Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (July 2005) > Eleştiriyorum > EleştiriYORUM / Mart 2005
Eleştiriyorum
EleştiriYORUM / Mart 2005
Gerek görsel yönü, gerekse popülizmden uzak haber anlayışı ile Zaman gazetesinin son aylardaki yayın politikasını son derece takdire şayan buluyordum. Ta ki 21 Şubat tarihli nüshasına kadar. Gazetenin o sayısının neredeyse tüm yazarlarına sirayet etmiş olsa da, özellikle Washington muhabiri Ali Aslan’ın vıcık vıcık yağ kokan yazısı hazmedilir gibi değildi. Böyle bir Amerikancılık ancak bir cahilliğin ve şahsiyetsizliğin eseri olabilir. Popülist ve hamasî bir anti-Amerikancılığın alternatifi, menfaatçi bir Amerikancılık olmamalı. Eminim ki Zaman’a bu tutumundan dolayı pek çok eleştiri gelmiştir ve umuyorum ki, gazete bu konuda kendine bir çeki düzen verir.
Memduh Topal/Ankara
 
Bir zamanlar bir Kanal 7 vardı, bilmem hatırlar mısınız? Türkiye’nin en kaliteli programlarına imzasını atardı. Haberleri en tarafsız ve en fazla izlenen haberler olurdu. Şimdilerde reyting peşinde koşuyor. Eski Türk filmlerinden ve son derece bayağı eğlence programlarından medet uman bu kanal Türkiye’de hangi boşluğu dolduruyor anlamıyorum. Belki varolmak için bayağılaşmak zorunda hissediyor kendini. Ama Türkiye’nin bayağı değil, kaliteli bir kanala ihtiyacı var. Şimdilerde TV 5 eski Kanal 7’nin yerine göz dikmiş görünüyor. Doğrusu bu yönde son derece kaliteli programlar da yapmıyor değil. Özellikle Saklı Zaman adlı program… Ne var ki, TV 5 kurucularının, neredeyse bütün haberlere ve yorumlara kendi dünya görüşlerini ve sathî değerlendirmelerini sırıtırcasına giydirme çabaları kanalın haberlerine tahammül etmeyi imkansız kılıyor. Kanaatimce sathîlik ile kalite arasında gidip gelen TV 5’in geleceği bu iki uç arasında yapacağı tercihe bağlı.
Esma E. Göksu/İstanbul
 
Merhaba,
Derginizi 10. sayıdan beri düzenli olarak takip eden bir üniversite öğrencisiyim. Şimdiye kadar özellikle dış politika ve memleket meseleleri hakkında Anlayış’tan pek çok şey öğrendiğimi söyleyebilirim. Benim sizden iki isteğim ya da size iki önerim olacak: Birincisi, eski sayılarınızda yer alan yazıların tamamının internet baskısında da (www.anlayis.net) yayımlanması. Her ne kadar eski sayıları edinebilsek de, sanal arşiv oluşturmak için siteden yazı indirmek daha elverişli. İkincisi: Eski sayılarda yayımlanan güncel üstü yazıların anlamlı başlıklar altında derlenip kitaplaştırılması. Malum, söz uçar, yazı kalır demiş eskiler. Yazının uçmaması dileğiyle…
Metin Kara/Konya
 
Anlayış’ın Notu: Sayın Kara, öncelikle dosya yazılarının kitap formunda basılacağını ve bununla ilgili çalışmaların son aşamaya geldiğini belirtmek istiyoruz. Eski sayılarda yer alan yazıların tamamının internet baskısında yayımlanması konusunu ise, önümüzdeki ilk yayın kurulu toplantımızın gündemine almış bulunuyoruz. İlgi ve önerileriniz için teşekkürler.
 
 
Merhaba. Ben Bursa’dan bir abonenizim. Derginizi bir seneye yakın ilgiyle takip ediyorum. Yalnız derginizin dağıtımında bir sorun olduğunu düşünüyorum. Genelde dergi, ayın 15’inden sonra elime ulaşıyor. Henüz Şubat sayısı da elime ulaşmış değil. Derginizin genelinde gösterdiğiniz başarının bu alanda da gösterebilmenizi diliyorum. Hayırlı çalışmalar…
M. Temli/Bursa
 
 
Derginiz aracılığıyla, sorumluluk sahibi bir vatandaş olarak, demokrasi kurallarıyla örtüşmediğini düşündüğüm bir konuya değinmek istiyorum. Biz seçimlerde kendi fikirlerimize uygun partiye oy vererek, dolaylı yoldan milletvekilimizi de seçmiş oluyoruz. Seçtiğimiz vekilden de partinin görüş ve tüzüğüne sadık kalarak seçmenine en iyi şekilde hizmet etmesini bekliyoruz. Fakat bazı milletvekilleri, kendi menfaatleri doğrultusunda hareket ederek hem partisinin, hem de bizlerin beklentilerini boşa çıkarıyor. Bu durum partinin elini zayıflatıyor, seçmeni hayal kırıklığına uğratıyor ve en önemlisi istikrarı bozuyor. Geçmişte otel lobilerinde yapılan milletvekili transferleri hepimizin malumu. Bunun sonucunda bakanlık koltuğuna oturan kişiler, sonradan yolsuzluk skandallarıyla cezaevine düştüler. Ahlakî olarak, partisinden istifa eden milletvekili, milletin verdiği vekillik görevinden de istifa etmeli; yerine sıralamada onun bir altındaki kazanamayan aday gelmeli. Bu ağır şartlara rağmen istifa eden kişilerse, gerçek vatanseverlerdir. Meclis aritmetiğinin aynı kalması adaletin ve seçmen iradesine saygının gereğidir.
S. Çoban/Antalya
 

Paylaş Tavsiye Et