy­le baş­lı­yor­du. Fay­sal, Fi­lis­tin ve Lüb­nan’da­ki ge­liş­me­le­ri de­ğer­len­dir­mek üze­re ola­ğa­nüs­tü top­la­nan Arap ül­ke­le­ri dı­şiş­le­ri ba­kan­la­rı kar­şı­sın­da yap­tı­ğı ko­nuş­ma­da, Hiz­bul­lah’ın İs­ra­il ile Lüb­nan top­rak­la­rın­da gir­di­ği ça­tış­ma so­nu­cun­da, 8 İs­ra­il­li as­ke­ri öl­dü­rüp iki­si­ni esir al­ma­sı­nı; “Kim­se­ye da­nış­ma­dan gi­ri­len dik­kat­siz, plan­sız ve stra­te­jik içe­rik­ten yok­sun ‘ma­ce­ra­lar’ ne­ti­ce­sin­de mey­da­na ge­len ge­liş­me­ler” ola­rak ni­te­li­yor ve bun­la­rın meş­ru di­re­niş ha­re­ket­le­riy­le ka­rış­tı­rıl­ma­ma­sı ge­rek­ti­ği­nin al­tı­nı çi­zi­yor­du. Suu­di ba­kan da­ha da ile­ri gi­de­rek do­lay­lı yol­dan, Fi­lis­tin di­re­ni­şi­nin meş­ru­iye­tini sorgulayan söz­ler sarf edi­yor­du.
İs­lam âle­min­de şaş­kın­lık­la kar­şı­la­nan bu açık­la­ma­lar, Arap yö­ne­tim­le­ri­nin özel­lik­le son yıl­lar­da­ki tu­tum ve po­li­ti­ka­la­rı­nı ya­kın­dan iz­le­yen­ler ta­ra­fın­dan pek ga­rip­sen­me­se de, Suu­di Ara­bis­tan’ın tu­tu­mu, böl­ge açı­sın­dan bir ilk ol­ma yö­nün­den önem ta­şı­yor.
 
De­zen­for­mas­yon Sa­vaş­la­rı
Yüz­yı­lın ica­dı “te­rör­le sa­vaş” uğ­ru­na dün­ya­yı kan gö­lü­ne çe­vir­mek­le kal­ma­yan iş­gal­ci zih­ni­yet, ay­nı za­man­da asır­lar­dır in­san­la­rın dü­şün­ce­le­ri­ne yön ve­ren kav­ram, an­la­yış ve öl­çü­le­rin de­ğiş­me­si­ne de se­bep ol­du. Yal­nız­ca güç­lü­nün se­si­ni du­yu­ra­bil­di­ği bir are­na­da çı­kan toz du­man ara­sın­da ar­tık za­lim ve maz­lum eşit ha­le ge­le­bi­li­yor­du. Ya­kın za­ma­na ka­dar meş­ru­iye­ti­ni dün­ya ka­muo­yu ve ulus­la­ra­ra­sı tea­mül­den alan di­re­niş ha­re­ket­le­ri, bu kav­ram kar­ga­şa­sı içe­ri­sin­de ken­di­ni bir an­da “te­rör ör­güt­le­ri” lis­te­sin­de bu­lu­ver­di. Suu­di Ara­bis­tan’ın, di­re­ni­şi “meş­ru ve gay­ri meş­ru” ola­rak iki­ye ayır­ma­sı ve bu­nun kri­ter­le­ri­ne açık­lık ge­tir­me­me­si, Or­ta Do­ğu li­te­ra­tü­rü­ne ye­ni gi­ren bu kav­ra­mın (meş­ru di­re­niş) ne an­la­ma gel­di­ği ko­nu­su­nun müp­hem kal­ma­sı­na yol açı­yor­du. Yi­ne bu tav­ra Arap ba­sı­nın­da -sı­nır­lı sa­yı­da da ol­sa- sa­hip çı­kan ya­zı­la­rın ya­yım­lan­ma­sı, İs­ra­il’le olan kav­ga­da Arap­la­rın ta­kın­dı­ğı tu­tum­da özel­lik­le de res­mî ma­kam­lar dü­ze­yin­de kök­lü bir de­ği­şi­min ger­çek­leş­mek üze­re ol­du­ğu­nu gös­te­ri­yor.
 
İs­ra­il Mem­nun!
Arap ül­ke­le­ri Gaz­ze’de ger­çek­le­şen plaj kat­lia­mı son­ra­sın­da İs­ra­il’e ge­re­ken tep­ki­yi gös­ter­mez­ken; esir alı­nan İs­ra­il­li as­ker Gi­lad Şa­lit’in der­hal ser­best bı­ra­kıl­ma­sı için Fi­lis­tin hü­kü­me­ti­ne ce­sur­ca(!) uya­rı­lar­da bu­lun­du. Yi­ne Mı­sır -İs­ra­il ha­pis­ha­ne­le­rin­de yıl­lar­dır bek­le­ti­len Arap esir­le­ri gün­de­me ge­tir­mek­si­zin- İs­ra­il­li as­ke­rin ka­yıt­sız şart­sız sa­lı­ve­ril­me­si için ara­bu­lu­cu­luk tek­lif­le­ri yap­tı ve bu tek­lif­le­rin red­de­dil­me­si son­ra­sın­da Gaz­ze’den Mı­sır top­rak­la­rı­na gi­riş ya­pıl­ma­sı­nı ya­sak­la­ya­rak Fi­lis­tin­li­le­ri ce­za­lan­dır­dı. Son ola­rak Su­ud Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı­’nın Lüb­nan’da­ki olay­la­rın pat­lak ver­me­siy­le yap­tı­ğı ze­hir zem­be­rek açık­la­ma­lar, HAMAS ya da Hiz­bul­lah adı al­tın­da top­ye­kûn di­re­ni­şe kar­şı bir tav­rın söz ko­nu­su ol­du­ğu­nu akıl­la­ra ge­ti­ri­yor.
Ulus­la­ra­ra­sı alan­da ve böl­ge­sel plan­da, ken­di­le­ri­ni il­gi­len­di­ren ko­nu­lar­da Arap yö­ne­tim­le­ri­nin ta­kın­dı­ğı tu­tum, ge­le­nek­sel çiz­gi­ye pek uy­mu­yor ve he­nüz ka­mu­oyu­na açık­la­na­ma­yan kök­lü po­li­ti­ka de­ği­şik­lik­le­ri­nin ön işa­ret­le­ri gi­bi gö­rü­nü­yor. Bir­çok Arap ül­ke­si Fi­lis­tin­li­le­rin ya­nın­da yer al­mak­tan­sa, ta­raf­lar ara­sın­da ara­bu­lu­cu­lu­ğa so­yun­mak gi­bi ga­rip bir ro­lü be­nim­se­mi­şe ben­zi­yor. Arap ül­ke­le­ri­nin ço­ğun­lu­ğu, iliş­ki­le­ri­ni ses­siz­ce nor­mal­leş­tir­me­ye ça­lış­tık­la­rı İs­ra­il’le kar­şı kar­şı­ya gel­mek is­te­mi­yor. Geç­miş­te Arap­la­rın ge­le­ce­ği­ni et­ki­le­yen ha­ya­tî da­va­lar­da güç­lü söz sa­hip­le­ri ro­lü­nü oy­na­yan Mı­sır, Ür­dün ve Suu­di Ara­bis­tan’ın böl­ge­sel ve ulu­sal çı­kar­la­rı­nı göz önün­de bu­lun­dur­mak­tan zi­ya­de, ABD bas­kı­la­rı­na bo­yun eğe­rek ha­re­ket et­me­yi ter­cih et­ti­ği id­di­ala­rı da ba­sın-ya­yın or­gan­la­rın­da yük­sek ses­le di­le ge­ti­ri­li­yor ar­tık. Bek­len­me­dik ge­liş­me­ler kar­şı­sın­da plan­sız ve stra­te­ji­siz ka­lan bu ül­ke yö­ne­tim­le­ri­nin, halk­la­rı ta­ra­fın­dan bü­yük coş­kuy­la kar­şı­la­nan Hiz­bul­lah ve HAMAS ope­ras­yon­la­rı­nı dip­lo­ma­si­ye hiç de uy­gun ol­ma­yan öf­ke­li bir dil­le eleş­tir­me­le­ri­nin ar­ka­sın­da­ki ne­den de bu ola­bi­lir.
İs­ra­il ba­sı­nı ise Arap ül­ke­le­ri­nin için­de bu­lun­du­ğu bu şaş­kın­lık ha­lin­den ve olay­la­rın so­rum­lu­lu­ğu­nun Hiz­bul­lah-HAMAS, Su­ri­ye-İran cep­he­si üze­ri­ne yı­kıl­ma­sın­dan ga­yet mem­nun bir bi­çim­de, olan bi­te­ni bü­yük bir coş­kuy­la say­fa­la­rı­na ta­şı­mak­la meş­gul. Özel­lik­le de Suu­di Ara­bis­tan’ın ta­kın­dı­ğı tu­tum İs­ra­il’in, Lüb­nan’a yap­tı­ğı sal­dı­rı­la­rı meş­ru­laş­tır­ma­sı için bir can si­mi­di va­zi­fe­si gö­rü­yor. ABD Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı Ri­ce’ın bu üç dev­le­tin ta­kın­dı­ğı iş­bir­lik­çi tav­rı öv­dü­ğü ko­nuş­ma­sın­da, “te­rör ör­gü­tü Hiz­bul­lah’ın, si­lah­sız­lan­dı­rıl­ma­sı ve si­ya­sî açı­dan za­yıf­la­tıl­ma­sı ko­nu­sun­da Arap âle­miy­le gö­rüş bir­li­ği içe­ri­sin­de ol­duk­la­rı­nı” söy­le­me­si, böl­ge ta­ri­hi açı­sın­dan da bir ilk. Oy­sa İs­ra­il ta­ra­fı­nın eli­ni güç­len­di­re­cek bir tu­tum ta­kın­dık­la­rın­dan be­ri, Ka­hi­re, Am­man ve Ri­yad yö­ne­tim­le­ri­nin Arap ve dün­ya ka­mu­oyun­da­ki ağır­lı­ğı git­tik­çe aza­lı­yor. Bu üç ül­ke­nin sah­ne­den çe­kil­me­siy­le or­ta­ya çı­kan boş­lu­ğun, Su­ri­ye ve İran ta­ra­fın­dan dol­du­rul­ma­sı ise ka­çı­nıl­maz gö­rü­nü­yor.
Geç­ti­ği­miz gün­ler­de Arap Bir­li­ği Ge­nel Sek­re­te­ri Amr Mu­sa, Ka­hi­re’de ya­pı­lan Arap Bir­li­ği Dı­şiş­le­ri Ba­kan­la­rı Acil Top­lan­tı­sı’nın so­nun­da Or­ta Do­ğu ba­rış sü­re­ci­nin ‘öl­dü­ğü­nü’ açık­la­sa da, as­lın­da ölen ba­rış sü­re­ci de­ğil, Arap yö­ne­tim­le­ri­nin ta ken­di­si.
 
Ateş Düş­tü­ğü Ye­ri Ya­kar
Arap âle­min­de bu­nun ben­ze­ri bir bö­lün­me ve gö­rüş ay­rı­lı­ğı 1. Kör­fez Sa­va­şı sı­ra­sın­da da ya­şan­mış­tı. An­cak bu se­fer ta­raf­lar­dan bi­ri­nin İs­ra­il, di­ğe­ri­nin ise di­re­niş­çi­ler ol­ma­sı, yö­ne­tim­ler ile ka­muo­yu ara­sın­da­ki fi­kir ay­rı­lı­ğı­nın da­ha da de­rin­leş­me­si­ne yol açı­yor. Böl­ge­de­ki tüm kö­tü­lük­le­rin ba­şı ve so­run­la­rın ana­sı ola­rak İs­ra­il dev­le­ti ve onun ya­yıl­ma­cı po­li­ti­ka­la­rı­nı gö­ren Arap top­lum­la­rı­nın he­men her ke­si­mi, ya­ni ses­siz ço­ğun­luk ile res­mî ma­kam­lar ara­sın­da de­rin­le­şen bu fi­kir ay­rı­lı­ğı­nın kı­sa ol­ma­sa da, or­ta ve uzun va­de­de sür­tüş­me­le­re hat­ta ça­tış­ma­la­ra yol aça­ca­ğı ön­gö­rü­le­bi­lir. 
Böl­ge­de ya­şa­nan ge­liş­me­ler, ABD’nin Irak’ta­ki kao­tik du­rum gi­bi ba­ha­ne­ler­le bi­linç­li bir şe­kil­de ar­ka pla­nı at­ma­ya ça­lış­tı­ğı Fi­lis­tin da­va­sı­nın tek­rar Arap ve Müs­lü­man­la­rın gün­de­mi­ne ta­şın­ma­sı­nı sağ­la­ma­sı açı­sın­dan da önem arz edi­yor.
Ni­te­kim Arap ka­mu­oyun­da kı­pır­dan­ma­lar baş­la­dı bi­le! Mı­sır ve di­ğer Arap ül­kelerinin so­kak­la­rın­da dü­zen­le­nen gös­te­ri­ler­de Hiz­bul­lah’ın li­de­ri Şeyh Ha­san Nas­ral­lah’ın pos­ter­le­ri ta­şı­nı­yor. Bu pos­ter­le­ri ta­şı­yan­la­rın ço­ğu­nun Sün­ni Arap­lar ol­ma­sı da işin bir baş­ka has­sas bo­yu­tu. Bu du­rum, ABD’nin Irak iş­ga­li son­ra­sın­da bir­bi­ri­ne düş/ürül/en ta­raf­la­rın sa­de­ce Irak’la sı­nır­lı ol­du­ğu­nun ve bu mez­hep ça­tış­ma­la­rı­nın Irak dı­şın­da hiç­bir an­lam ta­şı­ma­dı­ğı­nın da bir gös­ter­ge­si ade­ta.
An­cak yi­ne de ateş düş­tü­ğü ye­ri ya­kı­yor… Gaz­ze’de uzun za­man­dır eko­no­mik sı­kın­tı­lar­la bo­ğu­şan Fi­lis­tin hal­kı, İs­ra­il’in baş­lat­tı­ğı sal­dı­rı­lar son­ra­sın­da da­ha da ça­re­siz bir nok­ta­ya sü­rük­len­di. 15 yıl sü­ren iç sa­va­şın yor­gun kah­ra­ma­nı Lüb­nan ise ba­şı­na ya­ğan bom­ba­la­rı ça­re­siz­ce sey­re­di­yor. Ar­dın­dan Lüb­nan­lı ve Fi­lis­tin­li ana­la­rın fer­yat­la­rı yük­se­li­yor Bey­rut ve Gaz­ze se­ma­la­rın­da: “Arap­lar ve Müs­lü­man­lar ne­re­de?”

Paylaş Tavsiye Et