Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (August 2006) > Türkiye Ekonomi > Mayıs ayında kocakarı fırtınası
Türkiye Ekonomi
Mayıs ayında kocakarı fırtınası
Melikşah Utku
BU yıl ba­har geç gel­di. Tam da ha­va­lar ısın­dı der­ken kaz­ma, kü­rek yak­tır­dı Ma­yıs ayı. Bu sa­tır­la­rı ya­zar­ken Ma­yıs’ın ar­tık son haf­ta­sı­na gir­miş ve peş pe­şe iki ay­rı dal­ga ha­lin­de ge­len kriz yok­la­ma­sı­na ya­ka­lan­mış, bir ta­raf­tan da pi­ya­sa ek­ra­nın­dan bor­sa­nın ye­ni­den to­par­la­nı­şı­nı, dö­vi­zin bir mik­tar ge­ri çe­ki­li­şi­ni ve fa­iz oran­la­rı­nın çık­tı­ğı ye­ni se­vi­ye­ye yer­leş­me­si­ni iz­li­yor­duk. Bu to­par­lan­ma­nın tek ne­fes­lik bir ara mı, yok­sa ye­ni bir den­ge­ye ıs­lak ıs­lak bir se­ğirt­me mi ol­du­ğu­nu bi­le­mi­yo­ruz. Bil­di­ği­miz tek şey var: Is­lak­tık, üşü­müş­tük ama pa­nik­le­me­miş­tik.
Ne ol­du bu iki haf­ta­da gün­lük gü­neş­lik pi­ya­sa­la­rı­mı­za? İçe­ri­de la­ik­lik tar­tış­ma­la­rı ve Da­nış­tay’a ya­pı­lan men­fur sal­dı­rı mı te­tik­le­di bu sü­re­ci? Yok­sa “eli­miz­de ol­ma­yan ge­rek­çe­ler­le” ya­yı­nı­mı­za ara mı ver­dik? Komp­lo­cu sı­cak pa­ra­cı­la­rın mı oyu­nu­na gel­dik, yok­sa biz et­tik de biz mi bul­duk? Enf­las­yo­nun Ni­san ayın­da kar­de­len çi­çe­ği gi­bi yat­tı­ğı yer­den ba­şı­nı kal­dır­ma­sı mıy­dı her şe­yin se­be­bi, ca­ri açık mı ni­ha­yet ge­lip çat­tı ka­pı­mı­za?
Bu sa­tır­la­rın kay­da ge­çi­ril­di­ği da­ki­ka­lar­da İMKB 100 en­dek­si, 37 bin ci­va­rın­da dal­ga­la­nı­yor­du. Oy­sa ay­nı en­deks Mart ba­şın­da 48 bi­ni he­def­le­ye­rek do­lu­diz­gin yu­ka­rı tır­ma­nı­yor­du. Öte yan­dan, son bir yıl­dır 1 li­ra 35 ku­ru­şun üze­ri­ne çı­kıp çık­ma­mak­ta ka­rar­sız­lık çe­ken do­lar, ilk dal­ga­nın ar­dın­dan 1,45 li­ra­yı be­nim­ser gi­bi gö­rün­müş, ama ikin­ci dal­ga ile 1,52’ye ka­dar çık­tık­tan son­ra 1,5’e ge­ri dön­müş­tü. Gra­fik­ler­de bir yu­ka­rı, bir aşa­ğı sey­re­den çiz­gi­le­rin bun­dan son­ra du­ru­lup du­rul­ma­ya­ca­ğı­nı za­man gös­te­re­cek. An­cak yi­ne de ge­nel bek­len­ti, fi­yat­la­rın bel­ki bir dal­ga­lan­ma da­ha ya­pa­rak ye­ni bir plat­for­ma otu­ra­ca­ğı yö­nün­de.
Bu bek­len­ti, as­lın­da sağ­lam te­mel­le­re otu­ru­yor. Ni­san ayı enf­las­yo­nu yük­sek çık­mış ol­sa da, ka­mu har­ca­ma­la­rı yı­lın ilk üç ayın­da tah­min­le­rin üze­rin­de ger­çek­leş­miş ol­sa bi­le, ca­ri açık hâ­li­ha­zır­da­ki en cid­di teh­dit ola­rak eko­no­mi­nin üze­rin­de De­mok­les’in kı­lı­cı gi­bi dur­sa da­hi, yük­sek bü­yü­me per­for­man­sı­na rağ­men iş­siz­lik ve böl­ge­sel eşit­siz­lik yay­gın ve müz­min bir so­run ola­rak de­vam edi­yor ol­sa da, bu­gü­nün Tür­ki­ye’sin­de te­mel eko­no­mik den­ge­ler sıh­hat­li gö­zü­kü­yor.
Enf­las­yon tren­di tek bir ay ile öl­çü­le­mez. Ka­na­ati­miz­ce, bek­le­nen kon­jonk­tür için dü­şük be­lir­len­miş olan yıl so­nu he­de­fi­ne rağ­men, yıl so­nu enf­las­yo­nu muh­te­me­len bant için­de ka­la­cak­tır. Za­ten enf­las­yo­nun bir pu­an aşa­ğı ve­ya yu­ka­rı ol­ma­sı, or­ta­la­ma ka­rar alı­cı için pek faz­la bir önem ta­şı­mı­yor. Gi­di­şat, da­ha zi­ya­de eko­no­mi po­li­ti­ka­la­rı­na yö­ne­ti­min ne öl­çü­de sa­da­kat gös­ter­di­ği­ni öl­çü­yor ola­cak. Ka­mu har­ca­ma­la­rı­nın kon­trol al­tı­na alı­na­ca­ğı da ifa­de edil­di. Bu­ra­da da, bu­gü­ne dek gös­te­ri­len per­for­mans or­ta­la­ma ka­rar alı­cı için mu­az­zam ol­du­ğu için, bu ke­sim çok da önem­se­mi­yor kü­çük sap­ma­la­rı. Önem­se­yen­ler, açı­ğı bir per­for­mans kri­te­ri ola­rak gö­ren­ler.
Di­ğer so­run­lar ise za­ten uzun­ca bir müd­det­tir de­vam edi­yor ve bun­la­rın hal­li­nin Or­to­doks po­li­ti­ka­lar­la de­ğil, an­cak ya­pı­sal re­form­lar­la müm­kün ol­du­ğu ar­tık iyi­ce an­la­şıl­mış du­rum­da. Dal­ga­lan­ma­lar sa­ye­sin­de kur­la­rın bir mik­tar art­ma­sı ve sı­cak pa­ra­nın ate­şi­nin bir mik­tar alın­mış ol­ma­sı ise, eko­no­mi için­de­ki ba­sın­cı ha­fif­le­te­rek as­lın­da her­ke­sin “bir şe­kil­de ol­sa da ra­hat­la­sak” de­di­ği tür­den bir dü­zelt­me­yi te­min et­miş ol­du. Ne­ti­ce iti­ba­riy­le bu­gü­nün Tür­ki­ye’si; ka­mu borç­lu­luk se­vi­ye­si, kur re­ji­mi ve re­zerv­le­riy­le geç­mi­şi­ne nis­pet­le kriz­le­re çok da­ha da­ya­nık­lı.
An­cak dal­ga­lan­ma­la­rın kı­sa bir müd­det için­de den­ge­ye otur­ma­sı, iki te­mel un­su­ra bağ­lı: Dış pi­ya­sa­lar­da­ki ge­liş­me­ler ve iç is­tik­rar.
Dış pi­ya­sa­lar önem­li, çün­kü esas iti­bar­la dal­ga­lan­ma­nın se­be­bi ulus­la­ra­ra­sı ser­ma­ye ha­re­ket­le­ri. Her şey­den ön­ce, ulus­la­ra­ra­sı ti­ca­ret­te kü­re­sel den­ge­siz­lik­ler te­dir­gin edi­ci bo­yut­la­ra ulaş­mış du­rum­da. OECD ve İMF gi­bi ku­ru­luş­la­rın son za­man­lar­da sık­lık­la te­laf­fuz et­tik­le­ri bu den­ge­siz­lik­ler, ulus­la­ra­ra­sı li­ki­di­te­yi gi­de­rek da­ha oy­nak bir ze­mi­ne ta­şı­yor.
Tür­ki­ye’de dal­ga­lan­ma­nın ya­şan­dı­ğı gün­ler­de ulus­la­ra­ra­sı pi­ya­sa­lar gün­lük gü­neş­lik de­ğil­di. Söz­ge­li­mi, New York Bor­sa­sı Ma­yıs ba­şın­dan be­ri de­vam­lı bir dü­şüş ser­gi­li­yor. Ay­nı sü­reç Av­ru­pa’dan As­ya’ya, La­tin Ame­ri­ka’dan son za­man­la­rın göz­de bo­ğa pi­ya­sa­la­rın­dan olan Kör­fez’e ka­dar he­men tüm pi­ya­sa­la­rı et­ki­si­ne al­mış du­rum­da.
Üs­te­lik ben­zer bir du­rum me­ta bor­sa­la­rın­da da ya­şa­nı­yor. Ma­yıs ba­şın­da 75 do­la­rın üze­ri­ni zor­la­yan pet­rol fi­yat­la­rı, iki haf­ta için­de 5 do­lar ge­ri­le­di. Son bir yıl için­de ne­re­dey­se dört ka­tı­na çı­kan ba­kır ise, ay­nı dö­nem­de %12,5 de­ğer kay­bet­ti. Pa­ra bor­sa­lar­dan, me­ta pi­ya­sa­la­rın­dan ve bu­gü­ne dek prim yap­mış olan gay­ri­men­kul gi­bi var­lık­lar­dan ka­çı­yor; ar­tan fa­iz­ler se­be­biy­le bo­no ve tah­vil­le­re yö­ne­li­yor. Olu­şan li­ki­di­te­yi kon­trol et­mek­te zor­la­nı­yor baş­ta FED ol­mak üze­re mer­kez ban­ka­la­rı.
Tür­ki­ye’yi bu dal­ga­dan mu­af tu­ta­mı­yo­ruz. Dal­ga­lan­ma­lar­la bir­lik­te Tür­ki­ye’den önem­li bir mik­tar ser­ma­ye çe­kil­di ya­ban­cı­lar ta­ra­fın­dan, son za­man­lar­da el­de et­tik­le­ri ka­za­nım­lar­dan vaz­ge­çe­rek üs­te­lik. Dı­şa­rı­da­ki ha­re­ket­li­li­ğin ne ka­dar de­vam ede­ce­ği­ni tak­dir ede­mi­yo­ruz. Ta­bi­atıy­la sü­re­cin ül­ke­miz eko­no­mi­si­ni ne öl­çü­de et­ki­le­ye­ce­ği­ni de.
İç is­tik­ra­ra ge­lin­ce bu­ra­da da iki un­su­ru göz önün­de tut­mak ge­re­ki­yor. Bun­lar­dan il­ki, eko­no­mi­nin bu sü­re­ce tep­ki­si. He­nüz içe­ri­de ta­sar­ruf sa­hip­le­ri ve ya­tı­rım­cı­la­rın Ye­ni Türk Li­ra­sı’ndan dö­vi­ze geç­me­di­ği­ni gö­rü­yo­ruz. Bu müs­pet bir işa­ret. Yi­ne bu çer­çe­ve­de ar­tan kur­la­rın ca­ri den­ge­yi ra­hat­la­ta­ca­ğı tah­min edi­li­yor. Bu du­rum, an­cak dış ta­le­bin es­ki­si gi­bi de­vam ede­ce­ği var­sa­yı­mı ge­çer­li­li­ği­ni sür­dü­rür­se ger­çek­lik ka­za­na­cak. Ni­ha­yet re­el ke­si­min kı­sa dö­viz po­zis­yo­nu, ar­tan kur­lar kar­şı­sın­da en za­yıf hal­ka­yı oluş­tu­ru­yor.
İçe­ri­de­ki ikin­ci sı­kın­tı, dal­ga­lan­ma­nın si­ya­sî bir ger­gin­lik or­ta­mı ile ay­nı vak­te denk düş­me­si. La­ik­lik tar­tış­ma­la­rı, Se­zer’in Sos­yal Gü­ven­lik Ya­sa­sı’nı ve­to et­me­si, ar­dın­dan Da­nış­tay sal­dı­rı­sı gi­bi ge­liş­me­ler ta­bii ola­rak pi­ya­sa­la­rın tep­ki­le­ri­ni de şe­kil­len­di­ri­yor. Ni­ha­ye­tin­de pi­ya­sa si­ya­set­ten et­ki­le­ni­yor, pi­ya­sa­lar­da­ki ge­liş­me­ler de si­ya­se­te mal­ze­me ya­pı­lı­yor. Bu­ra­da ül­ke­yi kı­sır ve gi­de­rek kö­tü­le­şen bir dön­gü­ye sok­mak, en ılım­lı ta­bir­le gaf­let olur.
Şu ana ka­dar dal­ga­lan­ma­lar eko­no­mi yö­ne­ti­min­ce iyi yö­ne­til­di. Mer­kez Ban­ka­sı, tüm bas­kı­la­ra rağ­men dö­viz sat­ma­dı. Bu adım bir ta­raf­tan re­zerv­le­rin eri­me­si­ni en­gel­ler­ken, di­ğer yan­dan ser­best pi­ya­sa­ya olan gü­ve­ni art­tır­dı. İMF ile üçün­cü ve dör­dün­cü göz­den ge­çir­me­ler bir ara­da ta­mam­lan­dı. Önü­müz­de­ki dö­nem­de hü­kü­me­tin eko­no­mi po­li­ti­ka­la­rın­da, ya­pı­sal me­se­le­le­re bi­raz da­ha eğil­mek dı­şın­da, cid­di bir de­ği­şik­lik yap­ma­sı­nı bek­le­me­mek ge­rek. Bi­la­kis gev­şe­me gös­te­ren ki­mi alan­lar­da da­ha sı­kı ted­bir­le­rin alın­dı­ğı­na şa­hit ola­bi­li­riz.
Fır­tı­na­yı at­la­ta­bi­lir­sek, ül­ke eko­no­mi­si­nin yaz ay­la­rı­na çok da­ha sağ­lam gi­re­ce­ği­ne ina­nı­yo­ruz.

Paylaş Tavsiye Et
Türkiye Ekonomi
DİĞER YAZILAR