Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (July 2005) > Dosya > MUHAFAZAKÂRLIK NEYİ MUHAFAZA EDER?
Dosya
MUHAFAZAKÂRLIK NEYİ MUHAFAZA EDER?
Akla karşı geleneği; yaşayanlara karşı ölüleri; bireye karşı toplumu.
Modernliğe intibak etmeye çabalarken, “kendi gök kubbemiz” altında yaşamayı hissetmektir muhafazakârlık. Ahmet Okumuş, Türk muhafazakârlığının sistemli bir düşünce ekolü olmaktan çok, entelektüel bir eğilim, siyasî-kültürel bir tavır olduğunu söylüyor. En ciddi muhafazakârlarımız, “Türk’e ait” duyuşları modern formlar içinde yeşertmeye çalışıyor. Okumuş’un AKP’nin siyasî misyonuna dair soruları ise can alıcı nitelikte: Muhafazakâr demokratlık neyin muhafazası için vardır? Neye intibak ederek kendine bir varlık alanı açmıştır? Neye intibak etmemizin yolunu açmaktadır?”
İsmail Yaylacı’ya göre muhafazakârlık, hafızayı siyasetin merkezine alma yönelişidir. Büyük muhafazakâr düşünür Edmund Burke, toplumu “yaşayanlar, ölüler ve doğacaklar arasındaki bir ortaklık” diye tanımlıyordu. Bunlar arasındaki irtibatı Gelenek sağlıyor. Gelenek, toplumsal hafızanın nesilden nesle aktarılmasıdır. Yücel Bulut, Türk muhafazakârlığını tartışırken, yeniye ve yeninin kurulma tarzına karşı tavır alışı öne çıkarıyor. Muhafazakârlık için önemli olan, değişimin geçerliliğinin hayat karşısında sınanmasıdır.
Berat Özipek, AK Parti’nin kendini “muhafazakâr demokrat” olarak sunmasını özgün bir açılım saymakla beraber; bu kavramın içinin doldurul(a)madığını; AK Partililerin teori meselesini konuşmayı boyuna ertelediklerini ve seçtikleri siyasî ideolojinin temel ülke sorunlarına nasıl baktığını ortaya koymadıklarını belirtiyor. Sadi Karamanlı Avrupa’da yükselen muhafazakâr çizgiyi irdelerken, bunların ortak noktasının “Atlantikçilik ve piyasacılık” olduğunu tespit ediyor. Musa Genç, Amerikan muhafazakârlarını (neo-conlar) ele alırken, bunların akıl hocalarının “çoğunlukla Marksizm’den liberal çizgiye dönüş yapmış Yahudi akademisyenler” olduğunun altını çiziyor. Fahrettin Altun ise, neo-conların toplumdan aldıkları desteği, Amerikan toplumunun “Amerikan istisnaîliğine” duyduğu inanca bağlıyor.
Ameller niyetlere göredir. Muhafazakârın etiketine değil, neyi muhafaza etmekte olduğuna bakarak karar verelim.

Paylaş Tavsiye Et