Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (July 2003) > Ekonomide Gündem
Ekonomide Gündem
Dünya ekonomisi / Temmuz 2003
İşsizlik hem ABD’de hem de Avrupa Birliği ülkelerinde yüksek seviyelerde seyrediyor. ABD’de son 9 yılın en yüksek düzeyine ulaşan işsizlik oranı %6,1’e çıktı. Temmuz 2000’den bu yana geçen 3 yıl içerisinde imalat sanayiinde 2,6 milyon insan işinden oldu.
Yılın ilk çeyreği, Euro bölgesi için de, ekonomik yönden çok olumlu geçmedi. Euro bölgesinde ekonomik büyüme sıfıra yakın. İşsizlik ise geçen yıla kıyasla %0,5 artarak %8,8’e ulaştı. Bunda Irak krizinin de etkisi oldu. Ancak Nisan ve Mayıs aylarına ilişkin rakamlar, krizin çözüme kavuşturulmasının ardından da sorunun devam ettiğine işaret ediyor. ECB Başkanı Willem F. Duisenberg, 5 Haziran’da yaptığı basın açıklamasında, 2003’ün ilk yarısında ekonomik büyümenin çok sınırlı olacağının altını çizerek, hem bu yıl hem de 2004 için büyüme beklentilerinin düşürülmesi gereğini vurguladı. 
Euronun değerlenmesi neticesinde euro bölgesi ihracatçıları için durumun zorlaşmasına rağmen, bu ihracatçıların rekabetçi konumları uzun-dönemli ortalamalarına yakın. OECD’nin tahminlerine göre AB’nin mal ve hizmet ihracatı 2003’de %3,0 2004’de %6,4 artacak.
Gelişmiş ekonomiler, şimdiye kadar pek alışık olmadıkları yeni bir sorunla boğuşuyor: Deflasyon. Önlenemeyen fiyat düşüşleri, büyüme kaybına yol açıyor. Japonya’dan sonra ABD ekonomisi de aynı sarmala girdi. Enflasyonla mücadeleye göre tasarlanmış istikrar programları işe yaramıyor. Faizleri zaten düşürebilecekleri en alt seviyeye kadar çekmiş olan merkez bankalarının eli kolu bağlı. ABD Merkez Bankası Fed, kısa vadeli gösterge faiz oranını 2001 Ocak ayından beri tam 12 kez düşürerek son kırk yılın en düşük seviyesi olan 1,25’e getirmiş olmasına rağmen deflasyonu önleyemeyince 25 Haziran’da %0,25 oranında daha düşürerek %1’e indirdi. Artık Fed için gidecek yer kalmamış görünüyor. AB’de de durum farklı değil. Belki de dünya ekonomisinin yeniden yapılandırılmaya ihtiyacı var.
Japonya’dan, Çin’e olan ihracatta son dönemdeki yükseliş, ABD’deki kayıpların etkisini bir ölçüde de olsa giderdi. İç talepte de bir süredir daralma yaşayan Japonya’nın ihracatı Mayıs ayında %3,5 arttı. Japon ekonomisine ilişkin büyüme tahminleri %1 düzeyinde.
Türkiye’de düzenlenen 19. IAF Dünya Hazır Giyim Kongresi’nde Eurotex Genel Direktörü William Lakin, Çin’in ihracatındaki artış ve birçok gelişmiş ülkedeki istihdam sorunlarının, bu ülkelerin pazarlarının Çin’e kapatılmasına neden olduğunu vurgulasa da, Çin’in son 1 yıllık ticaret fazlası Mayıs ayında 22,2 milyar dolara çıktı. Mart ayında bu rakamın 22,1 milyar dolar olması Çin’in SARS’tan tahmin edildiği şekilde etkilenmediğini gösteriyor.

Tavsiye Et
Türkiye ekonomisi / Temmuz 2003
Yılın ilk beş ayında ihracat tutarının 17 milyar doları bulması, yıl sonu hedefi olan 40 milyar dolar rakamının tutturulacağına dair kanaatleri güçlendirdi. Fakat doların değer kaybı Türkiye ekonomisini olumsuz etkiledi. Yılbaşında 1.650.000 TL seviyelerine kadar çıkan ABD doları TL karşısında yılın ilk 5 ayında %13 değer kaybederken, aynı dönemde Euronun değer kaybı sadece %3 oldu. TL’nin aşırı değerlenmesiyle ihracat rakamları potansiyel miktarının altında kaldı. 2003 Ocak-Nisan döneminde dış ticaret açığı %83,2 oranında artarak, 3,135 milyar ABD doları oldu. Bunda; ihracat gelirlerinin %30,6 artmasına rağmen, bavul ticaretinin %17,1 azalması ve ithalat harcamalarının %32,3 oranında artması etken oldu.
Diğer taraftan, 2003 yılı Ocak-Nisan döneminde hizmetler, yatırım gelirleri ve cari transferlerden elde edilen net gelirler %64,8 oranında azalarak 173 milyon ABD doları düzeyinde gerçekleşti. Sonuç olarak, 2002 yılı Ocak-Nisan döneminde 1,2 milyar ABD doları olarak gerçekleşen cari işlemler açığı, 2003 yılının aynı döneminde 3 milyar ABD dolarına yaklaştı.
İMF’nin dikkatle takip ettiği faiz dışı fazla hedefi yılın ilk 5 ayında 9,2 katrilyon TL’ye ulaştı.
Mayıs ayında %107,5 seviyesine yükselen Reel Sektör Güven Endeksi iş dünyasının geleceğe ilişkin olumlu beklenti içerisinde olduğunu gösterdi. Mart ayından bu yana artış eğilimi gösteren endeks, son altı ayın en yüksek seviyesine ulaştı.
Tüketici güven endeksi de benzer bir seyirle Mart ayından bu yana artış gösteriyor. Endeks, Mayıs ayında %110’u aştı.
Enflasyon 16 yıldan bu yana ilk defa negatif bir değer aldı. Mayıs ayında TEFE’de %-0,6 TÜFE’de ise %1,6 oranlarında gerçekleşen enflasyon yıl sonu hedefine ulaşma umutlarını artırdı. Petrol ürünlerinin fiyatlarındaki gerileme TEFE’deki düşüşte etkili oldu. Merkez Bankası Beklenti Anketi’ne göre, yıl sonu TÜFE beklentisi %25,4’e geriledi.
Mayıs ayında olumlu bir seyir izleyen enflasyonda yıl sonu hedefine ulaşılabilmesi için kamu fiyat ayarlamalarının hedeflenen enflasyonla uyumlu bir şekilde düzenlenmesi gerekiyor.
Yılın ilk çeyreğinde imalat sanayiinde kapasite kullanım oranı %75 oldu. İlk 5 aylık ortalama ise %75,9 düzeyine yükseldi. Bu oranlar 2000 sonrasında ulaşılan en yüksek rakamlar. Ekonominin gidişatı hakkında en önemli veri olarak kabul edilen sanayi üretimi Nisan ayında %4,2 oranında arttı. Ancak açılan ve kapanan şirket istatistikleri, geçen yıla kıyasla, müteşebbis ruhta beklenen hareketliliğin başlamadığını işaret ediyor. Hükümetin sıkça dillendirdiği, yeni işletmeler kurulmasını özendirme politikasına rağmen, Mayıs ayında yeni açılan şirket sayısı geçen yılın %9 gerisinde kalarak 2.447 olurken, kapanan şirket sayısı %38 artışla 316 şeklinde gerçekleşti. İstihdamda da olumsuzluk devam etti. İşsizlik oranı %12,3’e çıktı.
Merkez Bankası’nın 2003 için büyüme tahmini %5. Büyümeye ilişkin beklentiler; Irak Savaşı, İMF’nin gözden geçirme raporunun gecikmesi, Reel Sektör Güven Endeksi’ndeki düşüş ve reel faiz oranlarındaki yükselme gibi nedenlerle yılın ilk çeyreğinde %3,2’ye kadar gerilemişti. Ancak savaşın kısa sürmesi, TL ve döviz piyasalarındaki istikrar, yapısal reformlar ile birlikte verimlilikte gözlenen artış ve ihracattaki yükseliş gibi nedenler büyüme beklentilerinin %4,4’e çıkmasına neden oldu.

Tavsiye Et